Altın Âşıkları. Ахмет Мидхат

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Altın Âşıkları - Ахмет Мидхат страница 5

Жанр:
Серия:
Издательство:
Altın Âşıkları - Ахмет Мидхат

Скачать книгу

zanlıların lehinde ve hatta icabına göre aleyhinde bile söylenen sözlerin düşmanlıktan yoksun olabileceklerine güvenilmeyip hangi taraf her ne söylerse söylesin, diğer taraf onu mutlaka düzenbazlığa, hilekârlığa yorardı. Kıyas eksikliğinden dolayı o zaman bu Lesorak işi tıpkı şimdiki Dreyfus işine benzemişti. Hatta Koriyol’un itirafı da meydana konulunca zaten bu meselenin o zamana kadar ortaya çıkmış olan ehemmiyeti üzerine pek çok kimse bu muhakemenin her hâlükârda iadesini talep etmiştir. Ancak cinayet ve temyiz mahkemelerinden geçip tasdik dahi edilmiş olmasıyla davayı geri çevirme konusunda yürürlükteki kanunların müsaadesi yoktu.

      Bunun için olağanüstü bir girişimle hükûmet başkanlığı tarafından, o zamanın parlamentosu hükmünde olan Beş Yüzler Meclisine bir rapor gönderilerek davanın ne olursa olsun iade olunmasına lüzum gösterilmekle meclisin bir kısmı bu lüzumu desteklerken diğer kısmı red için şimdiki Dreyfus meselesinin iade-i muhakemesi gürültülerinden ziyade şamatalarla dünyanın beynini yormuşlardı. Nihayet dava evraklarının yeniden incelenmesi sonucunda bir komisyon oluşturulmasına karar verilmiştir. Ancak evvelce cinayet davasında temyiz üyesini Lesorak aleyhine ikna eden sebepler ile adamcağızın beraatini iddia edenlerin meydana koydukları deliller bu komisyonda karşılaştırılınca komisyon üyeleri dahi Lesorak’ın suçluluğuna ve bu hâlde mahkeme hükümlerinin yerine getirilmesinin gereğine karar vermişlerdir.

      O zamanlar idama mahkûm olanlar yalnız başlarını kaybetmekle kalmaz, bütün mal ve mülkleri de ellerinden alınırdı. Bu durum da o zulüm zamanlarının tuhaflıklarındandı. Dava sonucunun icrasından sonra Lesorak’ın malı mülkü de elinden alındığından çoluk çocuğu bir katilin ve idama mahkûm edilmiş bir adamın evladı olmalarından dolayı bütün halkın nefretine maruz kaldıkları gibi, dilenme derecesinde bir sefalete sürüklenmişlerdi. Hata meydana çıkıp da Lesorak’ın boş yere harcandığı resmen ispat edilmesi üzerine biçarenin el konulan malları mirasçılarına iade olunmuş ve ondan sonra bunların katilzade kabul addolunmamaları hakkında dahi bir karar verilmişse de hata sonucu ve zulmen kesilen bir baş yerine konulamamıştır.

      İşte “Lesorak işi” diye adli mahkemeler tarihinde pek mühim bir husus teşkil etmiş olan olay, bundan ibarettir. Lakin “cause cellebre” yani “meşhur davalar” koleksiyonunu teşkil eden adli meseleler yalnız bu Lesorak işinden ibaret değildir. Bu iş bizim Vitri cinayetiyle aynı tarihlerde meydana gelmesi nedeniyle ve söz konusu cinayet meselesine hiç olmazsa insanların nazarlarındaki tesirinden dolayı olsun bir ilgi uyandırmış olduğu için biz bunu şu kadarcık açıklamayla ortaya koyduk. Yoksa meşhur davalar içinde o kadar garip ve acayipleri vardır ki her biri başlı başına birer roman olmaya fazlasıyla yeter. İş yalnız bu salahiyetten ibaret kalmamıştır. Onların birçoğu ya aynen romanlara girmiş yahut cinayet romanı yazanlara ilham kaynağı olmuştur.

***

      Vitri Şatosu’nda meydana gelen cinayetin faillerinden hiçbir iz bulunamayınca bu suçu cinayet şebekelerinden hangilerine isnat edebilmekte halkın şaşıp kaldığını bundan önce anlatmıştık. Şimdi Fransa’da Dreyfus ve sair misallerini vesile ederek hakikatteyse kendi menfaatleri ve hususi gayeleri için şamata çıkaranların yaygaralarının ne kadar anlamsız olduğunu göstermek, yani tarafsız ve hakkı konuşan sıfatıyla hareket etmiş olmak için şu gerçeği kabul etmeliyiz ki Fransa’daki bugünkü güvenilirlik, o zamanlar hayal ve hatırdan bile geçmezdi. Bu mukayese yalnız Fransa’ya tatbik edilmeye değer değildir. Dünyanın hangi tarafına tatbik edilse bu gerçek apaçık ortaya çıkar ki emniyet ve toplumun rahatlığı konusunda seksen, yüz, yüz elli sene önceki genel durum, bugünkü asayişle asla kıyaslanamaz. Köroğlu’nun Çamlıbel’de eşkıyalık yapması gibi kanunsuzluklar şimdi hakikaten hiçbir memlekette hayal bile edilemez. Bu meselede de bir kıyas olmak üzere yine Fransa’yı örnek olarak ele alalım. Çünkü hikâyemiz esasen orayla alakalıdır.

