Anadolu'nun Sırları. Kerim Kuvetli

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Anadolu'nun Sırları - Kerim Kuvetli страница 10

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Anadolu'nun Sırları - Kerim Kuvetli

Скачать книгу

hizmetkârı, kudretli Nikolaos’un kutsanmış kenti,” der İmparator Konstantin. Artık tanrı tekil anılmaktadır. Tektanrı dönemi başlamıştır, çoktanrılı Likya’da.13 MS 325 yılında I. Konstantin tarafından Hıristiyan dünyası için son derece önemli yedi konsülden ilki olan Nikea (İznik) Konsülü toplanır. Üç yüz on sekiz din adamının katıldığı bu konsüle, Myra başpiskoposu olarak Nikolaos da katılır. Bu konsülün amacı, uzun süredir baskı altında olan Hıristiyanlık inancı ile ilgili imparatorluğun farklı yerlerinde farklı inanış biçimlerinin oluşması ve kiliseleri derinden etkileyen bu tartışmaların büyük boyutlara ulaşmasıdır. Özellikle İsa hakkındaki “Tanrı’nın oğlu mu yoksa sadece onun bir peygamberi olarak tanrı değil, bir insan mıdır?” tartışması en önemli konudur. Bir tarafta Patrik Alexander diğer tarafta onun “Baba-Oğul-Kutsal Ruh” üçlemesine karşı çıkan, Antakya dini lideri Arius vardır. Nikolaos, Patrik Alexander taraftarı olmuştur. Bu tartışmalar sonucunda Antakya dini lideri Arius aforoz edilmiş ve Patrik Alexander’in öğretisi kabul görmüştür. Bu konsül aynı zamanda günümüz Hıristiyanlık inancına yön vermiş olmasıyla da oldukça önemlidir. Nikolaos, konsül sonrası piskoposluk görevine devam eder. Bu sırada ailesinden kalan büyük serveti yoksullar ve ihtiyacı olanlar için harcamaya karar vermiştir. Bu yardımseverliği sayesinde sevilen biri olmuştur.

      Yardımseverliği ile ilgili birçok hikâyesi vardır Nikolas’ın, en bilineni ise yoksul üç bekâr kız kardeşinkidir. Bu hikâyeye göre o dönemde kızlar çeyizsiz evlenemezdi ve üç bekâr kızı olan fakir bir baba kızlarını nasıl evlendireceğini kara kara düşünürken büyük olanı diğer kardeşlerinin evlenebilmesi için kendisini esir pazarında satmayı teklif eder. Noel arifesinde evlerinin önünden geçerken konuşmalara şahit olan Nikolas bu yoksul aileye yardım etmeye karar verir. 25 Aralık sabahı, aile henüz uykuda iken açık pencereden içeri, çeyize yetecek kadar altın atar. Uyandıklarında bir mucizenin gerçekleştiğine inanan aile, evlilik hazırlıklarına başlar ve böylece büyük kız evlenir. Aynı mucize bir sonraki Noel’de de ortanca kız için gerçekleşmiş, fakat bir sonraki yıl en küçük kız kardeşe sıra geldiğinde Nikolas pencerelerin kapalı olduğunu görünce son altın kesesini de çatıya tırmanarak bacadan aşağı atmış ve bu sefer de ocak üstünde kurumakta olan çorabın içine düşmüş. Bu hikâye yüzyıllardır birçok ikonada Aziz Nikolas üç fakir kız kardeşe birer altın top veya elma verirken tasvir edilmiştir. Bu arada Nikolas bu yardımseverliği bir gelenek haline getirmiş ve her yıl gizlice 25 Aralık sabahı Myra’nın fakir aileleri kapılarının önünde altın veya hediye bulur olmuşlar. Böylece 25 Aralık sabahı Hıristiyan âleminde insanların birbirine hediye verdiği bir Noel geleneğini farkında olmadan başlatmıştır. 14

      Aziz Nikolaos Heykeli, Demre, Antalya

      Yaşamı boyunca başka birçok mucizeyi gerçekleştiren Nikolaos, Myra halkını kıtlıktan kurtarmış, Akdenizli gemicileri fırtınalardan korumuş, böylece “Dümenini Aziz Nikolaos tutsun,” dileği gelenek olmuştur. İmparator Konstantin’e karşı komplo kurmakla iftiraya uğrayan üç generali, imparatorun rüyasına girerek idamdan kurtarması da onun en yaygın bilinen mucizelerinden biridir. Bu mucizelerinden dolayı çocukların ve denizcilerin koruyucu azizi olarak kabul görmüştür. Yunanistan ve Rusya’da en yüksek azizlik mertebesine ulaşmıştır. Mezarının bulunduğu Myra kenti ise bir Ortodoks hac merkezi haline gelmiştir.

