Kalkan Denizi . Морган Райс
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Kalkan Denizi - Морган Райс страница 6
Aniden, odayı keskin bir ağlama sesi doldurdu, Gwendolyn baktığında Illepra'nın öne geldiğini ve kollarındaki battaniyede kundaklanmış ağlayan bir bebeği tuttuğunu gördü.
Gwendolyn'in kalbi rahatlama hissiyle dolup taştı ve gözyaşlarına boğuldu. Oğlunu görür görmez histerik bir biçimde ağlamaya başladı. O kadar rahatlamıştı ki sevinç göz yaşları yüzünü yıkıyordu. Bebek hayattaydı. Kendisi hayattaydı. Kurtulmuşlardı. Bir şekilde bu korkunç kabustan çıkmayı başarmışlardı.
Hayatı boyunca hiç bu kadar minnet duymamıştı.
Illepra öne eğildi ve bebeği Gwen'in göğsüne yerleştirdi.
Gwendolyn doğruldu ve ona bakarak yüzünü incelemeye başladı. Ona dokunduğu, kollarında ağırlığını hissettiği, kokusunu duyduğu ve yüzünü gördüğünde kendini yeniden doğmuş gibi hissetti, Gwendolyn içinde ona karşı kabaran aşkı minnet duygusuyla birlikte duyumsadı. Buna inanamıyordu, bir bebeği olmuştu.
Kollarına yerleştiğinde bebek birden ağlamayı kesti.Sesi soluğu kesildi, döndü, gözlerini açtı ve doğrudan Gwen'e baktı.
Gwen, bebekle gözleri kilitlendiğinde bir şok dalgasının vücuduna yayıldığını hissetti. Bebek, gözlerini Thor'dan almıştı. Başka bir boyuttan gelmiş gibi görünen gri, parlak gözleri vardı. Gözlerini delip geçerek bakıyordu. Gwendolyn ona baktığında, bebeğini bir başka zamandan, ezelden beri tanıyor gibi hissetti.
O anda, Gwen hayatı boyunca biri veya bir şeye duyduğu her türlü bağdan daha kuvvetli bir bağ hissetti. Onu sıkıca sardı ve asla bırakmayacağına söz verdi. Onunla ateşlerde yürürdü.
"Simasını senden almış, leydim" dedi Thor ona, öne eğilip Gwen'le birlikte bebeğe gülümseyerek bakarken.
Gwen de gülümsedi, ağlıyordu, duygu seli yaşıyordu. Hayatında hiç bu denli mutlu olmamıştı. Tüm istediği buydu, Thorgrin'le ve bebeğiyle olmak.
"Gözlerini de senden almış," diye cevapladı Gwen.
"Henüz almadığı bir isim gerekli ona," dedi Thor.
"Belki de senin ismini vermeliyiz," dedi Gwendolyn, Thor'a.
Thor kararlı bir şekilde kafasını salladı.
"Hayır. Annesinin oğlu. Senin ifadeni taşıyor. Gerçek bir savaşçı annesinin maneviyatını ve babasının yeteneklerini taşımalı. Ona yardımcı olması için her ikisine de ihtiyacı var. Benim yeteneklerimi alacak ve ismini de senden almalı."
"O zaman önerin nedir?" diye sordu Gwen.
Thor düşündü.
"İsmi seninkine benzemeli. Gwendolyn'in oğlunun adı… Guwayne olmalı."
Gwen gülümsedi. Söyler söylemez tınısına bayıldı.
"Guwayne," dedi. "Sevdim bunu."
Gwen bebeği sıkıca tutarken kocaman gülümsedi.
Bebeğine bakıp, "Guwayne," dedi.
Guwayne dönüp gözlerini yeninden açtı ve doğrudan Gwen'e baktı, ona gülümsediğine yemin edebilirdi Gwen. Bunun için daha çok küçük olduğunu biliyordu ama bir anlığına bir şey gördü ve bebeğin kendi ismine onay verdiğinden emin oldu.
