Yeni İpekyolu Projesi. Анонимный автор
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Yeni İpekyolu Projesi - Анонимный автор страница 4
1. OTURUM
YENİ İPEK YOLU PROJESİ; HEDEFLERİ VE YENİ KÜRESEL ENTEGRASYON MODELİ
İpek Yolu Ekonomi̇k Kuşağı ve Çi̇n Rüyası
2011 yılında dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 21. Yüzyılın ABD’nin Pasifik Yüzyılı olacağını ilan etmiştir. ABD siyasi beyanlarında Asya-Pasifik stratejisini tanımlarken ilk olarak Eksen (Pivot), daha sonra ise, yeniden dengeleme kavramını kullanmıştır. Çünkü Asya Ekseni özellikle ABD’nin Asyalı müttefikleriyle askeri ittifaklarını güçlendirilmesi hususunda doğrudan Çin’i hedef alan bir strateji olarak algılanmıştır. Bu yüzden eksen kavramının çağrıştırdığı negatif mana yeniden dengeleme ile bertaraf edilmeye çalışılmıştır. Fakat bu strateji nasıl tanımlanırsa tanımlansın Çin tarafından tehdit olarak algılanmıştır. Aslında ABD’nin Asya Ekseni stratejisi çoğu Çinli’nin süper güç tarafından çevrelenmeye yönelik kuşkularını doğrulamıştır. ABD’nin Asya-Pasifik bölgesinde diplomatik, ekonomik ve askeri varlığını güçlendirmeye çalışması, Çin’i bölgesinde bir güvensizlik ortamına itmiştir. Bu stratejinin Çin’in yükselişini engellemek amacıyla ortaya atıldığı algısı, Doğu Asya bölgesinde ABD ve Çin arasında işbirliği yapılacak bir alan bırakmamıştır. Çin’in, Asya Ekseni stratejisine karşı cevabı ise İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ile yeni bir stratejik yönelim olmuştur. Bu stratejik yönelim resmi olarak ilan edilmeden önce dünya kamuoyundaki tepkileri ölçmek için bir takım sinyal verici aracılarda kullanılmıştır. Örneğin, Pekin Üniversitesi Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü Başkanı Wang Jisi (bu isim Çin’in en önemli Amerika uzmanlarından biridir) 2012 yılında Foreign Affairs’de kaleme aldığı bir makalede ABD’nin Asya Ekseni stratejisinin, Doğu Asya’da Çin ve ABD’yi sıfır-toplamlı oyun tehdidiyle karşı karşıya bıraktığını ifade etmektedir. Bu yüzden “Batıya Yönelme” Çin’in yükselişi için stratejik bir gerekliliktir. Doğu Asya’nın Çin için hayati önemde bir bölge olduğunu altını çizerken, aynı zamanda Batı’ya yönelmenin avantajlarından bahsetmektedir. Buna göre, Afganistan, Hindistan, Pakistan, Orta Asya ve tüm Hazar Denizi ülkelerini kapsayan ve Batı’ya doğru uzanan yeni kalkınma projelerinin hayata geçirilmelidir. Çin’in jeostratejik vizyonunun Avrasya’ya odaklanmasını tavsiye eden Wang, Doğu yanında Batı komşularıyla ilişkilerin de önemli olduğunun altını çizmektedir. Nitekim Çin 2013 yılında, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nın da temeli olan birtakım yeni kavramlar ortaya atmıştır. Bunlar yeni diplomasi, yeni proje, yeni kurumlar ve yeni fikirlerdir.
Yeni Diplomasi: Xi Jinping dönemi Çin dış politikasındaki yeni yönelimler iki önemli konferansla dünyaya duyurulmuştur. Bunlar Periferi Diplomasi Çalışmaları Konferansı ve Dış İlişkilere dair Merkezi Çalışma Konferansıdır. Xi Jinping’in 2013 yılı Ekim ayında düzenlediği Periferi Diplomasi Çalışmaları Konferansı’na politbüro daimi komitesinin bütün üyeleri katılmıştır. 24-25 Ekim’de düzenlenen konferansa daimi komite üyeleri dışında, merkez komitenin çeşitli organları, devlet konseyi üyeleri, dış ilişkiler merkez lider grubu üyeleri ve önemli ülkelerde görev yapan Çin Büyükelçileri katılmıştır. Bu konferans dış politika konusunda ÇHC’nin kurulduğu 1949 yılından bu yana düzenlenen en üst düzey konferanstır. Jinping konferanstaki konuşmasında Çinli diplomatlara başarı için mücadele (fen fa you wei) daha aktif olma (gengjia jiji) ve daha fazla inisiyatif alma (gengjia zhudong) prensiplerini benimsenmelerini şiddetle tavsiye etmiştir. Periferi diplomasisine rehberlik edecek temel kavramları ise dört karakter üzerinden açıklamaktadır: Qin (yakınlık), cheng (güvenilirlik), hui (yararlılık) ve rong (kapsayıcılık). Çin resmi söyleminde bölgesel diplomasi konusunda başarı için mücadele stratejisinin diğer önemli iki kavramı “ahlak/ahlaklılık (morality) ve çıkar” dır. Xi Jinping, gelişmekte olan ülkelerle ilişkilerde hem ahlaklılık hem çıkara vurgu yaparken, ahlakın çıkarın üstünde tutulacağını ifade etmektedir. 2014’te yapılan dış ilişkilere dair Merkezi Çalışma Konferansı’nda Xi bir adım daha ileriye giderek, Çin’in amacının komşu ülkelerle Ortak Kader Topluluğu kurmak olduğunu ilan etmiştir. Bölge ülkeleriyle Ortak Kader Topluluğu (community of common destiny) fikrini ortaya atan Jinping, bölgesel kalkınmanın çıkardan çok ahlaki değerlere dayanan bir ilişki biçimiyle sağlanabileceğini ifade etmektedir. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, İkinci Dünya Barış Forumu’nda yaptığı konuşmada, Ortak Kader Topluluğu’nun sadece bölgedeki ülkelerle sınırlı olmadığını ifade etmektedir. Başarı arayışı stratejisinin uluslararası alanda aktif rol alma prensibi Wang Yi’nin de önemle üzerinde durduğu bir konudur. Buna göre Çin uluslararası ve bölgesel alanda yaşanan meselelerin çözümünde aktif rol alacaktır. BM’nin daimi üyesi olarak Çin dünyanın istikrar ve huzurunu sağlamak için omuzlarındaki sorumluluğun farkındadır. Xi’nin komşu-merkezli dış politikası ülkeler arasındaki bağımlılığı ön plana çıkarmaktadır. Xi, Çin ve komşuları arasındaki bağımlılığı bir fırsat olarak değerlendirmektedir. Çünkü bu bağımlılık Çin’in özellikle komşularıyla geliştireceği ilişkilerde, Çin değerlerinin bu ülkelere daha kolay enjekte edilmesini sağlayacaktır. Xi Jinping, Çin ulusunun büyük dirilişini gerçekleştirmek için periferi diplomasinin başarılı olması gerektiğini vurgulamaktadır. Periferi diplomasisinin uygulama projesi olarak Bir Kuşak Bir Yol İnisiyatifi ortaya atılmıştır.
Yeni Proje : Xi Jinping 2013 yılında Kazakistan, Nazarbayev Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, Çin ve Orta Asya