Akıllı yaşama sanatı. Baltasar Gracián

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Akıllı yaşama sanatı - Baltasar Gracián страница 5

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Akıllı yaşama sanatı - Baltasar Gracián

Скачать книгу

Çıkarın

      Doğanın tüm eserleri ancak gelişebilecekleri kadar olgunlaşır, sonra da bozulurlar. Pek az sanat eseri artık ilerleyemeyeceği bir noktaya kadar gelişir. Her şeyin keyfini en olgun zamanında çıkarmak, gelişkin bir zevkin özel ayrıcalığıdır. Bu herkesin yapabileceği ya da nasıl yapılacağını bildiği bir şey değildir. Zihnin meyvelerinin bile bir olgunlaşma noktası vardır. Fakat onu değerlendirip kullanabilmek için, öncelikle farkına varmak gerekir.

XL Insanların Iyi Niyeti

      Evrensel bir hayranlık elde etmek, bunun da ötesinde, evrensel sevgi kazanmak için gereklidir. Bazı şeyler doğal yaradılışın yanı sıra, uygulamaya da bağlıdır. Birincisi temeli atarken, ikincisi de bu temel üzerine yapıyı inşa eder. Öyle olduğu varsayılsa da, yüce yeteneklere sahip olmak yeterli değildir. İyi bir görüş edindikten sonra, iyi niyeti kazanmak kolay olacaktır. Dostane eylemler dostane hisler üretir. Olumlu işe dört elle sarılmak, iyi sözler sarf edip iyi eylemlerde bulunmak ve sevilmek için sevmek gerekir. Nezaket büyük kişiliklerin politik hilesidir. Önce eyleme, sonra kaleme el atın. Kelimeler kılıcı takip eder ve yazarlar arasında ebedi bir iyi niyet hüküm sürmeye başlar.

XLI Asla Abartmayın

      Doğrularla çelişmemek ya da insanların idrak gücünüz hakkında olumsuz fikirlere kapılmalarını engellemek için, büyük harflerle konuşmamaya özen göstermek gerekir. Abartı, insanın bilgisinin veya zevkinin sığlığını gösteren bir muhakeme savurganlığıdır. Övgü merak uyandırır ve arzuya yol açar. Ancak, sonradan ortaya çıkan değer, başta konulan fiyata denk olmazsa (ki genelde böyle olur), beklenti bu aldatmaya başkaldırıp hem tavsiye edilen şeyin, hem de onu tavsiye eden insanın değerini düşürerek intikamını alır. Sağduyulu adam işe daha tedbirli girişerek, sonradan yanılmaktansa işi baştan sıkı tutar. Olağanüstü şeyler nadirdir, bu yüzden sıradan değerlendirmelerle yetinmeyi bilin. Abartmak da bir yalan söyleme yöntemidir. Onun yüzünden ince zevkinize ve daha da önemlisi, sağduyunuza karşı beslenen güveni yitirirsiniz.

XLII Doğal Liderlik

      düzenbazlık sanatına başvurmak yerine, doğuştan gelen bir yönetme gücüyle yaşamak üstünlüğün gizli gücüdür. Herkes doğuştan gelen otoritenin gizli gücünü kabul ederek, sebebini bilmeden buna boyun eğer. Bu tür hükümdar ruhlar doğuştan kral ve yaradılıştan aslandır. Onlar etrafa yaydıkları itibar aracılığıyla diğer insanların kalplerine ve zihinlerine hükmederler. Diğer nitelikleri de buna imkân verirse, bu tür adamlar devletin temel itici güçleri olmak için doğmuştur. Tek bir mimikle, diğerlerinin uzun nutuklarından daha fazla şey ifade ederler.

XLIII Azınlık Gibi Düşünün, Çoğunluk Gibi Konuşun

      Akıntıya karşı yüzerek hatalardan uzaklaşmak imkânsız, tehlikeye düşmek kolaydır. Sadece Sokrates gibi biri bunun sorumluluğunu alabilir. Diğerlerinin fikirlerinden ayrı düşmek bir hakaret olarak kabul edilir, çünkü bu onları kınamak anlamına gelir. Suçlanan şey ve bunu öven kişiye de bağlı olarak, duyulan tiksinti ikiye katlanır. Gerçeğe sadık kalmak pek az kişiye özgü, hata yapmak ise hem yaygın hem de halka özgüdür. Bilge insanlar kürsülerde söyledikleriyle tanınmaz, çünkü orada kendi sesleriyle konuşmamaktadırlar; kendi içsel düşünceleri o anda dediklerini inkar etse de, yaygın ve hatalı kalabalığın fikrine ayak uydurmaktadırlar. Sağduyu sahibi insanlar çatışmaya düşmez, kendileriyle çatışmaya düşülmesine de çanak tutmazlar. Düşünce özgürdür, ona karşı güç kullanılamaz ve kullanılmamalıdır. Bu nedenle akıllı insanlar sessizliğe gömülürler. Bunun dışına çıksalar da gölgeler ardında konuşur ve bunu çok az sayıda ve uygun insanların önünde gerçekleştirirler.

