Ondan Bundan. Fatih Kerimî

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Ondan Bundan - Fatih Kerimî страница 7

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Ondan Bundan - Fatih Kerimî

Скачать книгу

style="font-size:15px;">      Eserin orijinal adı Tatar Türkçesinde Andan Bundan’dır.

      5

      Çakmak, Cihan (2014). Fatih Kerimî’nin Hıyal Mı? Hakıykat Mi? ve Andan Bundan Eserleri Üzerinde Dil ve Üslup İncelemesi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara.

      6

      “1904 senesi Tiflis’te neşredilen, merhum, Şark-ı Rus gazetesine “kalem” imzasıyla birkaç makale yazmıştım. Gerçi hiçbirinde kendi ismim yazılmamış ise de bu hususta bazı dostlarımdan mektuplar aldım: “Şark-ı Rus kalem imzasıyla toplanan makaleler senin yazıların olsa gerektir, biz bunu kokusundan sezdik, lakin muntazam surette hepsini de okuyamadık, eğer kendinde müsveddeleri var ise bunların hepsini birlikte bastırıp neşrederseniz güzel olur idi” diyorlar. Yazdığım mektupların bazı yerlerinden nü

1

“Ceditçilik hareketinin önderi konumundaki isim hiç şüphesiz İsmail Bey Gaspıralı’dır. “Dilde, işte, fikirde birlik” idealiyle yola çıkan Gaspıralı bu uğurda büyük işler başarmış, ömrünü bu uğurda tüketmiş büyük bir fikir adamıdır. Dünya üzerindeki Türklerin bir ve bütünlüğünü arzulayan Gaspıralı amaçlarını gerçekleştirmek için iki faaliyet alanı benimsemiştir: matbuat ve eğitim. Bu amaçla ilk olarak St. Petersburg’da eşinin ziynet ve altınlarını bozdurmak suretiyle eski bir matbaa makinası satın alır. Böylelikle ilk gazete faaliyetlerini gerçekleştirebilecektir. Gaspıralı’nın Tercüman adını verdiği ve iki dilde yayımlanan (Rusça ve Türkçe) gazete 30 yılı aşkın bir süre Türk Dünyasının tamamında okunan önemli bir yayın organı olmuştur. Gazetesinin Türklerin yaşadığı geniş coğrafyalarda okunmasını isteyen Gaspıralı bu amaçla Tercüman’da sadeleştirilmiş bir Osmanlı Türkçesi kullanmıştır. Gaspıralı matbuat faaliyetlerinin yanında cehaletle de mücadele etmeyi gaye edinmiştir. Bu amaçla açtığı ve usul-i cedit adını verdiği okullarda hızlı bir okuma-yazma seferberliği başlatmıştır. Usul-i cedit okullar kısa sürede tüm Türkistan’da yayılmış ve bu alanda önemli bir işlevi yerine getirmiştir. Fatih Kerimî’nin fikri yapısının şekillenmesinde ilk olarak babası İlman Kerimî’nin ardından da İsmail Gaspıralı’nın etkisi olmuştur. Çocuk yaşlarda medrese tahsili alan Kerimî, ardından Rus mektebine gitmiş ve Batı dünyasına ait edebi eserleri okumuştur. Zeki fakat ekonomik açıdan zorluk yaşayan Türkistanlı ailelerin çocukları İstanbul’a eğitim almak üzere gönderiliyordu. İşte bu çocuklardan biri olan Fatih Kerimî eğitim hayatının önemli bir bölümünü İstanbul’da geçirecekti. Fatih Kerimî’nin fikri yapısının oluşmasında İstanbul’da aldığı eğitimin büyük tesiri olmuştur. Özellikle Ahmed Mithat Efendi, Kerimî’ye önemli ölçüde destek olmuş, Mekteb-i Mülkiye’de eğitim almasını sağlamıştır. Osmanlı Devleti içindeki edebi, fikri ve siyasi ortamı sonuna kadar teneffüs eden Kerimî, Balkan Savaşı’nın başladığı yıllarda bizzat cepheye giderek olayları izlemiştir. Bu izlenimlerini daha sonra İstanbul Mektupları adıyla neşredecektir. Kerimî eserlerinde sade ve anlaşılır bir İstanbul Türkçesi kullanmıştır. Şüphesiz bu tercihinde İstanbul’da aldığı eğitimin yanı sıra Gaspıralı’nn “Dilde, işde, fikirde birlik” ideallerini benimsemiş bir aydın olması da etkili olmuştur.” (Çakmak 2017: 212-123).

2

Kerimî, Fatih (2016). Mirza Kızı Fatıyma Seçme Eserler (Haz: Dr. Cihan Çakmak), Ankara: Gece Kitaplığı Yayınları.

3

Kerimî, Fatih (1996). Hıyalmı Hakıykatmi, Morza Kızı Fatıyma: Saylanma Eserler, Kazan: Tataristan Kitap Neşriyatı, s. 118-148.

