Eğitimin Altın Anahtarı. Akmal Miravazoğlu

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Eğitimin Altın Anahtarı - Akmal Miravazoğlu страница 6

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Eğitimin Altın Anahtarı - Akmal Miravazoğlu

Скачать книгу

Çocuklar ise böyle değillerdir. Her günü öncekinden farklı bir şekilde geçirirler. Günümüzde bir çocuğa bir şeyler öğretebilecek birçok araç vardır. Bunlara örnek olarak, interneti, televizyonu, başkalarının davranışlarını, kitapları, gazeteleri ve dergileri, çeşitli reklam vs. sayabiliriz.

      Ebeveynlerin eğitim seviyesi yüksekse günümüzde çocuk yetiştirme sorunlarına daha rahat cevap bulabilirler. Sorunun meyvede değil, ağaçta olduğunu asla unutmayın.

      4. Çocuklarımız kötü arkadaş edinmelerine engel olmak için onlara doğru yolu öğretmeliyiz. Gelecekte bu, çocuklarımıza sorun çözmenin yollarını öğretecektir.

       Bir Çocuk

      Komşumuz Akbarcan abinin oğlu sık sık bizim eve oynamak için gelirdi.

      Bazen o çocuğu gördüğünüzde bahçeye konulan bir “korkuluk” (korkutucu) kukla derdiniz.Uzun süredir sokakta oynadığı için kıyafetleri kirli ve yüzü lekeliydi. Bazen kirli elleriyle yemek yemekten ağzının kenarları kararırdı. Tozlu yerde oynamaktan saçları, kaşları ve kirpikleri yaşlı bir adamınki gibi gri renk olmuştu. Bu hâliyle oğlumu oyun oynamaya çağırırsa “Anneannesinin evinde, uyuyor ya da ders çalışması gerekiyor.” gibi bahanelerimden birini söyleyip geri gönderiyordum.

      Genellikle biz ebeveynler çocuklarımızı arkadaş olmasını uygun görmediğimiz akranlarından bu şekilde koruruz.

      Bu doğru yol mu?

      Biz itiraz etmiyoruz. Bu çocuğun, onun anne babasının eksiklikleri, kusurları var. Ama bu affedilemez bir hata değil. Çocuklarımıza iyi bir arkadaş seçmeyi öğretmeliyiz.

      5. Başkalarıyla konuşma ihtiyacı, yemek yeme ihtiyacına benzetilebilir. Acıkan insan yemek ister ve onu yeme sürecinden zevk alır. Karnı tok insanın önüne en lezzetli, nefis bir yemeği koysanız bile canı çekmez. Çünkü insan vücudu doyduğu kadar yemek yiyebilir, daha fazlasını kabul edemez. Bu nedenle her şeyin sınırı olduğunu unutmamak gerekir.

      Bu ilke başkalarıyla olan ilişkilerde de değişmez.

      Örneğin, bir arkadaş çevresinde veya gün gibi buluşmalar normalde yaklaşık bir iki saat sürer. Bu zamanı aşmak ise sohbeti tadından mahrum bırakır. Birileri mahcup olursa başka birileri de üzülebilir. Bazen sinirleri aşmak, bir yastığı “paylaşan” bir çiftin de birbirinden memnun olmamasına neden olabilir. Bu yüzden bazı insanlarla günde bir, bazılarıyla haftada bir buluşmak tercih edilir. Önemli olan, kabul edilen toplumsal normların dışına çıkmamaktır.

      6. Bazı ebeveynler sadece bir sorun olduğunda çocuklarıyla iletişim kurarlar. Bu yanlıştır. İnsanoğlu yalnız yaşamaz. Tüm aile üyeleri ile iletişim kurmak, irtibat etmek gerekir. Bu iletişim, birbirleriyle konuşmak, birlikte seyahat etmek, birlikte kitap okumak ve onu tartışmak, bazı ev işlerinde birbirlerine yardım etmek vb. olabilir.

      7. Çevrenizdekilerle etkileşime geçmeden önce onları değil, kendinizi daha iyi tanıyın. Bu ne demektir? Gelin hep birlikte analiz edelim! Diyelim ki işyerinizdeki patronunuz değişti. Genellikle ne yaparız? Onunla ortak nokta bulmaya çalışırız. Eylemimize ilk başta onun karakterini inceleyerek başlarız. Nelerden hoşlanır, hangi kelimeleri çok kullanır vb.

