Turan İyilikten Yanadır. Ekrem Barak Arıkoğlu

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Turan İyilikten Yanadır - Ekrem Barak Arıkoğlu страница 6

Жанр:
Серия:
Издательство:
Turan İyilikten Yanadır - Ekrem Barak Arıkoğlu

Скачать книгу

ona sesini duyuracağı kadar yakındaki aydınlık göktedir. Samimi yüreğinden çıkan kendi diliyle söylediği sözleri, O mutlaka işitir.

      Turan coğrafyasının komşuları olan Ukrayna, Bulgaristan, Kafkaslardaki bazı toplulukların Hristiyanlık inançlarına ne diyeceğiz? Turan’ın amacı dünyayı Müslüman etmek, insanları İslam’a çağırmak değildir. Turan, bütün inançların hoşgörü içinde yaşandığı demokratik bir yapıdır. Bütün Müslümanlar, İslam’ı hakkıyla yaşarlarsa bu çağrı en kuvvetli biçimiyle yapılmış olur. Sen Müslümansın, Müslüman gibi yaşamıyorsun sana ne elin Hırıstiyanlığından, Şamanlığından. Müslümanlar kendileri olurlarsa en büyük tebliğci olarak yeryüzünde yaşayacaklarından başka bir şey yapmalarına gerek kalmayacaktır. Elbette bizim gibi inanmayanı, bizim gibi düşünmeyeni öldürme, yok etme, savaşma yetkisini hiç kimse bize vermiyor. Kendi inancımızın kaim olmasını istiyorsak bizim vazifemiz onu en doğru şekliyle yaşamaktır. Turan’ın, Türklerin ve bütün İslam âleminin en büyük hatası kendi kusurlarını, kendi yanlışlarını düzeltip doğru yaşamak yerine kusuru hep düşmanlarda aramasıdır. En büyük düşman içimizdedir, nefsimizdir. Her Müslümanın nefsini yendiği İslam (barış içinde bulunmak) üzre olduğu bir dünyanın hangi kuvvet karşısında durabilir?

      Bu hayal ettiğim dünya mümkün mü? Mümkündür. Mümkün olmasa da bizim vazifemiz karıncayı örnek almaktır. Kısacık ömrümüzde doğruluk üzre olacağız, Turan için çalışacağız. Herkes bilmelidir ki Turan’ın amacı dünyayı iyileştirmek, güzelleştirmektir.

      TURAN DÜNYASI

      Turan dünyası kimleri içine alır?

      Turancılık Macaristan’da Ural-Altay kavimlerinin birliğini sağlama fikri olarak 19. asırda ortaya çıkmıştır. Türkistan’ın Rusya tarafından işgaliyle Türk kökenli aydınlar Avrupa’nın çeşitli yerlerine dağılmışlar, özellikle Paris’e gidenler Fransa ihtilalinden etkilenmişlerdir. Bunlardan Hüseyinzade Ali ve Yusuf Akçura hem Türkiye’de Turancılık fikrinin gelişiminde rol oynamışlar hem de Ziya Gökalp’in Turancılık fikrini etkilemişlerdir. Başlangıçta Ural-Altay kavimler birliğini savunan Turan fikri daha sonra Türk Boylarının birliği şekline evrilmiştir. Bugün Turan hedefi hangi milletleri içine almaktadır?

      Bugün de Turan’ın çekirdeğini, merkezini Türk boyları oluşturur. Tarihi olarak Türklerin ataları olarak bilinen Batı Hunlarının torunları olan bugünkü Macarlar, Adları Türkçe olmasına karşılık Slavlarla karışarak erimiş Bulgarlar, yine tarihi olarak kimi Altay dil teorisyenleri tarafından Türklerle aynı kökten geldikleri düşünülen Moğollar, Tunguzlar, Koreliler ve Japonlar da bu birlik içinde mülahaza edilebilir mi?

      Turan’ın dilde birlik fikri Türk boyları arasında her boyun kendi şive zenginliğini koruması kaydıyla gerçekleşebilir bir hedeftir. Türk dili konuşmayan akraba topluluklar bu hedefin dışında kalır. Tarihi olarak kültür yakınlıkları Türkçe konuşmayan toplulukları da içine alır. Türk boylarının kendi aralarında kuracağı işbirliği teşkilatına Türk boylarından olmayan yukarıda adı geçen topluluklar da dahil edilirler. Tarihi olarak bağlarımız bulunan fakat farklı ırklardan olan İran, Ukrayna, Romanya, Balkan Ülkeleri ve isteyen Akdeniz Çevresindeki İslam ülkeleri Turan işbirliği teşkilatını üyeleri olabilirler.