4

Eserin orijinal adı Tatar Türkçesinde Andan Bundan’dır.

5

Çakmak, Cihan (2014). Fatih Kerimî’nin Hıyal Mı? Hakıykat Mi? ve Andan Bundan Eserleri Üzerinde Dil ve Üslup İncelemesi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara.

6

“1904 senesi Tiflis’te neşredilen, merhum, Şark-ı Rus gazetesine “kalem” imzasıyla birkaç makale yazmıştım. Gerçi hiçbirinde kendi ismim yazılmamış ise de bu hususta bazı dostlarımdan mektuplar aldım: “Şark-ı Rus kalem imzasıyla toplanan makaleler senin yazıların olsa gerektir, biz bunu kokusundan sezdik, lakin muntazam surette hepsini de okuyamadık, eğer kendinde müsveddeleri var ise bunların hepsini birlikte bastırıp neşrederseniz güzel olur idi” diyorlar. Yazdığım mektupların bazı yerlerinden nüsha (kopya) almak âdetim olduğundan bende bunların nüshaları var idi. Mütalaa, edebiyat, ilim ve marifette heveslisi olan dostlarımın en küçük bir arzularını yerine getirmek için bence en lezzetli bir iş ve en mukaddes bir borç olduğundan bunları birlikte toplayıp ayrıca risale şeklinde neşretmeye karar verdim. Vaktiyle Mirâtin 6. cüzünde toplanmış “Mütâlaa” başlıklı bir makalemin nüshası da defterimin baş tarafında olduğundan onu da burada birlikte yazıverdim, hem de risalenin baş tarafına merhum Kemal Bey şiirlerinden birkaç satır yazdım. Bu türlü şeyleri ihtiva eden risaleye ne gibi bir isim vereyim diye bir müddet düşündüm. Tatarca olarak kısaca uygun bir isim hatırıma gelmedi. Türkçe ve Tatarca yazılmış risalelere üçer beşer Arapça sözlerden mürekkep hiç alakasız isimler vermek pek gülünç ve yakışıksız bir şey olduğundan ben bundan asla hoşlanmıyorum. Bu risalenin içerisine türlü şeyler yazıldığı için haydi öyle ise bunun ismi de “Andan Bundan” olsun dedim. İş tamam oldu, vesselam! Muhammed Fâtih” (Çakmak 2014: 293).

7

Mütalaa başlıklı yazısında okumanın önemini “Gerçekten, insan beden ile ruhtan ibaret olup bedenini beslemek için maddi gıdaya ne derece muhtaç ise ruhunu beslemek için manevi gıdaya bu nispette muhtaçtır. Yemek içmek olmaz ise insanın bedenine zayıflık geldiği gibi mütalaa ve ilim olmaz ise insanın ruhunu ve kalbini zulmet basar. Yiyip içmek ve yatıp uyumaktan başka bir şey bilmez ise insanın at ve sığır gibi başka hayvanlardan ne farkı olur? Bilmeyen ve okumayan adamın ruhu ne ile beslenir? Namı ilelebet muhterem olan “Jan Gutenberg” tarafından kitap basmak usulü keşfedildikten sonra bilginin arttırılması ve düşüncenin gelişmesi için o kadar geniş bir meydan açılmıştır ki her şeyden haber almak ve her şeyi öğrenmek mümkün olmuştur. Yalnız insanda okumak derdi ve mütalaa hevesi olmalıdır!” cümleleriyle özetlemektedir.

8

Matbuat ve Mektep başlıklı yazıda bir toplumun gelişmesinde ve aydınlanmasında olmazsa olmaz iki kurumun matbuat ve mektep olduğunu vurgulamaktadır. “Vatan evlatlarının fikrini genişletecek ve zihnini aydınlatacak sebepler ve vasıtalar çok ise de en önemlisi mektep ve matbuattır. Kerametleri kabirde kemikleri çürümüş işanlardan değil, belki ayağımızın altında ve gözümüzün önünde olan mektep ve matbuattan ümit etmelidir. Mektep ile matbuat karşısında el bağlayıp diz çökersek adam olacağımıza, dünya ve ahirette mesut olacağımıza ve eğer bunlara iltifat etmezsek dünya ve ahirette bedbaht olacağımıza, her bir fazilet ve insani kemalattan ayrılarak ahirette mahv ve perişan olacağımıza iki kere iki dört eder gibi inanmalıyız.

9

Fatih Kerimî, Andan Bundan, Biblioteka Tatarskogo Nauçno…İnstituta Yazıka i Literaturı, Orenburg: Kerimof ve Şirekâsı Matbaası, 1907.

10

Özellikle 1990’lı yıllardan sonra SSCB’nin de dağılmasıyla birlikte başlayan bağımsızlık hareketleriyle millî ve dinî

Скачать книгу