Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler. David S. Kidder

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler - David S. Kidder страница 23

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler - David S. Kidder

Скачать книгу

kendini öldürmek zorunda kalmıştır. Genç diktatör daha sonra Brütüs’ün en büyük korkusunu hayata geçirerek ilk Roma İmparatoru Augustus olacaktır.

Ek Bilgiler

      1- Efsaneye göre Porcia kocasının ölümü üzerine çılgına dönmüş ve kızgın korları yutarak intihar etmiştir.

      2- Brütüs’ün kayınbiraderi Gaius Cassius Longinus (MÖ 85-42), Sezar suikastinin ortakları arasında yer almaktadır. Longinus Julius Sezar’da Cassius karakteriyle temsil edilmektedir. O da Brütüs gibi Philippi Savaşı’nda intihar etmek zorunda kalmıştır. Kölesine kendisini öldürmesini emretmiş ve bu şekilde ölmüştür.

      3- Roma’da rakipler bile akraba olabilirler. Brütüs’ün annesi Servilia Caepionis (MÖ 107-42) ömrünün son yirmi yılında Sezar’ın metresiydi.

      Vaftizci Yahya

      MS 30 yılında ateşli bir Yahudi hatibi, Galilee’nin Roma kuklası kralı Herod Antipas’ı (MÖ 21-MS 39) zina, ensest ve benzeri şeytani günahları işlemekle suçladı. Öfkelenen Kral Herod vaizi tutukladı ve onu Ölü Deniz’e bakan sarp kayalıklara kurulmuş bir cezaevine yolladı.

      İşte bu ateşli hatip Vaftizci Yahya’dır (MÖ 6 – MS 30). Hıristiyanlığın temel metni olan İncil’deki en önemli kişilikler arasında yer almaktadır. Vaizlik yaptığı süre içerisinde Herod’a saldırıları ve yaklaşan kıyamete ilişkin vaazlarıyla Vaftizci Yahya büyük bir taraftar kitlesine sahip olmuştur. Tutuklandığı sırada, daha yeni kendi vaazlarını vermeye başlayan Hz. İsa’nın üzerinde çok büyük bir etkisi vardır.

      Yahya’nın hayatı ile ilgili pek az tarihi kayıt bulunmaktadır. İncil’deki bilgiler ise oldukça dağınıktır. “Luka İncili”ne göre Yahya, Hz. İsa’nın kuzeniydi. Yahudi peygamberlerinin yolundan giderek eski giysiler giymekte, çekirge ve yaban balı yiyerek yaşamını sürdürmekteydi. Vaazlarına başlamadan önce uzun yıllar Yahuda Çölü’nün insansız bölgelerinde dolaşmıştı.

      Vaazları sırasında Yahya, taraftarlarına günahları için tövbe etmelerini, açgözlülük ve zorbalığı reddetmelerini öğütledi. Onlara Ürdün Nehri’nde vaftiz olarak tanrının dünyaya gelişine hazırlanmalarını tavsiye etti. Yahya’nın çağrısına yanıt veren Yahudilerden biri de Hz. İsa’ydı. Yahya yakalanmadan hemen önce Hz. İsa’yı vaftiz etmişti.

      Yahya yakalandıktan sonra Hz. İsa’nın, cüzzamlıları iyileştirdiğini, ölüleri dirilttiğini ve daha nice mucizelere imza attığını öğrendi. Bunun üzerine öğrencilerine bu konuyu araştırmalarını salık verdi. Onlar Hz. İsa’nın “Tanrıdan sonra gelen kişi,” yani Mesih olduğunu doğruladılar. Hıristiyan teolojisinde Yahya, Hz. İsa’nın müjdecisi olarak kabul edilmektedir. Mesih’in gelişini önceden bildirmiştir.

      Ne yazık ki kısa bir süre sonra Yahya hayatını kaybetmiştir. Herod, Yahya’nın ensestle suçladığı karısının gönlünü almak için peygamberin başını kestirdi ve bir tepsinin üzerinde doğum günü hediyesi olarak üvey kızına gönderdi.

Ek Bilgiler

      1- Tarihçi Flavius Josephus (37-100), Yahya’nın yakalanması ile ilgili farklı bir hikaye anlatır. Buna göre Herod, Yahya’nın taraftarlarının bir isyan başlatabilecek kadar kalabalıklaşmış olmasından endişe duyduğu için onu idam ettirmiştir.

