Haber Oluşturma: Standartlar ve Yeni Yaklaşımlar. Aslan Aslanov
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Haber Oluşturma: Standartlar ve Yeni Yaklaşımlar - Aslan Aslanov страница 6
1941’de Nazi Almanya’sının SSCB’ye işgali barış huzurlu yapılanma çalışmalarını dayandırdı. O zaman Azerbaycan da olmak üzere bu ülkenin hayatı savaş atmosferine gömülmüş ve zafer uğruna yapılabilecek ve yapılamayacak her şeyi yapmaya odaklanmıştı.
Savaşın ilk günlerinden itibaren Moskova ile olan yakın ilişkinin kesilmesi nedeniyle AzerTA hala tüm haberleri her zamanki telgraf ve hatta radyo aracılığıyla aldı. Ajansın tüm personeli – stenografçılar, makine üreticileri, editörler, düzelticiler – 24 saat gece-gündüz çalışmak zorunda kaldı. AzerTA askeri muhabirleri çatışmaların başladığı cephe hattından yaptıkları röportajlarını ajansa hemen gönderirdiler. Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın çalışma kartları ile kanlı cephelerde ilerleme yapanlar arasında edebiyat ve bilim adamları Rasul Rza, Kilman Musayev, Abbas Zamanov, Cemşid Emirov, Nusrat Bagırov, İbrahim Novruzov, Mikail Pleskaçevski ve diğerleri vardı. Yetenekli bilim adamı, Tarih Enstitüsü müdürü İsmail Hüseynov Kızıl Ordu cephesi gazetesine editör yardımcısı gönderildi ve AzerTA’nın askeri muhabiriydi. Kurşun altındaki siperlerde yazdıkları ve Azerbaycanlı askerlerle ilgili haberler AzerTA tarafından radyoda dinlenildi ve basında yayınlandı. Cumhuriyet halkı Azerbaycan’ın cesur oğulları Hazi Aslanov, İsrafil Mammadov, Mazahir Abbasov ve yüzlerce diğer Azerbaycanlı savaşçının kahramanlığını AzerTA aracılığıyla öğrendi.
AzerTA Cumhuriyet gazetelerine savaş haberleri vermenin yanı sıra, arka cepheki insanların özverili çalışmalarıyla ilgili de enformasyonlar yayınlıyordu. Özel yayınlar için tasarlanan ve cephedeki gazetelere gönderilen bu makalelerin kahramanları, “motor savaşı”nda çok önemli bir rol oynayan “siyah altın” üreten petrol işçileri yüksek oktanlı benzin ve diğer petrol ürünleri almak için laboratuvarlarda çalışan bilim adamları, silah, mühimmat ve ekipman üreten makine mühendisleri ve orduya yiyecek sağlayan köylülerdi.
Savaş sonrası yıllarda ekonomik, sosyal, politik ve kültürel yaşamda yapıcı çalışmalar tekrar AzerTA’nın haberlerinin önemli konuları haline geldi. Bu dönemin 1970’leri ve 1980’leri özellikle belirtilmelidir. O yıllarda, önde gelen bir devlet adamı Haydar Aliyev iktidarda iken Azerbaycan’daki basın, özellikle 1972’den beri Azerinform adlı haber ajansı büyük bir gelişme gösterdi. Ajansın haberleri daha çok Sovyet imparatorluğunun ana haber kurumu SITA’nın Teleprinter bantlarında daha fazla gerçekleştirildi. Azerbaycan’dan gönderilen haberler “SITA haber veriyor” yayın hakkı ismi altında dünyaya yayıldı. Buna ek olarak, SITA gibi büyük haber makinesi başkanları SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) liderliğinin çok sempati duyduğu ve saygı gösterdiği Haydar Aliyev’in itibarını göz önüne alarak, Azerinform’a yardım etmeye çalışıyorlardı. 1970’lerde SITA, Moskova’daki merkezi ofisini ilk kez tamamen bilgisayarlaştırmaya başladığında, SSCB Cumhuriyetleri arasında Ukrinform ajansından sonra, Azerinform o zamanların modern “Videoton” bilgisayarları ve daha sonralar “Olivetti” bilgisayarlarıyla donatıldı. Böylece Azerinform, müttefik cumhuriyetlerdeki SITA şubeleri arasında lider konuma geldi.
O zamanlar Azerinform, SITA haber bültenlerini kabul eden ve Güney Kafkasya cumhuriyetlerine ileten bir merkez rolü oynadı. Ajans personeli, SITA ajansı ekibinde yabancı ülkelere gitti ve orada Azerbaycan’la ilgili doğrudan haberleri olay yerinden hazırlamak için çalıştı. Listede Paris, Prag, Havana ve Montreal, Rotterdam, Hamburg, Sofya ve Cezayir şehirleri yer alıyordu. Ajansın muhabirleri Küba, Kanada, İtalya’daki çeşitli gazete ve dergilerinin siparişi ile haberler hazırlayıp gönderirdiler.
