Kardeş Hikâyeler Kardeş Şiirler. Анонимный автор
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Kardeş Hikâyeler Kardeş Şiirler - Анонимный автор страница 7
“Ben öğretmen olacağım…”
(Avrasya Yazarlar Birliği Edebiyat Akademisi Hikâye Atölyesi, 15.04.2010)
HIÇKIRIK BESTESİ
Dip dalgalarıyla yarışan kulaçlarım,
Az geldi yeni yetme ayrılıklara.
Tamburi boynumu eğerek
Söylediğim hıçkırık besteleri,
Yankılanmadı kâgir duvarlarda,
Anlamını bulmadı acılarım.
Tek dozluk gülücükler sardı yüzümü.
Salı pazarlarında satılık aşklar
Üryan gezinirken meydanlarda,
Murdar arzulara kapattım gözümü.
Derler ki:
Allâme-i cihan olsan,
Çıkıp arşa, sallansan güneşin eteğinde,
Tekme atsan yıldızlara,
Komşu olsan gezegenlere,
Diz çökersin bir çilli yüz önünde
Hasret değirmeninde öğüterek nefsimi
Senden sonra zifir ektim gecelere.
Bıkmadık mı ayrı yerlerde aynı rüyaları görmekten?
Bir yürek yarasıyım, karanlığın hançeresinde.
El değmemiş kuşluklarda
Önceden duası edilmiş dileklerim inlesin,
Cehennem korolarına inat
Mabedimin kubbelerini süsleyen, pirinç levhalarda titresin.
Bir pişmanlık zamanı borç ver,
Pamukta ateş nasıl saklanır göstereyim.
Pusatsız çıktığım gönül seferlerinden,
Ganimet getirdiğim tüm sermayemi
Dizlerinin dibine sereyim.
(Avrasya Yazarlar Birliği Edebiyat Akademisi Şiir Atölyesi, 23.04.2010
ÇAPRAZ ZAMANLAR
Al keklikler seken ikindilerde,
Isınsın kuzeyler güne at maya.
Hoyratlığın fink attığı demlerde,
Ömrüm yürek olmuş başlar atmaya.
Nem tutmaz ve karar feryatlar kurur,
Eller göğü gözler yeri yoğurur,
Mor bulutlar kor yıldırım doğurur,
Uçurumlar adam arar yutmaya.
Hayal kuleleri döner gerçeğe,
Gölgeden kaleler değer ölçeğe,
Dua tohumları ekilir göğe,
Ergen vuslat bekler cana katmaya.
Yorgun mevsimlerin kuytu yerinde,
Ala koçlar yün devşirir serinde,
İt karası ayaz gecelerinde,
Fesatlar an kollar yiğit satmaya.
Yordamsız bakışlar kutlu katında,
Bedeli narına yanmak tadında,
Çapraz zamanların hükmü altında,
Sevdam vakit gözler sözün tutmaya.
(Avrasya Yazarlar Birliği Edebiyat Akademisi Şiir Atölyesi, 23.04.2010)
VİCDAN DEHLİZLERİM
Saç tarar seyyareler arzın boy aynasında.
Zamana kurşun sıkarken zaman hırsızı,
Vakitsizliğin girdabında kâinat.
Asıyorum İbrahim’in astığı imanla
Savaş baltamı dünyanın boynuna,
Ve yeni bir savaşa başlıyorum,
Kınalı kuşların gözlerine sürme çektiği şafaklarda.
Yorgun zaman kırıntılarında,
Önce korkmayı öğrendim,
Sonra korkmaktan korkmayı.
Aslında iyi biliriz ‘ölüp hatıra olmayı’
Bundandır boğazı sıkılmış kaldı hep
Dört elif miktarı feryatlarım,
Can suyudur vuslatsız sevdalara gözyaşlarım.
Bu nöbette sıra yok
Bütün nöbetler benim.
Dilim dilim olmuş dilim.
Türlü hakikatler haykırıyor yüzüme
Kendime bile itiraf edemediğim.
Eski bir köy evinin asılmış tavanında,
Sallanır günahlarım üzüm koruğu morluğunda,
Yanmışım ceviz gölgesi koyuluğunda.
Kırdım kilidini sevda hücresinin,
Koca şehrin ilan tahtası göğsüm,
Kanadı kırılmış rüzgârlar,
Yıldızlar olmuş kördüğüm.
Çıkışı belirsiz vicdan dehlizlerimde,
Vuruyorlar beynime güm… güm…
(Avrasya Yazarlar Birliği Edebiyat Akademisi Şiir Atölyesi, 23.04.2010)
ATAMAN KALEBOZAN
28 Şubat 1968’de Ankara’nın Çamlıdere İlçesi’nin Bökeler Köyü’nde doğdu. Sırasıyla Esentepe İlköğretim Okulu, 30 Ağustos Ortaokulu ve Başkent Lisesi’ni Ankara’da tamamladı. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümünü bitirdi. Bir süre kendi mesleğiyle ilgili alanda çalıştıktan sonra sınıf öğretmenliğine atandı. Hâlen görevini sürdürmektedir. Evli ve iki erkek çocuğu vardır. Ankara’da yaşamaktadır.
HİKÂYE:
Gönül Senfonisi
Dünyayı Dolduran Kiraz
Bir Avuç Şeker
Martılar
Kırmızı Bizim Oralar
ŞİİR:
Bendeki Anlamını Yokluğun Hatırlatıyor Hep
Dilimizde Teller Kırıldı
Ölesiye Aşk
Ben Aşkı Unutalı Yüzyıl Oldu
Ya Bâde Hû
GÖNÜL SENFONİSİ
Arkadaşları, mutluluk