Rus Şiiri Antolojisi. Ahmet Emin Atasoy
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Rus Şiiri Antolojisi - Ahmet Emin Atasoy страница 31
(1809 – 1842)
Ünlü halk şairi Aleksey Vasileviç Koltsov, 3 Kasım 1809 tarihinde, Voronej’de hayvan tüccarlığı yapan bir esnaf ailesinde doğdu. Küçükken belli başlı bir öğrenim görme fırsatı bulamadı. Dokuz yaşında Voronej ilçe okuluna verildiyse de, babasının ticaret işlerinde yardımcı olması gerekçesiyle, kısa bir süre sonra oradan alındı. Bundan sonra şairin tüm yaşamı tamamen paragöz babasının ‘ma rifetli’ ellerince yönlendirildi. Bilime gösterdiği ilgi babası tarafından gaddarca engellendiği için sürekli gizli gizli okumak zorunda kaldı. 16 yaşındayken, herkesin gözünden uzak, kitap sayfalarında gördüğü şairlere öykünerek şiirler yazmaya başladı. Zamanla Voronej’de papaz okulu öğrencilerinden A. Serebryanski’yle yakın dostluk kurdu. Çok geniş bir kültüre ve çeşitli yeteneklere sahip olan ve etrafında edebiyat heveslisi birçok kişiyi toplamayı başaran bu genç, onunla yakından ilgilendi. Bu dostluk Koltsov için, şiirdeki estetik değerleri daha çabuk kavraması açısından, çok yararlı oldu.
Şair 1830’da Stankeviç ve onun aracılığıyla da Belinski’yle tanışma olanağı buldu. Bu tanışmalar onun için tüm edebiyat kaderini yönlendirecek denli etkili ve yararlı oldu. Nitekim kısa bir zaman sonra onların yardımıyla Listok (Yapracık) dergisinde ve Literaturnoy gazete (Edebiyat Gazetesi)’sinde ilk birkaç şiiri dünya yüzü gördü. 1835’te ise Stankeviç’in parasal desteğiyle ilk şiir kitabı yayımlandı.
1836’da babasının işleriyle ilgili olarak Moskova ya da Petersburg’a uzun süreliğine gittiğinde Belinski’nin evine konuk oldu, hem onun yardımıyla yaşam denen mucizeyi anlamaya, hem de önündeki sanat ufkunu genişletmeye çalıştı.
Puşkin’le tanışması da bu yıllara rastladı. Kendisine büyük bir sıcaklıkla yaklaşan Puşkin, ondaki sanat özgünlüğünü hemen sezdi ve onun en güzel şiirlerinden biri olan “Urojay” (Hasat)’ı çıkarmakta olduğu Sovremennik (Çağdaş) dergisinde alelacele yayımladı. Koltsov, Petersburg’da ise Vyazemski, Jukovski, V. Odoevski vb. şairlerle tanıştı.
Bu kısa süre içinde o, yaratıcılık çizgisinde büyük bir mesafe katetti. Öyle ki Oteçestvennıyh zapiskah (Memleket Notları), Sovremennik (Çağdaş), Literaturnoy gazeta (Edebiyat gazetesi) sayfaları onun düşüncelerine, Çelavek (İnsan), Velikoe slova (Ulu Söz), Molitva (Dua) vb. ise “Tırpancı”, “Çiçek”, “Şarkı” ve daha nice şiirlerine yer vermeye başladı. Şair, halk edebiyatını derinlemesine araştırmaya ve bulduğu tüm yeni türküleri toplamaya koyuldu. Ayrıca Rus Atasözleri ve Deyişleri başlıklı bir de derleme hazırladı.
Koltsov’un yaşamındaki son yıllar zorluk ve tersliklerle dolu geçti. O, hiç ayrılmaksızın, Voronej’de, üstelik de ilişkileri oldukça gergin bir aile ortamında direnmeye çalıştı. Ne ki tutcu esnaf yaşamı boyunduruğundan bir türlü kurtulamadı. Yakalandığı verem hastalığı onu yavaş yavaş eritti ve 29 Ekim 1942’de henüz 33 yaşındayken, bu dünyadan alıp götürdü. Mezarı Voronej’dedir.
РАЗУВЕРЕНИЕ
Да! жизнь не то, что говорили
Мои мне книги и мечты;
Ее недаром заклеймили
Печатью зла и суеты.
Сначала искренно встречая
И утро дня благословляя,
Я в мире все благословлял…
Дитя! я ласки расточал,
Я простирал мои объятья
Ко всем с любовию, как братьям!
Пришла пора, узнал и я
Совсем не то, что прежде снилось,
Чем сердце юное пленилось,
О чем так сладко думал я…
Узнал родных, к родству холодных;
В друзьях – предателей притворных;
В толпах людей – толпы невежд;
Обманчивость земных надежд;
В обетах – лживые обманы;
В невинном взгляде – льстивый взор;
В умах возвышенных – туманы,
Надутой глупости позор…
Бог с ними! Я страну земную
С упреком тайным разлюбил;
Душой постигнул жизнь другую,
В ту жизнь мечты переселил
И странствую без дальних нужд,
Земли жилец, земнова чужд.
DÜŞ KIRIKLIĞI
Yaşam için bildiklerim nelerse,
Hepsi boşmuş – kitap ve düş ürünü;
Durduk yere yememiş o, meğerse,
Kötülükle saçmalığın mührünü.
İçtenlikle karşılardım önceden
Her sabah güneşin doğuşunu ben,
Dünyada her şeye açmıştım kucak
Bir çocuktum çünkü, saf bir yavrucak!
Herkese uzanmış açıktı elim –
Herkesle kardeştim, her şeye vurgun!
Çok kısa zamanda fakat fark ettim
Yanılsama olduğunu çoğunun:
Her şey kuruntuymuş, tatlı bir oyun –
O tertemiz aşkım, o cesaretim…
Anladım, akrabam soyum değilmiş,
Anladım dostum da hain biriymiş,
Sürüymüş sevdiğim insan yığını,
Umutsa, dünyanın şirin yalanı,
Temiz palavraymış sunulan adak
En masum bakışta bir hile varmış,
Bilgelik yoksunu başları ancak
Aptallık simgesi bir gurur sarmış.
Tanrı yardımıyla yaşam seyrinde
Reddettim hükmünü çirkinliklerin.
Ve ruhum başka bir dünya içinde
Hülyalarım kadar renkli ve zengin.
Ben ki tuhaf gezgin, ben – büyük kaçak,
Kendi