“Kübra”, “büyük” lakabını almasına atfen kelime olduğu gibi korunmuştur.
38
Aynı adı taşıyan yarımadanın güneyinde bulunan dağla özdeşleştirilen Sina Yahudi, Hristiyan ve İslam geleneklerinde Hz. Musa’ya Tevrat’ın verildiği yer olarak kabul edilir. Sina isminin Babil ay tanrısı Sin’den, dağın bulunduğu bölgenin Mısır sınırındaki Sin/Sun adlı kasabadan veya “yanan çalılık” anlamındaki İbranice senehten geldiği şeklindeki görüşlerden ilki daha fazla kabul görmüştür.
39
Bab’ül Mendep, Kızıldeniz’i Aden Körfezi’ne bağlayan boğazın adıdır.
40
Güneybatı Asya’da, Arap Yarımadası’nın güneydoğusu kıyısında yer alır.
41
Sözlükte Şat, “büyük nehir” ve “nehir kıyılarındaki verimli arazi” anlamlarına gelir.
42
Bu kullanım şekli, işaret edilenin Çinliler olduğunu, “sarı” kelimesinin “Sarı Nehir” ile ilgili olduğunu düşündürmektedir. Ayrıca eserin yazıldığı dönemlerde, insan cinsinin 3 ırka mensubiyetine de atıf yapılmaktadır. Sarı ırk tabiri, özellikle Çin ve Japon halklarını işaret etmektedir. (ç.n.)
Hocaların hocası ismiyle de bilinen, Profesör Mahmud Esad Efendi. Konya Seydişehir’de doğdu. Adı Mahmud Esad’dır. Birçok hukukçu yetiştiren Çopur Kadıoğulları ailesinden olan babası Güzelzade Emin Efendi’ye nispetle İbnülemin Mahmud Esad diye tanınmıştır.
2
Yedi Bilge ya da diğer adıyla Yunanistan’ın Yedi Bilgesi, Antik Yunan uygarlığının altın çağı olan MÖ 7. ve 6. yüzyıllara damgasını vurmuş yedi filozof, devlet adamı ve kanun koyucuya verilen isimdir. Lindoslu Cleobulos, Atinalı Solon, Spartalı Chilon, Prieneli Bias, Korinthli Periander, Midillili Pittacus, Miletli Thales.
3
Karyatid/Caryatid: Mimari bir unsuru insan vücudu ile birleştirme hâlidir. Bir karyatid, başındaki bir plakayı destekleyen bir sütunun veya bir sütunun yerini alan mimari bir destek görevi gören heykeltıraş bir kadın figürüdür. Yunanca karyatides terimi tam anlamıyla antik bir Mora Yarımadası kasabası olan “Karyai kızları” anlamına gelir.
4
Ernest Renan: Fransız filozof, tarihçi ve filolog. Erken Hristiyanlık tarihi ve siyasi teoriler üzerine etkili, tarih araştırmaları ile tanınmıştır.
5
Atinalı Solon: Yedi Bilge’den biri. MÖ 640-560’ta yaşadığı tahmin edilen, Atinalı devlet adamı ve şair. Yaptığı reformlarla Atina demokrasisinin temelini attığı kabul edilir.
Gustav Weil (25 Nisan 1808 – 29 Ağustos 1889) Alman Doğu bilimcisi.
21
Armand-Pierre Caussin de Perceval (1795–1871) Fransız Doğu bilimcisi.
22
Jules Barthélemy-Saint-Hilaire (19 Ağustos1805 – 24 Kasım 1895) Fransız düşünür, gazeteci.
23
Bu pasajı kendilerine aktardığım zaman, Abdülhak Hamit Bey, “Şimdi de kahramanlar, ‘sarraf’ şeklinde görünüyorlar.” demiştir. (y.n.)
24
Siyer-i Veysî diye meşhur olan eserin tam adı Dürretü’t-tâc fî sîreti sâhibi’l-mi‘râc’dır. İlk Türkçe telif siyer kitabı olarak kabul edilmektedir. Dürretü’t-tâc’a birçok zeyl şeklinde siyer kitapları da yayınlandığından, yazar, çoğul ekiyle genel bir yazarlıktan bahsetmektedir. (ç.n.)
25
Doğu’da bilimsel araştırmalar neredeyse yoktur. Her ne biliyorsak Doğu bilimcilerine (oryantalistlere) borçluyuz. İslami bilimler, “menkul” (nakledilmiş) temeline dayanır; akla uygunluk ile alışveriş oldukça düşüktür. Hele tarih, Doğu’da son derece sessizdir. Onun için yukarıda isimleri geçen kişilerin eserlerinin dilimize aktarılması için tercüme edilmesini en temiz niyetimizle hükûmetimizden rica ederim. Doğrusu bunların Türkçeye tercüme edilmemesi kayıptır. Zamanında hükûmet yardım eder ve birçok büyük kitaplar basılırdı. Matbaa-i Amire fikirlerimizin açıklığına oldukça hizmet etmiştir. O zamanın ileri gelenlerinin çabaları, dönemimizin hâlihazırdaki vekilleri tarafından örnek olarak kabul edilmelidir.
Yukarıda bahsettiğimiz dört yazarın eserlerinin tümünün İslam tarihiyle ilişkili birçok Doğu bilimcisinin eserleri vardır ki lisan veya lisanlarımıza tercüme edilerek aktarılması bir görevdir. Bundan sonra biz Müslümanlar da, biraz bilimsel yöntemlerle incelemelerde bulunmaya çalışmalıyız. Bizden de, örneğin Doktor Sprenger çıkabilmelidir.
Bu şekilde, Kur’an’ın mana bakımından izahı bilimsellikten uzaktır. Bir Exégése (Kutsal Kitap Yorumu) çalışmasına şiddetle ihtiyacımız vardır. Şurası da unutulmasın ki, Kur’an’ın anlam itibariyle izahı, bilimde yetersizdir. Halkın yeni tarz imanını güçlendirmek için herkese elverişli olacak şekilde, Kur’an anlamını izah da lazımdır. (y.n.)
26
Belagat: Sözün düzgün, kusursuz, yerinde ve kişisine göre söylenmesini öğreten bilimin adı.
27
Bu mısralar, Muallim Naci’nin Fransızcadan dilimize tercüme ettiği bir şiirdendir. Fransız şiirindeki vezin tertibini korumak amacıyla aynı düzen içerisinde çevirdiği anlaşılmıştır.
28
Yazar burada, edebiyat ve söz söyleme sanatları, dil bilgisi hakkında dahi bilgisi olmadığı hâlde söz sahibi olan kişil