      2- Resmen hiçbir zaman aziz ilan edilmemiş olmasına rağmen Yahya, Katolik Kilisesi tarafından aziz olarak kabul edilmektedir. Pek çok başka yerin yanı sıra Ürdün ve Porto Riko’nun koruyucu azizidir.

      3- Yahya’ya ait olduğu söylenen kesik insan başı Roma’daki San Silvestro Kilisesi’nde sergilenmektedir.

      Julius Sezar

      “O daracık dünyayı bir dev gibi yönetti” diye yazar William Shakespeare Sezar’dan (MÖ 100-44) bahsederken. Romalı general ve politikacı, çağının en etkili insanları arasında yer almaktadır. Aynı zamanda Batı tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Sezar Galya’yı feth etmiş ve Roma Senatosu’nun gücünü ortadan kaldırmıştır. Antik dünyanın en büyük imparatorluğunun kurucusudur.

      Sezar ömür boyu diktatör ilan edilmesinden kısa bir süre sonra suikaste uğradı. Roma’nın cumhuriyetten imparatorluğa geçiş süreci ise manevi oğlu Octavian’ın (MÖ 63-MS 14) döneminde son buldu ve Octavian İmparator Augustus unvanını aldı.

      Sezar’ın yaşamı antik dünyanın en iyi bilinen yaşam öyküleri arasında yer almaktadır. Bunu büyük ölçüde kendi kaleme aldığı savaş anılarına borçluyuz. Aristokrat bir ailede dünyaya gelmiş ve henüz genç bir delikanlıyken orduya katılmıştı. Çok bilinen bir hikayede anlatıldığına göre, Ege Denizi’nde korsanlar tarafından kaçırılmış ve ailesinden serbest bırakılması için fidye istenmişti. Sezar korsanların kendisi için istediği bedeli düşük bularak çok öfkelenmiş ve onlardan kendisi için istenen bedeli arttırmalarını talep etmişti. Serbest kalmasının ardındansa korsanları yakaladı ve onları çarmıha gerdi.

      Sonraki birkaç on yıl içerisinde Sezar askeri ve politik kariyerinde hızla yükseldi. MÖ 69 yılında günümüz İspanya’sında bulunan Roma eyaleti Aşağı Hispania’ya vali olarak atandı. MÖ 63 yılında ise Roma’nın en büyük dini makamı olan “pontifex maximus” seçildi.

      Sezar dört yıl sonra, MÖ 59 yılında Galya’nın fethine girişti. İki generalle birlikte Roma hükümetini kontrol eden üçler erkini oluşturdu. MÖ 50 yılında Sezar’ın büyüyen gücünden korkan senato ondan ordusunu dağıtmasını istedi.

      Sezar’ın senato kararına uymayı reddetmesi ve MÖ 49 yılının Ocak ayında Rubicon Nehri’ni geçmesi sonraki yıl kendi zaferiyle sonuçlanacak olan bir iç savaşın başlamasına neden oldu. Güçleri elinden alınmış olan senato onu geçici bir süre için diktatör ilan etti. Daha sonra ise ömür boyu diktatör yani “dictator perpetuo” ilan edildi. (MÖ 44)

      Bu son adım onun bir monarşi kuracağından korkan karşıtları için bardağı taşıran son damla oldu. Bir grup komplocu Roma Forumu’nun merdivenlerinde onu bıçaklayarak öldürdüler (15 Mart, MÖ 44).

Ek Bilgiler

      1- Sezar’ın ailesi, Roma’nın aşk ve bereket tanrıçası Venüs’ün soyundan geldiklerini iddia ediyordu.

      2- Mükemmel bir hatip ve yazar olarak kabul edilen Sezar’ın iki savaş hatıratı bulunmaktadır. Birisi Galik Savaşları’na diğeri ise İç Savaş’a ilişkin yorumlarını içermektedir. Bu kitaplar Roma tarihinin ilgili dönemlerine ait en önemli kaynakları oluşturmaktadır. Sezar yazarken kendisinden üçüncü şahıs olarak bahsetmesiyle ünlüdür. Örnek vermek gerekirse Gallik Savaşları’nın bir bölümüne şöyle başlar: “Nice savaşçı ulusları fetheden Sezar…”

      3- Ölümünün ardından “sezar” adı askeri liderler ve imparatorlar için genel bir unvan haline geldi. Alman ve Rus monarkları için kullanılan kayzer ve çar unvanlarının her ikisi de “sezar” sözcüğünden türetilmiştir.

      Seneka

Скачать книгу