Tom Amca'nın Kulübesi. Stowe Harriet Beecher

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Tom Amca'nın Kulübesi - Stowe Harriet Beecher страница 30

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Tom Amca'nın Kulübesi - Stowe Harriet Beecher

Скачать книгу

zavallıcıklar! Anneniz bir de kızdı size.”

      Çocuklar daveti ikiletmeden büyük bir istekle yiyeceklerin başına geçtiler, iyi ki de öyle yaptılar, yoksa ortada eğlenti adına bir şey kalmayacaktı.

      Kahvaltıdan sonra telaşla oradan oraya koşmaya başlayan Chloe Teyze, “Şimdi, giysilerini yerleştirmeliyim,” dedi. “Ne var ne yoksa almalısın yanına. Oradaki durumu tahmin edebiliyorum! Şimdi bak romatizman için fanilalar şu köşede, dikkat et artık kimse sana fanila dikmeyecek. Bunlar eski gömleklerin, bunlar da yeniler. Çoraplarının burunlarını dün gece ördüm, örme topunu da içine koydum. Aman Tanrı’m! Kim örecek artık onları senin için?” Yine duygularına yenilerek başını kutuya dayadı ve ağlamaya başladı. “Düşününce… iyi de olsan kötü de olsan hiçbir yaratık senin için hiçbir şey yapmayacak artık! Gerçekten iyi olman için artık bir neden yok!”

      Kahvaltı masasının üstünde ne var ne yok silip süpüren oğlanlar, yavaş yavaş durumu kavramaya başlamışlardı, annelerini ağlar, babalarını da onca üzgün görünce sızlanmaya, ellerini gözlerine götürmeye başladılar. Tom Amca, bebeği dizine oturtmuştu, istediğince sınırsız eğlenmesine ses çıkarmıyordu, o da onun yüzünü tırmalıyor, saçını çekiyor, arada iç dünyasına yansıyanların bir göstergesi olarak gürültülü çığlıklar atıyordu.

      “Ah, hadi çekil bakalım oradan, zavallı yaratık!” dedi Chloe Teyze. “Sana da sıra gelecek! Sen de kocanın satıldığını görmek için yaşayacaksın, belki kendin de satılacaksın, oğulların da er geç satılacak, iyi de davransalar kötü de, zavallı zenciler için değişen bir şey yok.”

      O anda oğlanlardan biri bağırdı:

      “Hanımımız geliyor!”

      “Bir yararı olmaz ki, neden geliyor?” dedi Chloe Teyze.

      Mrs. Shelby içeri girdi. Chloe Teyze ona özellikle belirgin bir terslik, huysuzlukla bir iskemle koydu. Mrs. Shelby bu tavrı görmemezlikten geldi. Solgun, kaygılı görünüyordu.

      “Tom,” dedi, “gelmemin nedeni…” Ansızın suskun oturanlara gözü ilişince, iskemleye çöktü, mendiliyle yüzünü kapatarak hıçkırmaya başladı.

      Chloe Teyze, “Tanrı’m, aman hanımım, yapmayın, yapmayın!” dedi ve gözyaşlarına boğulma sırasını savdı, ardından birkaç dakika birlikte ağladılar. Birlikte azlı çoklu döktükleri yaşlar tüm yürek yangınlarının ve üstlerine yüklenen yükün öfkesini eritti.

      Ah sen, üzgünü ziyaret eden, biliyor musun ki soğuk, başka yana dönük bir yüzle verilmiş parayla satın alabileceğin her şey, gerçek yürek yakınlığıyla dökülmüş tek bir içten gözyaşıyla boy ölçüşemez!

      Mrs. Shelby, “İyi çocuğum benim, sana işine yarayacak bir şey veremem, para versem, elinden alınır ama sana ciddiyetle ve Tanrı’nın huzurunda söylüyorum ki, izini süreceğim ve parayı bulur bulmaz da geri alacağım, o zamana kadar Tanrı’ya güven!”

      Bu noktada oğlanlar bağırarak Efendi Haley’in geldiğini haber verdi, az sonra selamsız sabahsız bir tekmeyle kapı açıldı. Haley eşikte bir gece önceyi at sırtında geçirmiş olarak, avını yeniden ele geçirmekte gösterdiği başarısızlık konusunda asla yatıştırılacak gibi görünmeyen aksi tavrıyla duruyordu.

      “Gel, sen zenci, hazır mısın? Hizmetinizdeyim hanımefendi!” diyerek Mrs. Shelby’yi gördüğü an şapkasını çıkardı.

