Greyson Kontu. Amanda Mariel
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Greyson Kontu - Amanda Mariel страница 2
“Hassas mı?” Kaşlarını çatarak Leydi'yi izledi.
“Gerçekten.” Yanakları kızardı Leydi'nin, ama bunu gizlemişti.
Yüce Tanrım, gittikten sonra hamile mi kalmıştı? Bakışlarını Leydi'nin vücudunun tanıdık kıvrımları üzerinde dolaştırdı. Bunu yapan şerefsizi öldürüp parçalara ayırır ve sokaklarda sürüklerdi. Damien, Charlotte’un dirseğinden tuttu ve onu eve alt kattaki misafir odasına götürdü.
Ona doğru dönmeden önce arkalarındaki kapıyı kapattı.
"Bunu sana kim yaptı?"
“Ne… Ne?” Leydi'nin gözleri büyüdü.
“Hangi şerefsiz senin ırzına geçti? Onun acı çektiğini kendi gözlerimle görmek istiyorum.” diyerek yaklaştı. Sesi nefret doluydu. ''Acı çekecek, sana söz veriyorum.''
Charlotte dudaklarını ısırdı. “Benimle ilişkiye giren tek erkek… sensin.”
Damien dirseğini serbest bıraktı ve odaya yürüdü. Tanrıya şükür ki yanılmıştı. Onu mahveden birinin olmasının düşüncesi bile sinirlerini zıplatmıştı. Yıllar önce ondan uzaklaşmasının tek nedeni buydu.
Charlotte basit bir hatun değildi; sadece bir eşe ihtiyacı olan gerçek ve saf bir kadındı. Damien ise hiçbir zaman evlenmeyecekti ve bu yüzden onu asla hak etmiyordu.
“Söyle bana Damien, acı çektin mi?” Sesi tüm oda boyunca yankılandı.
Suçluluk duygusunun acısını ve kalp atışlarının sözlerine engel olduğunu görmezden geldi. “Oyun oynamaktan vazgeç, Charlotte.” Şömineye ulaştıktan sonra Charlotte'a arkasını döndü. “Söylesene, ne demeye geldin buraya?”
Charlotte reached up, fidgeting with the trim adorning her riding habit’s bodice. “I want you to teach me how to seduce a man.”
Charlotte, yüreği kıpır kıpır bir halde yeleğini bezeyen süslerle uğraşarak ayağa kalktı. “Bana bir erkeğin nasıl baştan çıkarılacağını öğretmeni istiyorum.”
Damien gözlerini Charlotte'a dikerek sakin kalmaya çalıştı. "Ne dedin sen?"
Bu soruyu yanlış anlamıştı, keşke böyle sormasaydı Charlotte. Tutarsız ve saçma bir soruydu bu. Damien'in tanıdığı Charlotte bu değildi.
Böylesine iyi yetiştirilmiş bir hanımefendinin soracağı bir soru değildi bu. Aklından geçen kelimeleri toparlamaya çalışırken Damien, bakışlarını Charlotte'a dikti.
''Bu iş için senden daha iyisi olduğunu düşünmüyorum. Ne de olsa sen meşhur züppelerdensin. ” Charlotte, yavaşça Damien'e yaklaştı. “Ayrıca, ikna konusunda çok yetenekli olduğundan da eminim.”
Bu işte bir iş var. Damien buna bir açıklama bulamıyordu. “Ciddi olamazsın Charlotte.”
“Gerçekten çok ciddiyim ben.” dedi dudaklarını ısırarak. Nispet yapar gibi bir hali vardı.
Damien Charlotte'un karşısında dikildi. Gözlerinden alevler fışkırıyordu. "Nedenmiş o?"
“Beyefendileri etkilemeyi istemek en doğal hakkım.” dedi ve gözlerini pencereye doğru çevirip iç çekti.
Kelimeleri ağzında geveleyerek “Sen o tarz bir kadın değilsin.” dedi Damien. Herhangi bir erkeğin ona dokunmasının, ya da onunla birlikte olmasının en ufak düşüncesi bile Damien'i çıldırtıyordu. Charlotte tekrardan Damien'e doğru döndü. “Ben tam olarak da öyle bir kadınım.”
