Ermeni Uydurmalarından Doğan Beşeri Cinayetlerin Dünü ve Bugünü. Sabir Şahtahtı

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Ermeni Uydurmalarından Doğan Beşeri Cinayetlerin Dünü ve Bugünü - Sabir Şahtahtı страница 10

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Ermeni Uydurmalarından Doğan Beşeri Cinayetlerin Dünü ve Bugünü - Sabir Şahtahtı

Скачать книгу

Ermeni sınır dışı edilmiştir. Üzerinden 90 yıl geçtikten sonra bu olay hakkında bilgi yayan Almanya basını 235 rakamının sonuna bir sıfır daha eklemiştir.51

      Tanınmış Avusturyalı bilim adamı E.Feigl şöyle yazıyor: 1905 yılının 19 Şubat (4 Mart) tarihinde Bakü’de Ermenilerle yerli Azerbaycanlılar arasında çatışmalar başladığında şehrin garnizon komutanı Nakaşidze olaylara kesinlikle müdahale etmemiş ve garnizonlardan tek bir asker dışarı çıkmamıştır. Ermeni milliyetçileri ise her zamanki gibi yine dünyaya haykırarak bağıra-çağıra, güya Bakü’de 1500 Ermeninin katledildiğini iddia ediyorlar. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Başkonsolosu bu konuda kendi ülkesine sunduğu raporda olup bitenler hakkında yayılan söylentilerin tamamının Ermenilerin uydurması olduğunu ve tüm bunların karmaşa yaratmaya hizmet ettiğini bildirmiştir.52

      Başka bir olay: terörist Andronik 19 Şubat 1918’de Bogos Nubar’a çektiği telgrafta şöyle yazıyordu: şu anda birliğimizde 12000 silahlı kişi mevcuttur. Eğer Fransa bize yardım ederse 15 Mart’a kadar gönüllülerimizin sayısı 25000 kişiye ulaşacaktır.53 Tüm bu delilller Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı’nda şüphesiz Osmanlı Devleti’ne karşı savaşan taraf olduklarını, silahlı bölücülük faaliyeti yürüttüklerini, Türkiye, İran, Azerbaycan ve Gürcistan’da soykırımlar yaptıklarını, 100 yılı aşkın süredir terör faaliyetleri yürüttüklerini kanıtlıyor.

      Ermenilerin asılsız toprak iddialarının sadece Azerbaycan için değil, onların yerleşik oldukları tüm ülkeler için tehlike yarattığını altını çizerek belirtmek gerekiyor. Örneğin, Ermenistan Ermenileri, Erivan’ı başkent olarak kabul ediyorlar. Eski Dağlık Karabağ Ermenilerinin başkenti ise Hankenti’dir, Gürcistan Ermenileri Ahılkelek’i başkent olarak kabul ederler. Rusya Ermenilerinin ise birincisi Armavir, ikincisi Krasnodar olmak üzere iki başkenti vardır.54 Ermeni milliyetçileri Avrasya'daki 52 büyük şehrin hepsinin Ermeni başkenti olduğunu iddia ediyor.

      Ermeni milliyetçilerinin Gürcistan’a karşı asılsız toprak iddiaları son yıllarda daha da keskin duruma gelmiştir. Onlar bu ülkenin Cavahetiya bölgesinde kurmak istedikleri yeni “Ermeni Cumhuriyeti”ne koyacakları ismi bile bulmuşlar – “Cavahk”.55 Fakat Ermenilerin Gürcistan’a karşı toprak iddiaları sadece Ahılkelek ile kısıtlı değildir. Guram Marhuliya şöyle yazıyor: Gürcü-Abhaz savaşı Ermenilerin Abhazya’da sayısının artması ile sonuçlanmıştır. Ermenileri yoğun bir şekilde yerleştirmek, onlara milli eğitim vermek, gençlerin beynini asılsız Ermeni iddiaları ile doldurmak, yerleşik oldukları ülkelerde Ermeni milli burjuvazisini oluşturmak vb. hayal ürünü olan “Büyük Ermenistan” ideolojisinin önemli faktörleridir.56 Artık Rusya’nın belli dairelerinde de Ermenilerin Rostov bölgesindeki bölücü eylemlerinden rahatsızlıklar doğmaktadır. Bu konuda detaylı bilgi almak için “Ermeniler Rus topraklarını barış yoluyla işgal ediyor” başlıklı Rostov-Don forumunu incelemek yeterlidir.57

      Böylece, Ermeni milliyetçileri ve saldırgan Ermenistan tarihte ilk kez, asılsız iddialarını gerçekleştirmek konusunda güçlü direnişle karşılaşmıştır. Bunun temelini oluşturan gerçekler şunlardır: Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı, Azerbaycan’da milli egemenliğin kurulması, devletin bağımsız politika yürütmesi, milletin ve devletin çıkarlarını tehdit eden tehlikelerin titizlikle belirlenmesi ve bertaraf edilmesi, ülkenin kapsamlı gelişimi vb. Bu faktörler Ermeni saldırısının ve saldırgan Ermenistan’ın işgalci politikasının önlenmesinde, ifşa edilmesinde ve zararsız hale getirilmesinde önemli faktörlerdir. Dış güçlerin büyük destek verdiği hayalî “Büyük Ermenistan” ideolojisinin, Ermenistan devletinin yayılmacı politikasının ve onun doğurduğu sonuçların Azerbaycan halkının psikolojik dinginliğine, tüm halkın huzuruna, halkın entelektüel potansiyeline, toplumsal gelişimine, ülkenin maddi kaynaklarına, uluslararası hukuki normlarına ve hümanizm ilkelerine yönelik bir saldırı olduğu kesin delillerle ispat edilmektedir.