1982’de Moskova’da Sovyetler Birliği komünist partisi Merkez Komitesi’nin politik bürosu üyesi ve SSCB Bakanlar Kurulu’nun ilk başkan yardımcısı kimi yüksek görev alan Haydar Aliyev’in 1987’de sağlık sorunu olduğu için istifası Gorbaçov önderliğinde Merkezin Azerbaycan’a yönelik sinsi politikasının uygulanmasına ivme kazandırdı. Bu olay ayrıca “Büyük Ermenistan” rüyasında yaşayan Ermeni milliyetçilerinin ve Kremlin’de patronlarının işini gevşetti. Öte yandan, Merkeze kölelik yapan o zamanki cumhuriyet liderliğinin anti-halk politikası Azerbaycan’daki sosyo-politik durumu büyük ölçüde ağırlaştırdı.
Kanlı Ocak 1990’larda, Sovyet imparatorluğu askeri birlikleri aniden Azerbaycan’ı işgal etti, birleşik ülkenin bir parçası olan cumhuriyetin huzurlu halkına karşı tarihte eşi görülmemiş bir vahşetle güç kullanıldı, gazete bırakmasına izin verilmedi. Enerji Deposu tahrikçiler tarafından patlatıldığı için radyo ve televizyonun sessiz olunduğu günlerde insanlar en son gelişmeleri sadece Azerinform’un Bakü’nün farklı yerlerinde duvarlara yapıştırılan, bölgelerde yayılan bültenlerinden takip edebiliyordu.
Azerbaycan Türkçesinde ve Rusça olarak yayınlanan bu bültenler askeri sansürden gizlice (Azerinform binasında sansürde kalan daimi temsilcisi) hazırlandı ve hava karardıktan sonra binaların duvarlarına yapıştırıldı. Ama sabah olunca imparatorluğun askerleri onları duvarlardan yırttılar. O günlerin korkunç gerçekliğini gösteren Azerinform’un fotoğraflarının benzer bir kaderi vardı.
Dağlık Karabağ’da Ermeni ayrılıkçılığının yükselişi ve ardından gelen Ermenistan’ın askeri saldırganlığı, bağımsızlığını yeni kazanan Azerbaycan’ın silahlı çatışmalara katılımı bazı bölgelerinin topraklarının bir kısmının işgaline yol açtı. Bir milyondan fazla Azerbaycanlının mülteci ve ülke içinde göçmen olmuş kişilere dönüşme si Azerbaycan’ı insani bir felakete sürükledi. Bu koşullar altında Azerinform muhabirleri savaş bölgelerinde, sığınmacı ve ülke içinde göçmen olmuş insanların geçici olarak yerleştiği çadır kamplarında haberler Hazırladı ve uluslararası toplumu ülkedeki felaket durumu hakkındaki gerçeklerle bilgilendirmeye çalıştı.
Böyle zor bir zamanda – 28 Haziran 1991’de, Bakanlar Kurulu “Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Enformasyon Ajansı hakkında” karar çıkarttı.17 Karar ajansın faaliyetlerini geliştirmesini, finansal ve teknik tabanını iyileştirmesini, giderlerini, bütçeden malilileşmesini planlıyordu. SSCB’nin çöküşü zamanında alınan bu karar, yasal bir gücü olmadığı için kâğıt üzerinde kaldı.
Azerinform, çağın çelişkilerine ve zorluklarına dayanmayarak, daha da zor durumla karşı karşıya kaldı, hatta herhangi bir finansman olmadan devlet bütçesinden çıkarıldı ve statü olmayan bir kuruma dönüştü.
Azerbaycan Cumhuriyeti Eski Cumhurbaşkanı Abülfaz Elçibey, 18 Aralık 1992’de “Azerbaycan Devlet Enformasyon Ajansı’nın (Azerinform) tarihsel isminin restorasyonu” adlı kararname imzaladı.18 Bu kararnameye göre Azerinform, Azerbaycan Devlet Telgraf Ajansı – AZERTAC olarak adlandırıldı. Ancak, hiç kimsenin ilgilenilmediği ajansın durumu kötüleşmekte devam etti. Bu nedenle, uzun yıllar ülkenin en deneyimli, mesleğinin sırlarını iyi bilen, Azerbaycan’da çeviri ve enformasyon okullarının oluşturulmasında büyük hizmetler sunan profesyonel personel ciddi sorunlarla karşılaştı. Ajans faaliyetlerini çok dar bir bağlamda sürdürmek zorunda kaldı.
Yetmiş yıldır Sovyetler Birliği Telgraf Ajansı – SITA’nın bünyesinde bulanarak hizmet veren Azerinform’un Azerbaycan halkının karşılaştığı ciddi trajedilerle
17
Postanovleniye Kabineta Ministrov Azerbaidjanskoy Respubliki “O Qosudarstvennom informatsionnom agentsve Azerbaidjanskoy Respubliki”, №195, 28 iyunya 1991 god.
18
Bak: http://www.e-qanun.az/framework/8004