      O zamanlar Fransa’da Chauffeur’ler denilen eşkıyalar bir dereceye kadar diğer çetelerden iyi sayılırdı. Çünkü eşkıyalık faaliyetlerini yalnız alışılmış suçlara hasretmiş bir hırsız zümresiydi. Ancak ne yaman bir zümre ki Fransa’nın doğu tarafındaki eyaletlerini kasıp kavurdukları gibi, ta Paris şehri kapılarının dibine kadar eşkıyalıklarını yaymışlardı. Rivayete göre bunların büyük şehir ve kasabalarda sözü geçen muhbirleri, koruyucuları, yani ortakları bulunduğu için emniyetçe bir takip kararı alındığında hemen haberleri olurmuş. Böylece o takibin yapılacağı yerlerde eserlerini bile göstermemekte tedbirlerini alırlarmış. Hatta Vitri cinayetinin bu Chauffeur’ler zümresinin işi olabileceği, birçok kimsenin aklına yatmıştı. Ancak Paris emniyetine imzasız yahut sahte isim ve imzalarla gönderilen birçok mektupta Vitri cinayetinin bu Chauffeur’ler zümresine dayandırılması yanlıştır.

      “Emniyeti temin ederiz ki bu iş bizim işimiz değildir. Mösyö Du Petit Val’in bir dirhemine bile el uzatılmamış olması bu işin bizim tarafımızdan yapılmadığını ispata kâfidir. Çünkü biz bir cinayet icra edecek olursak mutlaka hırsızlık durumunu kolaylaştırmak için o cinayeti işleriz. Boş yere insan kanına girmeyiz. Bu ihtarımız, gerçek canilerin zabıtayı aldatmamaları içindir.” yolunda güvence verildiğinden Chauffeur’ler hakkındaki zan derhâl kuvvetten düşmüştür.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Fransız İhtilali hükûmetinin beşler heyeti dönemi.

/9j/4AAQSkZJRgABAQEASABIAAD/2wBDAAMCAgICAgMCAgIDAwMDBAYEBAQEBAgGBgUGCQgKCgkICQkKDA8MCgsOCwkJDRENDg8QEBEQCgwSExIQEw8QEBD/2wBDAQMDAwQDBAgEBAgQCwkLEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBD/wgARCAG4ASwDAREAAhEBAxEB/8QAHAABAAEFAQEAAAAAAAAAAAAAAAECBAUHCAMG/8QAGwEBAAIDAQEAAAAAAAAAAAAAAAEDAgQFBgf/2gAMAwEAAhADEAAAAcfj6wAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAZymq6xj0YgBCJSAACCQAAAACE+MvnL7wAAABszW5+Ywrv8qqzzJTKKSlPoiAVEJoK0UkRNcxBKSJPNNSIhaRnYZZan2uoAAAANgaull66uaOj6lIAAAAAAAAAADobn+duFWsdzoAAAADYmro57HX486vtYmABWfY46Vsyu2Px87n2GOnj5zxqy/nCwWVl1GHz+WxAAAOq+X5W9ijVO30wAAABsbW0c7Xr8d9b2sTAAAAAAAAAAAHVnL8rfxRqbb6YAAAA2RraGYrp4+63tImAAAAAAAAAAAOrOX5S9inVG30wAAABsnW0MvXTx91vaRMAAAAAAAAAAAdW8vyl9FOptvpgAAADY+toZvCnjzq+0iYAAABIAAAAJAA6t5fkr2KdT7fTAAAAGxNXRzuFHHvW9pEgSJCUgAAJSAAJCQOp+V5C+ijVO30wAAABsfW0c7hr8ddf24lIlMpBKUhIAlISYgJmQkOpuT4u+xo1Nt9MAAAAbH1tDNV08g9j3aUplImZlKUpEzIJEgJjAgJyJTM01x1HyvC3cUao2+mAAAANk62hmK6eRu19BlMylKZlMpSRKCJnMghMyEKMImZjGJmRERMz1ByvA3ca2p9vpgAAADZGtoZmunkvufRyZTITISEvGiiubZyeNNFTP0ttrzmnBERLKcopxiSZyoxw6f5ngLuNfVG30wAAABsXW0c7XRyb2/paJEyTKDGZyJW+vr1znTGHnjVXNlU50Y1ecV+ud0RHtnf5xX6TbjdfkWlWl1tr+ev5q1Rt9MAAAAbG1tHPYUcl9X6ckBMoRMylDC119SpZKKWNc2etl1jRzvDDXiMapyubNq3r1vXO6yp0aYr631/P381an2+mAAAANj62jm66OTet9NSCEIEpnOaMKranWSpxrmZ9s9jxxox1HKqhCPLHCZeud1MRRjWOuKPP3816o2+mAAAANk62hmK6uS+p9HTMpJhhM5TM0Y

Скачать книгу