po İstorii Kirgizov”, İzvestya, Akadamiya Nauk Kirgizskoy SSR, Serya Obşestvennıh Nauk, III/1, Frunze 1959, s. 95-98; N. Sitnyakovskiy, a.g.m., s. 99.
87
S. M. Abramzon, “Kirgizskoye Naseleniye”, s. 334.
88
Ya. R.Vinnikov, a. g. m., s. 147; A. S. Sıdıkov, a.g.e., s. 293; Turgunbay Kılıç-bek, “Tekes Kökterek Kırgızdarı Cönündö”, (Der. K. Cusupov), Kırgızdar, IV, Bişkek 1997, s. 76; Vostoçnıy Turkestan v Drevnosti i Rannem Srednevekovye, Moskva 1992, s. 412-414.
89
G. P. Suprunenko, “Siyuy Çji”, s. 202.
90
A. Mokeev, “Drevniye Elementı v Sisteme Politiçeskoy Organizatsii Kırgızov Tyan-Şanya v XVI-XVIII vv”, Kırgızskaya Gosudarstvennost, Bişkek 2002, s. 41.
91
A. Bernştam, a. g. m., s. 129.
92
D. Saparaliyev, Etnopolitiçeskaya İstoriya Oşa i Ego Okrestnostey s. XVIII do Seredinı XIX go Veka, Bişkek 1999, s. 12.
93
K. İ. Petrov, Oçerki Feodalnıh Otnoşeniy u Kirgizov v XV-XVIII vv, Frunze 1961, s. 124; T. Tchoroev, a. g. m., s. 119.
94
Bu bilgi Narın bölgesindeki Ak talaa ilçesine bağlı Toğolok Moldo köyünde yaşayan Aşır oğlu Ömüş adlı kimseden alınmıştır.
95
M. Aytbayev, Sotsialno-Ekonomiçeskiye Otnoşeniye, s. 135-140.
96
B. Dcamgerçinov, Prisoyedineniye Kirgizii k Rosii, Moskva 1959, s. 52; S. M. Abramzon, Kırgız cana Kırgızstandın, s. 111.
97
B. Soltonoyev, a.g.e., s. 112-136.
98
B. Soltonoyev, a.g.e., s.112.
99
Ferit Develioğlu, Osmanlıca -Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ankara 2000, s. 612.
100
K. Usenbayev, Narodnıye Dvijeniya Sredney Azii v XIX Veke, Bişkek 1998, s. 20-23.
101
“Manap” hakkında geniş bilgi için bk. M. Aytbayev, Sotsiyalno Ekonomiçeskiye, s. 135-146.
102
“Baybiçe” için geniş bilgiye bk. Aile kısmı.
103
Materyalı po Kirgizskomu Zemlepolzovaniyu, Ferganskaya Oblast, Namanganskiy Uyezd, Taşkent 1913, s. 24; B. V. Lunin, Russkiye Puteşestvenniki i İssledovateli o Kirigizah, Frunze 1973, s. 151.
104
K. Yudahin, Kirgizsko-Russkiy Slovar, Moskva 1965, s. 90.
105
Togolok Moldo, a. g. m., s. 54-63; S. Attokurov, “Taylak Baatır”, Kırgızdar VI, Bişkek 2004, s. 252-258; S. Baygaziyev, “Bayzak Baatır”, Kırgızdar, VI, Bişkek 2004, s. 280-290.
106
B. Soltonoev, a.g.e., s. 272; 410; 412.
107
“Sart” tabiri için bk. “Hayvancılık” kısmı.
108
C. Kençiyev, “Medet Datka”, Kırgızdar, VI, Bişkek, 2004, s. 48.
109
“Boluş” tabiri, Rusça bölgesel idare anlamındaki “volost” kelimesinini bozulmuş şeklidir.
