Gülsüm. Roza Tufitullova

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Gülsüm - Roza Tufitullova страница 9

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Gülsüm - Roza Tufitullova

Скачать книгу

şiirsel dalgalardaydı. İşte kederli, hüzünlü Derdmend’in Gemi’si karşıdan geliyor ve gönlü, derin felsefî düşüncelerle, kederlerle doluyordu. O da Gülsüm’ün sevdiği bir şairdi: Derdmend, Zakir Remiyev de İstanbul’da okumuştu. Tukay’ın “İstanbul’a gidip bir görsem iyi olurdu” diye bir düşüncesi varmış. Çoğu aydının gönlünde yatan, sığınacak liman, kardeş ülke. Zor zamanlarda yardıma gelmek, büyüklük ve asalet timsalidir. İşte öyle seyahat süresince isyan ettiler. Şimdi sakinleşip dinlenmek gerek.

      Gülsüm’ün dikkatle kabin kapısını açmasıyla Meryem’in iç çekerek ağlaması duyuldu:

      – Gülsüm, burada ölüp kalsak? …

      – Kim sana ölmeye gittiğimizi söyledi? Canım arkadaşım, bizim ölüleri diriltmemiz gerekiyor, öyle değil mi? Bu yüzden bizi orada dört gözle bekliyorlar. Bu çirkin düşünceleri güzel başından at deyip yumuşacık saçlarını okşayıp anne şefkatiyle kucaklayıp, Meryem’i sakinleştirmeye çalıştı.

      – Ah ah Gülsüm, Allah sana öyle bir irade gücü vermiş ki sen her zaman hayret verici, mukaddes bir ruhsun.

      – Ben de sana hayranım.

      – Sadece sen böyle söylüyorsun, Gülsüm kardeşim. Teşekkür ederim.

      – Meryem, Tukay’ın şiirlerini okuyayım mı sana?

      Meryem’in gönlü yine doldu taştı. Kız sadece başını sallayarak cevap verdi ve gözlerini kapatıp Gülsüm ile birlikte şiir deryasına daldı.

Sevda

      Yer yeşermez, çiçek açmaz, düşmezse yağmur damlası,

      Nereden bulsun şiiri şair, olmazsa ilham meleği.

      Bir güzelden hangi şair, söyleyin ilham almamış?

      Bayron mu, Lermontov mu, Puşkin mi, hangisi?

      Faydasız bir et parçasından ibarettir yürek,

      Pare pare kesmezse aşk sevda makası,

      Dişlerinin cevherinden yaktım işte,

      Ben bu şiiri, söylesenize inciden neresi eksik kalır?

      – Tukay o kadar âşık bir şair mi, Gülsüm?

      – Dinle, sorular sonra:

Olmasa

      Kim bilir kıymetini, canım, dertli gönül olmasa?

      Naz eder kimlere çiçek, karşısında bülbül olmasa?

      Suretinin en gerçeği bil ki, şairin gönlündedir.

      Aynalardan gerçek görüntünü göremezsin o olmasa.

      Vermedi Leyla gibi sevdiğine dünya değeri;

      O sadece bir kız olur, karşısında Mecnun olmasa.

      Hiç yakıştırmıyorum sen gibi güzellik şahına,

      Hiç değilse, duygusal bir şair gelip kul olmazsa.

      – Gülsüm, bu şiir sana mı yazılmış?

      – Yok, Meryem. O kalbinde sevda olan herkese ithaf edilmiş. Bana göre gerçek şiir işte tam da böyle olur.

      – Petersburg’a gelince Tukay bizimle görüşmek istemedi ki.

      – Ah, ah Meryem, Tukay o günlerde çok hastaydı. Ben o günleri aklıma getirince hala yüreğim kan ağlıyor.

      – Sen Tukay’ı gerçekten seviyorsun galiba, Gülsüm?

      – Eğer Tukay’ı da sevmezsek, biz kimiz, nasıl millet oluruz? Ancak hiç yardım edemiyorum. Yaşasın yeter… O benim yüreğimin yarası…

      – Sen gerçek bir evliyasın, dedi Meryem. Çünkü şimdi onun gönlünde de sevdaya çeken bir nur parlıyordu.

      Komşu kabindeki?? Meryem ile Rukiye’nin de duygu ve düşünceleri, sohbet koyulaştırarak, bir arada devam etti. Onlar da uzun süre sohbet edip, sonra biraz ağlaşıp birbirlerine gönül sırlarını açtılar. Şimdi o büyülü dalganın kucağında huzurla yüzüyorlardı.

      Fatih Bey, delikanlılara ve kızlara iyi geceler diledikten sonra namazını kılıp duasını edip yatsa da gözüne hiç uyku girmedi. Karadeniz de hatıralarını dalga dalga gönül kıyılarına çıkardı. Bundan on üç yıl önce Avrupa seyahatinin on üç gününü İstanbul’a ayırmıştı. Gezip gördüğü yerlerden, görüşüp tanıştığı insanlardan çok memnun bir şekilde Mayıs ayının güneşli bir sabahında Karadeniz kıyılarına dönüş yolunda, vatana doğru yüzdüler…

      Bugün ise, gidilecek yola doğru. Bu taraf için söz edilen düşünceler de kişiler de, durumlar da daha başka. Balkan Savaşının ateşi sarmış. Memleketin selameti pamuk ipliğine bağlı. Neden, niçin, bu sayısız soruya cevap aramak, bulmak ve halkın gönlüne girmek? Gerçek bir aristokrat, asil insanlar sınıfından savaşçı tabiatlı Fatih Kerimî tam o vakitte, kendine işte böyle büyük bir sorumluluk yükleyip ateş hattına gidiyordu.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Cokanda: Mona Lisa demektir. Ümmü Gülsüm’le birlikte kullanılması onun güzelliğini pekiştirmek içindir. En güzel manasını vermektedir.

      2

      M. Bigiyev: Önemli din âlimi, yazar, filozof.

      3

      F. Emirhan: yazar, gazeteci.

      4

      Emirhan R. Emirhannar. –Kazan: “Megarif” Neşriyatı. 2005.

      5

      Ak Çeçeke: Beyaz Çiçek”

      6

      A. İshakî: Önemli gezgin, yazar, dramaturg, yayımcı.

      7

Скачать книгу