Hayır, Charlotte öyle bir kadın değildi. Bu durumun Charlotte'un tutuculuğuyla bir ilgisi yoktu. Damien, yıllar önce ondan faydalanabilirdi. Charlotte, onunla birlikte olmayı istemişti. Tüm benliğiyle Damien'in olmayı istemişti. Damien'e âşık olmuştu. Damien'i gelecekteki kocası olarak hayal etmişti.
Damien başını salladı. “Bu yüzden mi refakatçinle geldin?”
“Geçmişten ders çıkarmadığına emin olmak istediği o da geldi. Bir çeşit güvenlik önlemi diyelim.” Charlotte, pencereden kız kardeşinin tetikte beklediği yere doğru baktı. Hala atın üzerinde duruyordu. ''Rezil olmak gibi bir niyetimin olmadığını görüyorsun işte. Sadece bir erkeğin nasıl baştan çıkarılacağını öğrenmek istiyorum. Yatağa atmak gibi bir amacım yok.''
Konuşmasının sonuna doğru kullandığı ses tonu nedeniyle Damien buz kesmişti. Charlotte, ona güvenmemişti ve geçmişte yaşadıklarına duyduğu öfkesi hala dinmemişti. Buna rağmen yardım için Damien'in kapısını çalmıştı. Damien, parlaklarıyla alnını ovalarken gözlerini kapadı. “Bu yeni öğrendiğin bilgileri düşlediğin gibi hayata geçirmeye çalışman konusunda sana güvenmeli miyim?''
Charlotte ona gülümsedi. "Sadece evlenmek istiyorum."
Damien güldü. “Evlilik benim tarzım değil.”
Sen benim değişmez kaderim değilsin. Evliliğe uygun birçok beyefendi var. Evde kalmış damgası yemeden önce bir beyefendiyi etkilemeyi ve kalbini çalmayı çok istiyorum. Ayrıca, bana bir iyilik borçlusun.”
“Öyle mi?” derken gülüşü yavaşça soldu
Evet, öyle. Sana yıllar önce kalbimi verdim. En güzel yıllarımı sende tutuklu kalarak, bana geri dönmeni bekleyerek geçirdim. Bana ne dediklerini biliyor musun sen?” Damien'in cevap vermesini beklemeden konuşmasını sürdürdü. “Ulaşılmaz hatun.”
“Özür dilemeyeceğim” dedi Damien. Onu, namusuna laf getirtmeyecek kadar çok sevmişti oysa ki. Bu kararından dolayı Charlotte onu üzemezdi. Çünkü Damien, her ikisi için de en doğrusunu yaptığını biliyordu.
“Bana geri dönmeyeceğini en sonunda kabullendiğimde kısmetlerimi hep reddettiğim için, adım çoktan ulaşılmaz hatuna çıkmıştı. Şimdi ise otuzuma merdiven dayadım.” Charlotte omuzlarını düşürdü. “Yalnız bir hayat sürmek istemiyorum.”
Tam da şu anda Charlotte'u kollarına alıp öpmeyi öylesine çok istiyordu ki. Teninin yumuşacık kremsi görüntüsü birden Damien'in zihninde belirdi ve ona sarılmamak için kendisini dizginleyerek Charlotte'a doğru birkaç adım attı.
Lanet olsun, onunla birlikteyken neredeyse ölebilirdi, ama Charlotte'u nasıl reddedebilirdi? Tabii ki de ona bir iyilik vardı. ''Surat asmayı kes, sen kazandın.'' Charlotte'un yüzünde güller açtı. “Teşekkürler, Damien, teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim.” Ve Damien'i sımsıkı kucakladı. ''Ne zaman başlayacağız?''
Damien, Charlotte'un kollarını tutarak ondan uzaklaştı. Ona bu kadar yakınken kendisine güvenemedi. “Bu gece, Brighton Balosu'nda. Katılmayı düşünmüyordum ama maden sen orada olacaksın, gelip seni gözlemleyeceğim. Bu geceden sonra sana nasıl yardım edebileceğime karar vereceğim.”
Gözlerini kısarak başını eğdi. “Bana nasıl yardım edebileceğini zaten söyledim sana. Bir erkeğin nasıl baştan çıkarılacağını öğrenmem gerekiyor.”