Süyinbay Aronulı. Анонимный автор
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Süyinbay Aronulı - Анонимный автор страница 7
Milletin malını yiyerek,
Elbisene zar zor sığmışsın…
Yoktur kıymetin halk önünde,
Akan su gibi sığ kalmışsın!”
Süyinbay’ın Tezek Töre’ye, Mahambet’in Jangir Han’a, Şerniyaz’ın Baymağambet Sultan’a karşı söyledikleri şiirsel uyarı sözleri birbirinden pek farklı değillerdi; ki, bu, sıkıntılı dönemin ayan beyan göstergesiydi. Söz konusu olan üç şair, yıkılan Kazak devletinin yerine Ruslara tabi olan maşa hanların, çaresiz idarecilerin, satılan sultanların yer almalarına hem kaygılı hem de karşıydılar. Bundan dolayı şairlerin ateşli şiirlerini değerlendirirken, sadece yerel idare ve hanlara karşı olan başkaldırma değil, milletini düşünen ve daha önce güzel hizmetleriyle yad edilen hanları özleme duygusu mahfuz olduğunu görmekteyiz.
Süyinbay, toplumsal meselelerle ilgilenen bir ozandı. Onun “Karga’yla atışmasında” sömürgecilerin oluşturdukları halkı boy ve soylara parçalayarak “böl ve yönet” sistemini hicivle eleştirir:
“Bizim de içimizden gür çıktı,
Bölünen boy başı bigane çıktı.
Küçük karga, karakarga, kuzgun karga,
Diye damga vurdu yavuz Duan.
Kan döküldü, üçü de savaş açınca,
Ay ile Gün asumandan kaçınca.
Barış ile birlik bizden gitti,
Üç kardeş birbirine düşünce.”
Süyinbay Aronulı’nın elden giden Kazak Hanlığı’na hasret duyarak eski ozanların izlerini takip etmeksizin, eşsiz sanatsal çığır açtığı bir gerçektir. Bir atışma sırasında şöyle cevap verir:
“Nafaka bulmak kolay değil bu günde,
Eşitlik mi, bu fakir için olmuş hayal.
Kazanın, nerde olursan ol, dört sapı var,
Buğday ek, birliği ikame et diye tavsiye ederim.
Kardeşim, bundan başka çaren yok,
Hiç olmazsa karnın olur tok.
Hayaliyle yaşayan Asankaygı’ya,
Vurulmuş derler bir ecel ok…
Kargacan, sözün şartını söylerim ben,
Türkü söyler, küy dinler halkım benim.
Başı kesmek varsa dahi, dili kesmek yok,
Gerçeği söyle ölsen dahi, utanmaman için.”
Böylece meşhur ozan, sanat dünyasındaki yerini izhar ederek milletini yeni döneme göre adapte olup ziraatla uğraşmaya, birlik ve beraberlik ruhunu ikame etmeye davet etmiş. Söz sanatını herşeyden önemli olduğunu idrak eden ferasetli ozan, hanlık hükümeti kurulduktan sonra ilçesinde bi (kadı) olarak seçildi, yirmi üç sene adilane halkına hizmet ederek adaletsizliğin önünü kesti. Burada mütefekkir Abay’ın da bi olduğunu hatırdan çıkartmamak gerekir. Toplumdaki önderlik hasletinden kaynaklanmalı ki, Süyinbay, eski kadı ile hakimler gibi güçlü hitabete sahipti. Toplumun ihtiyacını seslendirecek kadar da hakikatin tercümanıydı. Ateşli Süyinbay, Kokan Hanlığının direnen ‘datka’ ile, Kırgızların kibirlenen ‘manabı’ ile, Kazakların temerrüt eden ‘töre’ ile atışarak ürküten, kendisi ifade ettiği gibi, nice “delikanlıları diliyle yaralayan” ve halkını beyan gücüyle koruyan ozandı. Mesela, şu dörtlükte hırsız Kasım’a nasıl hüküm verdiği açık beyan edilmektedir:
“Geceni katarak atları çaldın,
Arakçıların en alasısın…
Yedi tay içinden yele ile kuyruk kalsa dahi,
Bir dokuzla önüme getir bakalım!”
Ozan Süyinbay’ın şiirlerinden o dönemde yaşayan halkın canlı tarihini de görmek mümkündür. O, Jabay, Karasay, Suranşı, Saurık, Kazıbek, Kastek gibi Kazak batır ile bahadırları, birçok komşu ülkelerdeki şahsiyetleri, aynı dönemi paylaşanları, hayatın içinde belirgin bir şekilde yaşayanları şiirlerinde işleyerek karakterlerini ustaca resmeder. Hangi konuya parmak bastıysa, kaynaklarıyla aktarır ve herbir olaya şahit olarak yaklaşır. Bundan dolayı Süyinbay’ın şiirlerinde dile getirilen kahramanların tarihteki yerini analiz etmenin ve tarihsel bilgi olarak faydalanmanın ana tarihimize olan bakış açısını ve ufkunu daha da genişleteceği muhakkak. Sadece Süyinbay değil, genel manada Kazak folkloru, halk ozanlarının engin mirası tarihi incelemelerin vizyonunu genişletecek potansiyele, bilgi ve kaynağa sahip olduğundan ve zengin olduğundan dolayı, tarihçiler tarafından verimli bir şekilde faydalanırsa, birçok gerçekleri elde etmek mümkün.
Süyinbay Aronulı hakkında konuşurken atışma sanatıyla ilgili söz etmemek mümkün değildir. Her ne kadar bugün atışma sanatı Kazak kültüründe önemli yere sahip olsa da, Türk halklarının bir çoğunda atışma sanatı mevcuttur. Atışmanın Kırgızcası “aytış”, Azerbaycanca “deyişme veya meyhana”, Kazakçası “aytıs”, ki hepsi ozan ve aşıkların atışmasından ibarettir. Fakat Türk halkları arasında Süyinbay ile Katağan Atışması gibi popüler bir tarihi atışmanın yaşandığı malum değildir. Dolayısıyla “Kazak ozanı Süyinbay ile Kırgız ozanı Katağan atışması”, Türk halklarında eski zamanın uluslararası atışması olarak kağıda dökülerek belge şeklinde bugüne kadar muhafaza edilen tek tarihi olaydır. Herbir ozanın dilleri kılıç gibi keskin, düşünce dünyaları derin, zafere olan aşk u iştiyakları zirvede, atışmadaki kullanılan dil ile beyan, söz ile ahenk güçlü ve şiddetli, net ve belirgin, adeta ırmaklar gibi coşkulu. Fakat bu atışmada Katağan sözün başıyla sonuna kadar mantığını koruyamadığından dolayı nerede durması gerektiğini bilmiş, yenilgiye uğradığını anlamıştır.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.