      Chloe Teyze sandığı kapayıp iple bağladı, doğrulurken tüccara ters ters baktı, gözyaşları bir anda kıvılcım kesilmişti.

      Tom yeni efendisini izlemek için uysallıkla ayağa kalktı ve ağır sandığını kaldırıp omzuna aldı. Karısı arabaya kadar Tom’un peşinden gelmek için bebeği kucağına aldı, hâlâ ağlayan çocuklar arkada dizildi.

      Mrs. Shelby tüccara doğru yürüyerek, onunla içtenlikle konuşup birkaç dakika geciktirdi, bunu yaparken tüm aile de kapıda atları koşulmuş hazır duran arabaya yaklaştı. Çevrede ne kadar genç, yaşlı varsa onlar da eski dostlarına veda etmek için çevresine toplandı. Tom başhizmetli ve Hıristiyanlık öğreticisi olarak görülüyordu. O yüzden de bu olay özellikle kadınlar arasında büyük acı ve içten yakınlık uyandırmıştı.

      Açıkça ağlayan kadınlardan biri, arabanın yanında duran Chloe Teyze’nin sıkıntılı soğukkanlılığını görünce, “Sen bizden iyi dayanıyorsun Chloe!” dedi.

      O da yaklaşan tüccara bakarak zulüm altında gücünü yitirmemiş birinin tavrıyla, “Benim gözyaşlarım bitti. O ihtiyar için ağlamak artık içimden gelmiyor!” dedi.

      Haley asık yüzleriyle ona bakan hizmetçilerin arasından geçip Tom’a, “Gir içeri!” dedi.

      Tom içeri girdi, Haley arabanın oturacak yerinin altından ağır bir çift pranga çıkararak çabucak zencinin ayak bileklerine taktı.

      Arabayı çevreleyenler arasından baskı altında tutulan öfke dolu bir karşı çıkma homurtusu yükseldi ve verandadan Mrs. Shelby’nin sesi duyuldu:

      “Mr. Haley, inanın bana, bu önlem son derece gereksiz!”

      “Bilemiyorum hanımefendi, sizin burası bana beş yüz dolar kaybettirdi, daha fazla tehlikeye girmek istemiyorum.”

      Chloe Teyze öfkeyle, “Ondan başka ne beklenebilir ki?” dedi, bu arada babalarının yazgısını kavramaya başlayan iki oğlan şiddetle ağlayıp hıçkırarak analarının eteğine yapışmıştı.

      “Efendi George’un uzakta olmasına üzülüyorum,” dedi Chloe Teyze.

      George, komşu malikânedeki bir arkadaşıyla birkaç gün geçirmeye gitmiş, Tom’un kötü yazgısı duyulmadan, onun da kulağına gelmeden sabah erkenden çıkmıştı. Tom içtenlikle, “Efendi George’a sevgilerimi iletin,” dedi.

      Haley atı kırbaçladı, Tom’un son âna kadar aile ocağına dikili kalan acı dolu bakışının ardından tekerlekler döndü ve Tom götürüldü.

      Bunlar olurken Mr. Shelby evde yoktu. Tom’u korktuğu bir adamın elinden kurtulmak için zorunluluğun kışkırtmasıyla satmış, pazarlığın sonuçlanmasının ardından duyduğu ilk şey de ferahlık olmuştu ama karısının dostça uyarıları yarı uyuşuk pişmanlık duygularını canlandırmış, Tom’un bir erkeğe yaraşır, kendi çıkarını gözetmeyen tavrı Mr. Shelby’nin duygularının tatsızlığını katmerlemişti. Boş yere bunu yapmaya hakkı olduğunu kendi kendine söyleyip durmuş, bunu herkes yapıyor, bazısıysa zorunluluk bahanesi bile olmadan yapıyor falan demişti ama duygularını hoşnut edememişti, o da olayın gerçekleşeceği anın tatsız sahnelerine tanık olmamak için dönünceye kadar her şeyin biteceğini umarak kuzeye kısa bir iş gezisine gitmişti.

      Tom ile Haley tozlu yolda takırdayarak ilerliyorlardı, Tom’un çok iyi tanıdığı eski bir yoldan malikâne gözden yitene ve iyice gerilerde kalana kadar gittiler, sonunda kendilerini geniş bir anayolda buldular. Bir mil kadar gittikten sonra Haley ansızın bir nalbant dükkânının önüne çekti ve küçük bir değişiklik yaptırmak için elinde bir çift kelepçeyle içeri girdi. Haley

Скачать книгу