      Turan çekirdeğinde öncelik birbirlerine sınır komşusu olan her Türk boyunun bu sınırları mümkün olduğunca gevşetmesi, ticarette serbestliği en yüksek seviyede tutmasıdır. Turan coğrafyasının genişliği içinde, bulunduğu nüfustan çok fazlasını besleyebilecek verimli topraklara sahiptir. İlk hedef kendine yeterli tarımsal ve hayvansal gıdayı fazlasıyla üretmektir. Çünkü kriz anlarında en önemli şey insanların karınlarını doyurabilmektir. 20. asırda Kazakistan başta olmak üzere milyonlarca insanımız açlıktan ölmüştür. Kendine yeterli gıda üretimi yapılırken en önemli mesele bu üretimin dünyayı yok eden, insanı hasta eden kimyasallardan uzak bir şekilde yapılmasıdır. İnsanoğlu dünya iklimini değiştirirken kendini, kendi yaşama alanını yok etmektedir. Başta Aral Gölü olmak üzere su kaynaklarını kurutmuş, kurutmaya devam etmektedir.

      Turan coğrafyası Rusya ve Ruslar ile asırlardır iç içedir. “Rus kültürünü kazarsanız altından Tatar çıkar” anlayışı yaygındır. Son bin yılda Türk Kıpçak-Kuman boyları Karadeniz’in kuzeyinde at oynatmıştır. Bugünkü Ukraynalıların giydikleri milli gömlekleri ile Doğu Türkistan’daki Uygurlarınki aynıdır. Putin’in atalarının Kuman-Kıpçakları yenerek kimlik kazandığını ifade etmesi doğrudur. Sibirya’nın doğusundan Avrupa içlerine bugünkü Rusya sınırları tarihte Ruslardan daha çok Türklerin (TatarlarınKıpçakların-Kumanların- Hunların-Bulgarların) yurdu olmuştur. Turan ülküsü son beş asırdaki Rus yayılmasını akılcı bir şekilde tahlil eder. Amaç eski Türk yurtlarında Turan kültürünün yeniden hâkim olmasını sağlamaktır. Bunun için Kafkaslar, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ülkeleriyle çok sıkı ticari ilişkiler geliştirilir. Ruslarla savaşmaktan kaçınmak gerekir. Barış zamanlarında Turan kültürünün Rus kültürüne daha baskın geldiği görülmüştür. Tarihte beş asırdan fazla bir süredir Rus idaresinde bulunmasına karşılık Türk kültürü direnç gösterebilmiştir. Zaman içerisinde Turan hâkimiyetiyle bu kültürün yeniden yaşanması sağlanacaktır.

      Milattan önceki bin yılda atalarımız Hunların tarihi Çin ile savaşmakla geçmiştir. Çin içlerine giden boylarımız eriyip kendi kimliklerini kaybetmiştir, Çinlileşmiştir. Çinlilerle ilişkilerimizde onlara yakın olduğumuz zamanlarda hep kaybettik. (Bugün de durmadan konuştuğumuz ticaret alış-verişimizde yılda en az 20 milyar dolar zarar ediyoruz.) Çin, Doğu Türkistan’ı Uygur canlarımızı faşist uygulamalarıyla yok ederek tam kendi toprağı yapmaya çalışıyor. Çünkü orada Türkler olduğu sürece bu mümkün olmayacak. Son on yıllarda bir yol-bir kuşak projesi ile taktik değişikliğine de gitti. Yol ve ticaretle sınırları dışına taşmaya, kendi sınırları dışındaki bölgeleri de sömürgesi hâline getirmeye çalışıyor. Bunun için en yakın, sınırındaki hedef Turan illeri, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan’dır. Bu yüzden Turan yurdunun ezeli ve ebedi düşmanı Çin’dir. Çin’in dışarıya nüfus ihracı bu düşmanlığın kalıcı ve tehlikeli olmasını gösterir en büyük tehlikedir. Turan Çin’in zulüm ve işgaline karşı kurulacak “Türk Birliğidir” de denilebilir.

      Amerika; Vietnam, Afganistan, Irak, Suriye başta olmak üzere gittiği her yerin içine edip çıkmıştır. Kan, gözyaşı, kargaşa, terör, ayrılık bırakmıştır gittiği yerlere. Afganistan’ın, Irak’ın ve Suriye’nin bugünkü durumlarına bakarak ne dediğimi anlayabilirsiniz. Turan Birliği dünyaya tek başına nizam verme ülküsü olduğundan elbette dünyanın baş belası Amerika’ya iyi gözle bakmaz. Amerika Çin’e karşı çıkıyor buna ne diyeceğiz? Bunu başka bir yazı konusu yapacağız konu dağıldı çünkü.

      Yeryüzündeki ülkeler içinde Turan Birliğinin en yakın işbirliği yapması gereken ülke Japonya’dır. Japonya ile çıkarlarımızın çatıştığı herhangi bir alan yoktur. Aksine işbirliğinden karşılıklı çok faydalar sağlayabiliriz. En başta Çin emperyalizmine karşı sıkı bir ortaklık kurabiliriz. Japonya hem tarihin derinliklerinde ortak kültür değerlerimizin bulunduğu hem de günümüz dünyasının üçüncü en büyük ekonomisine sahip ülkesidir. Diğer güçlü ülkelere göre daha ahlaklıdır. Turanın geniş bozkırlarıyla Japonya’nın teknolojik gücünü birleştirmekten Turan illerinde ve komşularında daha müreffeh

Скачать книгу