Selese öne eğildi ve Gwen'in dudaklarına merhem sürüp, yoğun ve koyu renkli bir içecek verdi. Gwen hemen canlandı. Yavaşça kendine geldiğini hissetti.
"Ne kadar süredir buradayım?" diye sordu Gwen.
"Neredeyse iki gündür uyuyorsunuz, leydim," dedi Illepra. "Büyük tutulmadan beridir."
Gwen hatırlayınca gözlerini kapadı, tüm o görüntüler zihnine üşüştü. Tutulmayı, doluyu ve depremi hatırladı. Daha önce hiç böyle bir şey görmemişti.
"Bebeğimiz büyük alametlerin işaretlerini taşıyor," dedi Thor. "Tüm krallık olaylara şahit oldu. Doğumu şimdiden en uzak yerlerde herkes tarafından konuşuluyor."
Gwen, bebeği sıkıca tutarken, vücuduna yayılan bir sıcaklık hissetti, ne kadar özel olduğunu bizzat kendi duyumsadı. Onu tutarken tüm vücudu karıncalanıyordu, sıradan bir çocuk olmadığını biliyordu. Damarlarında ne tür güçlerin aktığını merak etti.
Thor'a bakarak merak etti. Bu çocuk da bir ruhban mıydı?
"Tüm bu zaman boyunca burada mıydın?" diye sordu Thor'a, hep yanında durduğunu fark ederek ve ona karşı hissettiği minnetin altında boğularak.
"Buradaydım, leydim. Duyar duymaz geldim. Dün gece hariç. Geceyi Keder Gölü'nde geçirdim. İyileşmen için dua ettim."
Gwen yeniden göz yaşlarına boğuldu, duygularını kontrol edemiyordu. Hayatı boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştı, bu çocuğu kollarında tutmak hiç mümkün olduğunu düşünmediği bir şekilde kendini tamamlanmış hissettiriyordu.
Kendine rağmen, Gwen Dipdünya'daki o kader anına, yapmak zorunda bırakıldığı seçime döndü. Thor'un ellerini kavradı ve bebeği sıkıca tuttu, ikisini de yakınında tutmak, ikisiyle de sonsuza dek birlikte olmak istiyordu.
Ancak birinin ölmek zorunda olduğunu biliyordu. Ağlamasını durduramıyordu.
"Sorun nedir, aşkım?" diye sordu Thor sonunda.
Gwen kafasını salladı, ona anlatamazdı.
"Üzülme," dedi. "Annen hala yaşıyor, eğer onun için ağlıyorsan."
Gwen birden bire hatırladı.
"Çok hastaydı," diye ekledi Thor. "Ama onu görecek zamanın hala var."
Gwen bunu yapmak zorunda olduğunu biliyordu.
"Onu görmem lazım," dedi. "Beni şimdi ona götür."
"Emin misiniz, leydim?" diye sordu Selese.
"Sizin durumunuzdaki biri hareket etmemeli," diye ekledi Illepra. "Doğumunuz en zor şartlarda gerçekleşti ve iyileşmeniz için zamana ihtiyacınız var. Hayatta olduğunuz için şanslısınız."
Gwen kararlı bir biçimde kafasını salladı.
"Annem ölmeden önce onu görmeliyim. Beni ona götür. Şimdi."
BEŞİNCİ BÖLÜM
Godfrey, içki salonundaki uzun ahşap masanın ortasına oturmuş, her iki avucunda bir maşrapa bira, MacGil ve McCloud'ların oluşturduğu büyük grupla birlikte şarkı söylüyor, diğerleriyle beraber maşrapaları masaya vuruyordu. Grup ileri geri salınıyor, şarkının her satırını noktalarken maşrapalarını masaya vurunca, ellerine ve masaya biraları dökülüyordu. Fakat Godfrey umursamıyordu. Bu hafta boyu her gece yaptığı gibi içkisine gömülmüş kendini iyi hissediyordu.
İki