      Not: “Büyük Ermenistan” hayali aslında tüm insanlığı tehdit etmesine rağmen bu tehlikeye karşı yalnız Azerbaycan ve Türkiye savaşmaktadır.

      Bölümde gösterilen ve listelenebilecek on binlerce gerçek var: Büyük güçlerin destek fikri ile siyasi gündeme taşınan sözde “Ermeni sorunu” çekirdeğinde, Ermenilerin toprak sorununu çözmek fikri vardı. Çarlık Rusyası bir süredir bu sorunun özünün Güney Kafkasya’da yönetimin gücü, daha doğrusu, askeri güçle çözüleceğini düşünüyordu. Sonraki aşamalarda Ermeniler silahlandırılarak, Azerbaycan topraklarında giderek daha güçlü hale getirildiler. Kısacası Ermenilerin toprak kazanması ve otuz yıl işgal altındaki tuttuğu topraklarda yoğun bir yerleşimi temin etmek için Müslümanların kanı döküldü.

      Ermeni milliyetçilerine verilen 'çalışın' vaadi uluslararası kamuoyunun sorunu haline gelerek, sonu gelmeyen bir düşmanlık yarattı. Kırk dört günlük Vatan Savaşı’nda Azerbaycan'a utanç verici bir şekilde yenilen Ermenistan'dan duyulan intikam çağrıları bir gerçeği ortaya çıkardı: Onlarca yıl yalan söylemek, halkı bu yalanlara inandırmak, Ermeniler için ulusal bir adet haline gelmiştir.

      1.3. DÜNYADA BENZERİ OLMAYAN YALAN: SÖZDE “ERMENİ SOYKIRIMI”

      “Devlet hayatımız ancak 4-5 aylıktı ve savaşa girmişdik. Halbuki yurtta tedaviye muhtaç binlerce derd vardı. Halbuki medeni dünyaya ilişkimizi sağlayacak komşularımızla en iyi ilişkiler içinde olmalıydık.”

Ovanes KAÇAZNUNİ Ermenistan ilk Başbakanı

      Osmanlı devletinde, Ermeni toplumuna karşı hiçbir soykırım yapılmadı. Bu bölüme kesinlikle bu ifade ile başlıyorum ve bunu eklemek isteriz ki fikrimizi tek kelimeyle kanıtlayabiliriz: Birinci Dünya Savaşında Ermeniler, Osmanlı devletine karşı savaşan bir taraftı ve bu savaşı kendileri başlattılar. Savaştan önce yüzlerce silahlı ayaklanma var: Yaşadıkları devlete karşı suç işlemişlerdir! Bu savaşın başlangıcına kadar Anadolu’nun doğusundan batısına, kuzeyden güneye kadar tüm ülkede Ermeni cemaati çok sayıda silahlı ayaklanma gerçekleştirdi. Yüz yıl önce olduğu gibi bugün de sahte “Ermeni soykırımı” iddiasının arkasında siyasi baskı niyetlerinin olduğu inkar edilemez. Aslında bu dediklerimiz aynı zamanda Ermeni siyasi çevreleri ve bilimsel kaynaklar tarafından da itiraf edilmektedir.

      Ancak onlar, bu konuda çok kararsızlar. Genç Ermeni kuşağı, Türklerin aleyhine düşmanlık yapmaları için teşvik etmek gerekli olduğu zaman Ermeni teröristleri kahraman gibi sunuyorlar. Sahte “Ermeni soykırımı” konusunda siyaset ve spekülasyon gerekli olduğunda, toplu halde öldürüldüklerini iddia ediyorlar. Konunun devamına giriş olarak öncelikle bir uzman görüşü sunalım:

      Bu konuda Almanya’da Güneydoğu Avrupa ve Kafkasya Merkezi direktörü Christian Johannes Henrik şunları söylüyor:

      “Batı ülkelerindeki farklı kişiler tarafından eğitilen İslam karşıtı ırkçı gruplar vardı: “1915-1923 Ermeni gruplarının Türklere ve Müslümanlara karşı yaptıkları katliamlara dair güçlü kanıtlar var. Ancak Hristiyan dünyası sessizliğini koruyor. O zamanın Ermenistan Başbakanı Ovanes Kachaznuni, Doğu

Скачать книгу


<p>51</p>

FEİGL Erich, Ermeni mifomanisi, 2007. s.153 (Rusça).

<p>52</p>

FEİGL E., İpek Yolu Üzerinde Yerleşen Odlar Yurdu – Azerbaycan Tarihi, Bakü, 2009, s. 83 (Rusça).

<p>53</p>

Yine orada, s.91.

<p>54</p>

TSERTSVADZE Felix, Ermeni Milli Birliği, New York, 2009, s.118 (Rusça).

<p>55</p>

http://kavkaz.ge/2011/02/21/armyane-v-dzhavaxeti-sozdayut-armyanskuyurespubliku-dzhavaxk/.

<p>56</p>

MARHULİYA G., Ponti-Kafkasya mekanı ve “Böyük Ermenistan” ideolojisi, “İrs Nasledie”, 2007, №4-6 (28-29), s.44-46.

<p>57</p>

http://yandex.ru/yandsearch?lr=11495&text=%D0%B0%D1%80%D0%BC%D1% 8F%D0%BD+%D0%B7%D0%B0%D0%B2%D0%B0%D1%82%D0%B8%D0% BB+%D1%80%D1%83%D1%81%D0%BA%D0%B8%D0%B9+%D0%B7%D0- %B5%D0%BC%D0%BB%D1%8F.