Kraliçelerin Yönetimi . Морган Райс
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Kraliçelerin Yönetimi - Морган Райс страница
Morgan sizi dinlemeyi çok seviyor, dolayısıyla lütfen www.morganricebooks.com adresini ziyaret edip eposta listesine eklenin, ücretsiz bir Kitap kazanın, ücretsiz hediyeler alın, ücretsiz uygulamaları indirin, Facebook ve Twitter ile bağlanın ve irtibatta kalın!
“FELSEFE YÜZÜĞÜ ani bir başarı için her şeye sahip: olay örgüsü, karşı tema, gizem, yürekli şövalyeler, kırık kalplerle dolu yeşeren aşklar, dalavere ve ihanet.Her yaştaki okuyucuya hitap ediyor ve saatlerce zihninizi meşgul tutabiliyor. Tüm fantezi okurlarının kütüphanesinde bulunmasını tavsiye ettiğimiz bir kitap.”
–-Books and Movie Reviews, Roberto Mattos
“Eğlenceli bir epik fantezi.”
–Kirkus Reviews
“Dikkate değer bir şeylerin başlangıcı burada.”
–-San Francisco Book Review
“Aksiyon dolu …. Rice'ın yapıtı oldukça sağlam ve olay örgüsü merak uyandırıcı.”
–-Publishers Weekly
“Sürpizlerle dolu bir fantezi …. Bu, genç yetişkin fantezi serisi olma belirtisinin sadece başlangıcı.”
–-Midwest Book Review
Morgan Rice © 2014
Tüm hakları saklıdır. Bu yayının herhangi bir bölümü, 1976 ABD Telif Hakları Kanunu ile izin verilenin dışında, yazarın önceden izni olmaksızın, hiçbir formatta ve hiçbir amaçla çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayılamaz veya bir veri tabanı veya bilgi kurtarma sisteminde saklanamaz.
Bu eKitap sadece sizin kullanımınız için lisanslanmıştır. Bu eKitap başkalarına tekrar satılamaz veya verilemez. Eğer bu kitabı paylaşmak istiyorsanız lütfen her birey için birer ek kopya satın alın. Eğer bu kitabı okuyorsanız fakat satın almadıysanız veya sadece sizin kullanımınız için satın alınmadıysa lütfen satın alan kişiye iade edin ve kendinize bir kopya satın alın. Yazarın emeğine saygı gösterdiğiniz için teşekkür ederiz.
Bu kitap kurgusal bir eserdir. İsimler, karakterler, işletmeler, kuruluşlar, mekânlar, olaylar ve durumlar yazarın hayal ürününün eserleridir ve kurgusal amaçla kullanılmıştır. Gerçek hayattaki ölü veya yaşayan herhangi biri ile benzerlik tamamen tesadüfîdir.
Telif hakları RazoomGame’e ait Jacket adlı eser, Shutterstock.com lisansı ile kullanılmıştır.
BİRİNCİ BÖLÜM
Thorgrin kükreyen yanardağdan yüzlerce metre aşağıya doğru çamur içinde yuvarlanırken kafasını kayalara vuruyordu. Dünya başının üzerinde dönerken onu durdurmaya çalışıyor, tutunmaya çabalıyor, ama yapamıyordu. Biryandan da gözünün ucuyla kendisi gibi yamaçtan tekrar tekrar yuvarlanan, düşüşlerini yavaşlatmak için çaresizce kayalara, ya da buldukları her şeye tutunmaya çalışan kardeşlerini görüyordu.
Thor aradan geçen her saniyeyle birlikte yanardağın tepesinden ve Guwayne’den gittikçe uzaklaştığını görüyordu. Tepedeki barbarların bebeğini kurban etmek üzere olduklarını düşündükçe çıldırıyordu. Ellerini çılgınlar gibi çamura sapladı, tekrar tepeye ulaşabilmek için çaresizce çabaladı.
Ama her denemesinde çok az yol alabiliyordu. Patlamalarla birlikte dağ üzerine kül yağarken etrafını güçlükle görüp nefes alabiliyor, kendisini korumaya çalışıyordu. Adeta tüm evrenin yükü omuzlarına binmişti.
Her şey o kadar hızlıydı ki, o daha hissedemeden gerçekleşiyordu. Aşağıya baktığında keskin kayalardan oluşan zemini gördü. Oraya düşerlerse hepsinin öleceğini biliyordu.
Sonra gözlerini yumdu, aldığı eğitimleri, Argon’un öğrettiklerini, annesinin sözlerini düşündü. Sakin olmaya ve içindeki savaşçı gücü tekrar canlandırmaya çalışıyordu. Hayatı gözlerinin önünden geçiyordu. Bu onun son imtihanı olabilir miydi?
Dua etmeye başladı. “Lütfen tanrım, eğer varsan beni kurtar. Bu şekilde ölmeme izin verme. Gücümü toplamama yardım et. Oğlumu kurtarmama yardım et.”
Sözleri söylerken test edildiğini, kaderine karşı gelmesi için bir şeyin onu zorladığını düşündü. Çetin bir savaşçı imtihanından geçiyordu.
Gözlerini kapattı, dünya yavaşlamaya başladı, fırtınanın ortasında artık sakin ve huzurluydu. Damarlarından avuç içlerine doğru yükselen sıcaklığı fark etti, kendisini bedeninden büyük hissediyordu.
Sonra bedeninden dışarı çıktı, dağın yamacından aşağı doğru yuvarlanan halini gördü. O anda artık bedeninde olmadığını fark etti. Artık daha yüce bir varlıktı.
Tekrar bedenine döndüğünde, avuçlarını başının üzerine kaldırdı, avuç içlerinden dışarıya doğru parlayan beyaz ışığı gördü. Işığı yönlendirerek kendisinin ve arkadaşlarının etrafında bir küre oluşturdu, artık çamur bitmişti. Hala düşüyorlardı ama çamur onlara kalkan olan kürenin üzerinden kayıp geçiyor, onlara ulaşamıyordu.
Yamaçtan kaymaya devam ediyorlardı ama artık çok daha yavaşlamışlardı ve dağın eteğinde küçük ve güvenli bir platoya doğru yönelmişlerdi. Kafasını indirdiğinde dizlerine kadar gelen