XLIV Büyük Zihinlerle Duygudaşlık Kurun

      Kahramanlarla aynı fikirde olmak kahramanca bir davranıştır. Gizemi ve kullanışlılığı açısından, bu doğanın bir mucizesidir. Kalplerin ve zihinlerin doğal bir yakınlığı vardır. Bu yakınlığın etkileri öyle büyüktür ki, banal cehalet ondan adeta bir büyücülük kokusu alır. Kazanılan itibarı iyi niyet takip eder, bu da zaman zaman şefkate dönüşür. Bu nitelik insanları kelimeler olmaksızın ikna eder ve onları kazanmaya gereksinim duymadan ele geçirir. Bu duygudaşlık kimi zaman aktif, kimi zaman pasiftir, ama her iki durumda da mutluluk verici, buna bağlı olarak da yücedir. Bu lütfu tanımak, ayırt etmek ve ondan yararlanmak büyük bir beceridir. Doğanın bu nimetinden yoksun olan hiçbir enerji yeterli olamaz.

XLV Kurnazlıktan Yararlanın, Ama Onu Kötüye Kullanmayın

      İnsanın bundan zevk almaması, hele de asla övünmemesi gerekir. Yapay olan her şey gibi, en çok nefret uyandıran kurnazlık da gizlenmelidir. Dalavere çok gözdedir, bu yüzden herkes iki kat tedbirli olmalıdır. Ama bu tedbirler açık edilmemelidir, çünkü bu daha fazla güvensizliğe yol açar, daha fazla can sıkar, intikam duygusu uyandırır ve hayal bile edemeyeceğiniz kadar büyük kötülükler doğurur. Bir işe tedbirli girişmek, eylemde en büyük avantajdır ve bilgeliğin bundan daha büyük bir kanıtı olamaz. Herhangi bir işteki en büyük hüner, onun ne kadar ustalıkla uygulandığına bağlıdır.

XLVI Antipatilerinizin Efendisi Olun

      Herhangi biriyle ilgili bir şey öğrenmeden önce, genelde onun hoşlanmadığımız yönlerini öğreniriz. Kimi zaman doğuştan gelen, ama yine de bayağı olan bu hoşnutsuzluk seçkin kişilere karşı da kendini gösterir. Sağduyu sonunda bu duyguya üstün gelir, çünkü kendimizden daha iyilere karşı duyduğumuz hoşnutsuzluk kadar küçük düşürücü bir şey yoktur. Büyük adamlara sempati duymak bizi de asilleştirirken, onlardan nefret etmek değerimizi düşürür.

XLVII “Namus Meseleleri”nden Kaçının

      Namus meselelerinden kaçınmak sağduyunun temel hedeflerinden biridir. Büyük yetenekleri olan insanlarda, uç noktalar birbirinden ayrı tutulur. Böylece bunlar arasına uzun mesafeler koyan bu büyük adamlar, her zaman basiretlerinin ortasında dururlar. Bu sayede uç noktalarından kaçınacak zamanı bulabilirler. Namus meselelerinden kaçınmak, bu meseleler için çözüm üretmekten daha kolaydır. Bunlar bizim muhakeme gücümüzü test ederler; onlardan kaçınmak onlarla başa çıkmaya uğraşmaktan daha sağlıklı olacaktır. Bir namus meselesi bir diğerinin önünü açar ve sonunda bir namussuzluk meselesine dönüşebilir. Doğası gereği ya da milliyetinin etkisiyle bu şekilde davranan ve bu tür zorunlulukların pençesine kolaylıkla düşebilecek adamlar vardır. Fakat mantık ışığında ilerleyen insanlar için bu tür meseleler uzun bir düşünme süreci gerektirir. Namus meselelerine hiç bulaşmamak, genelde bulaşıp da başarılı olmaktan daha büyük bir cesaret gerektirir. Bu duruma hazır olan bir aptal karşısında, insan kendisini ikinci aptal olmaktan koruyabilmelidir.

XLVIII Titiz Olun

      Bunun miktarı kişiye bağlıdır. İçsel meselelerde de en azından dışsal meseleler kadar titiz davranılmalıdır. Bazı insanların karakterleri tamamen aldatıcıdır. Kulübe odalarına açılan saray koridorları gibidirler. Onlar sizin canınızı sıksa da, ilk selamlaşmadan sonra hemen konuşmaya başlayıveren bu tür insanlar yüzünden canınızı sıkmanıza gerek yoktur. Onlar Sicilya dikenleri gibi, duydukları ilk iltifatla anında yayılmaya başlar, fakat sessizlik kısa zamanda başarıya ulaşacaktır. Çünkü ardında düşünce çağlayanı olmayan kelimelerin akışı kısa süre sonra kesilir. Başkaları bu tip insanlardan etkilenebilir, çünkü onlar da yüzeysel bir bakış açısına sahiptir. Fakat onların içine bakan ve küçümseme dışında bir duygu uyandırabilecek herhangi bir malzeme bulamayan sağduyulu insanlar böyle kişilerden etkilenmez.

XLIX Gözlem ve Muhakeme…

      Bu özellikleri taşıyan insan her şeyi yönetir, onu ise hiçbir şey yönetemez. En gizli derinlikleri anında ortaya koyar. İnsanların dış görünüşlerinden

Скачать книгу