      Aslında, sürekli onu tanımak yerine kendinizi tanımak için çalışırsanız daha iyi olur. O zaman onunla iletişim kurmanız daha kolay olacaktır. Herhangi bir yeni kişinin davranışı, ister lider ister başka bir pozisyonda olsun bizim ona nasıl davrandığımıza bağlıdır.

      Bu, yeni gelin örneğinde daha açık bir şekilde görülebilir. Ailenize bir gelin geldiğinde onun nasıl birisini olduğunu sorgulamadan önce kendi davranışlarınızı şekillendirmelisiniz. Siz ona nasıl davranırsanız o da size ona göre cevap verecektir.

      8. Bazen ebeveynler çocuğunun terbiyesini erken yaşlardan itibaren “baskıcı ve otoriter bir tutumla” vermeye başlar. Bu yanlıştır. İşin başlangıcı iyi olursa sonucu da güzel olur. Ne ekersen onu biçersin. Zaman ve çaba gerektirse de doğru yerden başlamalısınız. Doğru başlamak iyi olur. Kestirme yollardan vazgeçip denenmiş yoldan yürümek gerekir. Öğüt vermekten ziyade çocuğunuza kendiniz rol modeli olmalısınız. Çok fazla öğüt verme ebeveynin söylediği sözlerin etkisinin azalmasına neden olabilir.

      9. Sorun evde çözülemiyorsa daha uygun farklı bir ortam, kafe, restoran gibi yerlerde sohbet eşliğinde çözmek gerekir.

      Önemli bir konu hakkında konuşmak için önce moral verici, uygun bir ortam yaratmak iyi bir fikirdir. Çünkü evdeki ufak tefek sorunlar ve sürekli bir işle meşgul olmanız karar vermenizi engelleyebilir.

      Konum çok akıllıca seçilebilir. Doğanın koynunda şelale, çimenler, etrafa mis gibi bir koku yayan çiçekler… Kelebekler, bal arıları ile birlikte göze hoş gelen bir şekilde oradan buraya uçuyor vs. Giriş sınavlarını geçemeyen bir öğrenciyi böyle bir yere davet etmek mümkün değil ki! Ne kadar etkileyici konuşan ne kadar hatip birisi olursanız olun, onun kafası, onca çabaların boşuna gittiği ve bir sonraki fırsata kadar hayatının bir yılını yine boşa harcayacağı düşüncesi ile meşguldür. Bu nedenle, hem yer hem de zaman ihmal edilmemesi gereken faktörlerdir. Terazilerde dengeyi korumak, beklenen sonucu verir.

      10. Üstün yetenekli çocuklara özel yaklaşım gerekir. Bu tür çocuklar nadide ve benzersizdir. Bu nedenle onların yetiştirilme süreçleri de buna uygun olmalıdır. Gerçekte birçok üstün zekâlı çocuk doğar ama zamanında bunu fark edememek, onların düşüncelerini anlamamak, doğru yöne çevirememek yeteneklerinin kaybolmasına neden olur. Bu doğuştan gelen yetenek ebeveynleri de zorlar.

      Üstün zekâlı bir çocuk aşağıdaki yetenekleri gösterir:

      • Çocuk herhangi bir olayla ilgili olarak kendi öğrenme yollarını arar.

      • İlgi alanlarını anında, kolayca öğrenir ve saatlerce bunun hakkında konuşur.

      • Son derece meraklıdır, gittikçe daha fazlasını öğrenmeye çalışır.

      • Kendisine karşı çok talepkâr olur.

      • Aşırı hırslı, hevesli ve çalışkan olur.

      Çocuk, sevdiği aktiviteyi eşsiz bir zevkle gerçekleştirmeye başladığında ebeveynin çocuktaki yeteneği zamanında fark edebilmesi ve bu yeteneği geliştirmek için mümkün olduğu kadar çok çaba sarf etmesi gerekecektir.

      Onlara aşağıdaki gibi davranılmalı:

      • Bu tür çocuklarla bebeklikten itibaren daha fazla iletişim kurmak gerekir. Üstün zekâlı bir çocuk yetiştirmek için her zaman birisinin onunla ilgilenmesi gerekir.

      • Üstün yetenekli bir çocuğun gelişmesi için her zaman birine bir şeyler öğretmesi gerekir.

      • Onu asla eleştirmeyin, özgüvenini yitirmesine neden olmayın. Her zaman ondan size veya kardeşlerine bir şey açıklamasını, anlatmasını isteyin.

      • Davranışları diğerleriyle aynı değilse değişmesini istemeyin.

      •

Скачать книгу