      Tahmini olarak 6 Aralık 343’te vefat ettiğinde naaşı piskoposluk yaptığı Myra’da bugün Noel Baba Kilisesi olarak bilinen yerde mermer bir lahdin içine konmuştur. Bugün bu kilisenin bulunduğu yerdeki Myra Antik Kenti’nin görkemli ve ilgi çekici kaya mezarları ona eşlik eder. Vefatından sonra ünü azalmamış hatta artmıştır. Doğu Roma imparatorlarından II. Theodosius döneminde (MS 408-450) yaşadığı Myra kenti dini ve idari bakımından Likya’nın metropolitliği yani başkenti olmuştur. MS 529 yılında İmparator I. Iustinianus döneminde meydana gelen depremde yıkılan St. Nikolaos Kilisesi’nin yerine yenisi inşa edilmiştir. MS VI. yüzyılda Rosallia gününde din adamlarını bir araya getiren Synod, Myra’da toplanmıştır. Aziz Nikolaos Kilisesi de asıl popülerliğini bundan sonra kazanır ve o günden sonra da hac merkezi olarak ziyaret edilmeye devam eder.15

      IX. Konstantinos Monomakhos ve eşi Zoe tarafından 1042 yılında bu kiliseye bağışta bulunulmuştur. Hacıların, din adamlarının ve dindar kimselerin ziyareti zaman içerisinde artmış, ünü doğduğu Anadolu topraklarının dışına, Avrupa’ya, Rusya’ya hatta İskandinav ülkelerine kadar ulaşmıştır. Dünyanın birçok ülkesindeki kiliselerde ikona ve fresklerde tasvir edilmiş, adına dünyada iki binden fazla kilise yapılmış ve mucizeleri dilden dile dolaşır olmuştur. Fakat bu ününün bir kötü etkisi olacak ve 1087 yılında Barili İtalyan korsanlar onun kemiklerini lahdinden çalarak memleketlerine kaçıracaklardır. Orada Aziz Nikolaos adına inşa edilmiş bazilikaya (Basilica Di San Nicola) götürmüşlerdir. Bugün Bari’de yapılan ve Ortodokslar tarafından kutsal sayılan ikonalar tüm dünyaya satılmaktadır.

      Aziz Nikolaos Kilisesi’nin bulunduğu bölge daha sonra Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan döneminde (1155-1192) Türklerin kontrolüne geçmesine rağmen Myra kentindeki dini işleyiş devam etmiştir. Bunda Türklerin ele geçirdikleri topraklardaki insanların kültür, dil ve dinlerine karşı gösterdikleri saygılı yönetim anlayışı etkin olmuştur. Hatta Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan, kilisenin onarımı için bağışta bulunmuştur. Manastır ve kiliseye bağışta bulunan son kişi ise Rus Çarı I. Nikolay’ dır (1825-1853).

      Günümüzde her yıl 25 Aralık’ta İsa’nın doğumunun Hıristiyanlar tarafından kutlandığı Noel zamanlarında ortaya çıkan Noel Baba imajının öyküsü ise oldukça ilginçtir. Her şey 1929 yılında tüm Amerika’yı altüst eden, binlerce şirketin iflas etmesine sebep olan ekonomik krizle başladı. Krizden etkilenen şirketler arasında bugün tüm dünya tarafından tanınan ve içeceklerinin saniyede sekiz bin adet tüketildiği hesaplanan Coca-Cola da vardı. Pazarlama ve satış konusunda başarılı bu şirket krizden korunmak için çareyi reklamlarda buldu. Bu reklam öyle etkili olmalıydı ki insanların psikolojik olarak depresif olduğu bu dönemde hem yüzlerini güldürebilmeli hem de onlara umut vermeliydi. Aranan çare ise 1931 yılında İsveçli çizer Haddon Sundblom’dan geldi. İskandinavya’dan gelen bu çizer Almanya doğumlu olan Amerikalı karikatürist Thomas Nast’ın 1881 tarihli Noel Baba çizimini kendi toprakları olan İskandinavya mitolojisindeki Tanrı Odin’in mitosuyla birleştirir. İskandinav mitolojisine göre Odin, uçan atı Sleipnir ile avlanmaya gittiğinde, çocuklar Sleipnir için çizmelerinin içine havuç ve saman koyup şöminenin yanına asarlardı. Odin’in bu iyilik karşılığında çocuklara hediye ve şekerlemeler getirdiğine inanılırdı. Sundblom buradaki atı İskandinavya’da bulunan Ren geyikleri ile değiştirmiş ve Coca-Cola’nın renkleri olan kırmızı-beyaz renkli kıyafetler giydirmiştir. Şişman, beyaz sakallı, uçları beyaz kürklü kırmızı bir kıyafet giyen, siyah kemerli, siyah çizmeli, kırmızı şapkalı bu yeni Noel Baba’nın insanlara neşe ve umut veren gülümsemesiyle artık imaj tamamlanmıştır. Coca-Cola bu başarılı reklamını başta sinemalar olmak üzere her yerde yayınladı. Reklam tahmin edilenden daha başarılı oldu çünkü reklamlarda çocukları kullanması yasak olduğu için bu portföye dilediği gibi ulaşamıyordu. Coca-Cola Company reklamlarda çocukları doğrudan resmetmeden ürününü çocuklara satmanın başka yolunu bulmuştu; Noel Baba.

Скачать книгу


<p>13</p>

Nevzat Çevik, Taşların İzinde Likya, s. 105

<p>14</p>

Editör Ahmet Faik Özbilge, İzmir’den Antalya’ya, s. 340

<p>15</p>

Nevzat Çevik, Lykia Kitabı, s. 360