Kerem ile Aslı. Неизвестный автор

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kerem ile Aslı - Неизвестный автор страница 5

Жанр:
Серия:
Издательство:
Kerem ile Aslı - Неизвестный автор

Скачать книгу

meyal olmuş karşıki dağlar

      Hastanın hâlinden ne bilir sağlar

      Döşek melül durur, yastık kan ağlar

      Selvi ağacı senin meralin kani

      Doğru söylemezsen kaddin eğilsin

      Dilerim Mevla’dan belin bükülsün

      Çürüsün yaprağın dalın kurusun

      Selvi ağacı senin meralin kani

      Dertli Kerem eder yanıp tüterim

      Yavrumun peşinden bir gün yeterim

      Viran bağda bülbül olup öterim

      Selvi ağacı senin meralin kani

      deyip kesti…

      Kerem bahçede feryat edip gezerken bir köşkün önüne vardı. Baktı ki köşkte bir kız oturuyor. Tıpkı Aslı Han’a benzer.

      Bu kızı görünce:

      “Ey vefasız yâr, oradan beni seyredip zevklenirsin.” diyerek kıza şu türküyü söyledi:

      Aldı Kerem:

      Ela gözlü nazlı dilber

      Meylini bu yana dönder

      Evvel benim idin amber

      Gelin m’oldun, gelin m’oldun

      Pencereye çektin perde

      Sen uğrattın beni derde

      Ben gidersem sen bu yerde

      Kalır m’oldun, kalır m’oldun

      Evlerinin önü iğde

      İğdenin dalları yerde

      Alt tavanlı yüksek evde

      Gelin m’oldun, gelin m’oldun

      Aynasın almış dizine

      Sürmesin çekmiş gözüne

      Serpuşun eğmiş yüzüne

      Hanım m’oldun, hanım m’oldun

      Siyah zülfün, ince belin

      Yoktur Aslı’m sencileyin

      Dertli Kerem bencileyin

      Yanar m’oldun, yanar m’oldun

      deyip kesti…

      Kız, Kerem’e bakıp:

      “Beyim sen beni kime benzettin? Gelip böyle türkü söylersin.” dedi.

      Kerem:

      “Ben seni Keşiş kızı Aslı Han’a benzettim.” dedi.

      Kız:

      “Beyim ben Aslı Han değilim. Sual eylediğin Keşiş buradan kaçalı beş gün oldu. İşte görmez misin, Zengi’nin içinde kimse kalmadı, hep beraber kaçtılar.” dedi.

      Kerem:

      “Şimdi Keşiş ne tarafa gitti?” diye sordu.

      Kız:

      “Kim bilir belki Hoy’a doğru gitmiştir.” dedi.

      Kerem bu haberi işitip tekrar Keşiş’in bahçesine geldi. Baktı ki, bahçenin şenliği gitmiş. Bahçe melül ve mahzun duruyor. Bahçenin sessizliğini görüp:

      “Ah efendim senin bahçen bile mahzun olmuş.” deyip aldı sazı eline, bakalım ne dedi.

      Aldı Kerem:

      Keşiş bahçesine geldim

      Gördüm ki ben, nazlım gitmiş

      Bağ gözüme hor göründü

      Salınıp gezenim gitmiş

      Baktım kaşına gözüne

      Can mı dayanır sözüne

      Siyah zülfün mah yüzüne

      Tarayıp dökenim gitmiş

      Yâr boyu benzer fidana

      Yanar ateş saldı cana

      Ben arayım yana yana

      Ol benim cananım gitmiş

      Varayım ben de varayım

      Nazlı cemalin göreyim

      Sineme hançer vurayım

      Sevgili yâranım gitmiş

      Ne yerde olduğun bilmem

      Bulam seni sonra gülem

      Baktım kaşına gözüne

      Ko ecelim gelsin ölem

      Madem Aslı Hanım gitmiş

      Kerem der böyle kalırsam

      Düşmandan öcüm alırsam

      Vadem yeter ben ölürsem

      deyip kesti…

      Kerem, Keşiş’in bahçesinde söyleyedursun, biz gelelim babasına… Kerem’in arkasından birçok asker gelmişti. Askerler de İsfahan’dan Zengi’ye doğru geliyorlardı. Keşiş’in konağına gelip içeri girdiler. Baktılar ki, Keşiş yok! Şah, Zengi’nin içinden birkaç ihtiyar çağırıp Keşiş’i sordu. Onlar da bütün durumu haber verdiler:

      “Efendim bilmeyiz. Beş günden beridir Keşiş burda yok. Bir gece, karısı ve kızıyla birlikte ortadan kayboldu. Ne tarafa gittiğini bilmeyiz.” dediler.

      Şah bu işi bildi. Eyvah evladım duyarsa kendini helak eder diye başladı Kerem’i aramaya. Her bir tarafa gitti. Sofu ile babası da bir bahçeye geldiler. Gördüler ki Kerem’in elinde saz, “Ah” dedikçe dumanı göklere çıkar.

      Babası:

      “Niçin ağlıyorsun?” dedi.

      Kerem:

      “Baba derdimi sana söyleyim.” deyip aldı sazı eline, bakalım ne dedi.

      Aldı Kerem:

      Felek beni bağıbandan eyledi

      Dost bağrına giremedim ağlarım

      Elim ile diktim bağ ve bostanın

      Güllerini deremedim ağlarım

      Ne çok olur bu civarın ceylanı

      Kovalar avcılar ararlar anı

      Ben de sevmiştim o Aslı Hanı

      Yâr boynunu saramadım ağlarım

      Kani benim dudu dilli meralim

      Yitirdim yârim yanar ağlarım

      Kesildi takatim, bitti kararım

      Dost hâlimden bilemedi ağlarım

      Kerem eder dostlar bu ne, kim imiş

      Ele düğün bayram, bana gam imiş

      Hercainin edeceği var imiş

      İkrarında duramadı ağlarım

      deyip kesti…

      Lakin babası bunun söylediğinden bir şey anlamadı. Oradan Kerem’i

Скачать книгу