110
B. Soltonoyev, Kırgız Tarıhı, Bişkek 2004, s. 307.
111
M. Aytbayev, Sotsialno-Ekonomiçeskiye, s. 146-150; M. Salahetdinova, “Soobşeniya O Kirgizah v “Hidayat-Name” Mir-hal Ad-Dina”, İzvestya Akademiya Nauk Kirgizskoy Respubliki, Seriya Obşestvennıh Nauk, III/2, Frunze 1961, s. 95-98; T. Tchoroev, a.g.m., s. 115; T. Kasımbekov, Sıngan Kılıç, Bişkek 1998, s. 355-366.
112
Güney Kırgızistan’da hukukî işlere bakan kimselere daha çok “Kazı” (Kadı) adı verilirdi.
113
“Cılkı tiyüü” hakkında daha geniş bilgi için, bk. s....
114
Meselâ, 1901 yılında Isık Köl tarafına giderken, akşam üzeri bir Sayak uruusu mensubu ailesinin evine uğrayan yolcular için evde kesilecek hayvana misafirlerin rıza göstermemesi üzerine ev sahibinin, bu durumu manap’ın duyması halinde kendilerini iyi karşılamayacağını, uruu misafirperverliğinin yerine getirilmediği gibi düşünüleceğini belirtmesi (B. Soltonoyev, Kırgız Tarıhı, s. 282), misafir karşılama âdetinin köklü olarak yerleştiğini gösterse gerektir.
115
Materyalı po Kirgizskomu Zemlepolzpvaniyu, s. 24; B. Dcamgerçinov, a.g.m., s. 61; B. V. Lunin, a.g.e., s. 151.
116
B. Bootayeva, Kirgizı Mejdu Hokandom i Rossiyey, Bişkek 1995, s. 27.
117
B. Cumabayev, Yujnıy Kırgızstan Glazami Rossiyskih Puteşestvennikov, (Vtoraya Polovina XIX- naçalo XX- vekov), Bişkek 1999, s. 71.
118
“Kence”, kelime olarak “küçük” veya “evin en genci” anlamına gelmekte ve Türkçedeki “genç” kelimesi ile ilişkili olduğu muhtemel gözükmektedir.
119
Bu Kırgız atasözü, Türkçe’deki “Bir kadın isterse kocasını rezil, isterse vezir eder” atasözü ile anlam bakımından birbirine benzemektedir. Bu iki ifade, kadının aile ve kocası üzerindeki rolünü ve tesirini göstermesi bakımından önemlidir.
120
Bu bilgi Narın bölgesindeki Ak talaa ilçesine bağlı Togolok Moldo köyünde yaşayan Aşır oğlu Ömüş adlı kimseden alınmıştır.
121
“Tuyak”, kelime olarak “tuynak”, “hayvan tuynağı” anlamına gelmekte ve burada mecazî olarak “babanın neslini devam ettirecek olan erkek oğul” anlamını taşımaktadır.
122
Bu bilgi Narın bölgesinde Ak talaa ilçesine bağlı Kurtka köyü ahalisinden Isak oğlu Zarılbek adlı kimseden alınmıştır.
123
Zengin anlamındaki “bay” ile abla anlamındaki “biçe”den meydana geldiği analşılan “baybiçe”nin, “zengin abla” veya “büyük abla” manasında kullanıldığı anlaşılmaktadır.
124
“Ak örgöö” için bk. s.
125
Halk arasında anne ve baba, oğullarının veya kızlarının çocuklarını veya torunlarını “nebere”; neberenin çocuğunu “çebere”; çeberenin çocuğunu “ebere”; ebere çocuğunu “gıbıra”, gıbıranın çocuğunu “şıbıra” gibi adlarla anarlardı. Bu şekilde söylene söylene gelen kırkıncı çocuğa yabancı manasında “begana” derlerdi. Bu son tabir, akrabalığın artık kesildiği veya yabancılaşıldığı anlamına gelirdi. Aynı zamanda ecdadlar için de sıra ile ata (baba), çoñ ata (dede), baba, buba, kubarı, coto, cete gibi adlar söylenir ve sırayla