Kısmet Koyu. Dawn Brower
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Kısmet Koyu - Dawn Brower страница 8
Nash viski şişesine sarılmış halde kendini kanepenin üzerine bırakıverdi. Uzaktan kumandaya uzandı ve televizyonu açtı. Ekranda iki kişi vardı, bir erkek ve bir kadın. İkiliden biri konuşmaya başlayınca Nash homurdandı. “Merhaba ben Gawain Daly ve güzeller güzeli sunucu arkadaşım Jocelyn Stacy.”
“Adi herif” diye ağzının içinde mırıldandı Nash. Gawain, siyah saçlarının bir tutamını alnından geriye doğru attı ve Jocelyn'e döndü. “New York oldukça soğuk. Şu kalabalığa bir bakın! Yeni Yıla girerken bize katılacak çok kişi var.” Ünlü gülüşünü kameraya gösterip sunucu arkadaşına döndü, “Yeni Yıl kararlarını hazırladın mı?”
“Sen de kendine birkaç tane hazırlamalısın Gawain.” diye söylendi Nash. Viskisi şişesini televizyona fırlatmamak için kendini zor tuttu. Onun yerine büyük bir yudumu ağzına aldı. Lisede geçirdiği günlerle barışacağını düşünmüştü, ama görünüşe göre bazı kişilere duyduğu kin asla bitmeyecekti.
“Kendi adıma değişmesini istediğim bir şey yok.” diye cevapladı Jocelyn. “Peki, ya sen?”
“Mükemmel bir şeyi bozmak istemem elbette.” Gawain göz kırptı. “Peki, gece yarısı öpücüğü hakkında ne düşünüyorsun?” “Aklında özel birisi var mı?”
Kaşları hareket etmese dahi sözleri bu hareketi destekler nitelikteydi. Nash kızgınlıkla söylendi. Gawain, açıkça Jocelyn’in kendisini öpmesini istiyordu. Nash, ünlü güzelin genç adamı geri çevirmesini diledi. Sonrasında biraz daha viski içti. Şişenin yarısı bitmişti. Bu hızla giderse gece yarısı olmadan şişenin tamamını bitirmiş ve kendinden geçmiş olacaktı.
“Birkaç olasılık var.” dedi Jocelyn arsızca. Sarışın kadın yanlış anlaşılmaya yer bırakmayacak şekilde dudaklarını yaladı.
“Şans her zaman bu adi herifin yanındadır zaten.” Şimdiye kadar neden televizyonu kapatmamıştı ki? İhtiyaç duyduğu en son şey, Gawain'in bitirdiği filminde birlikte oynadığı oyuncuyu öperek alacağı küçük sayısı seyretmekti. Şovalye üçlüsünün lideriydi. Percival ve Tristan o etrafta yokken daha iyi insanlardı. Şöhretini ve servetini bulmak için California’ya gittiğinde Nash çok mutlu olmuştu. Genç adamın bu hedefine ulaşması da çok zaman almamıştı. Şans her zaman onun yanındaydı.
Kamera görüntüsü Yeni Yıl şarkısı çalarken düşmek üzere ayarlanmış ışık topuna doğru kaydı. Gawain’ın sesi hâlâ genç adamın televizyonunun hoparlöründen duyuluyordu. “Gördüğünüz gibi top düşmeye hazır. İhtiyacımız olan tek şey gece yarısına ulaşmak, sonrasında hepimiz en mutlu Yeni Yıl için kadeh kaldıracağız. Şimdi Los Angeles ve Corbin Vale'deki kardeş istasyonlara bir göz atalım.”
Nash bundan sonra televizyonun sesini kapattı. Leilia’nın geceyi Percival ile birlikte geçireceğini unutacak kadar viski içtiğini sanmıştı ancak bu düşünceyi kafasından çıkartamamıştı. Gawain’in Jocelyn’i öpeceği gibi genç kadın da Percival’ı gece yarısı öpecek miydi? Bu düşünce midesini bulandırmıştı. Bu kadar içtiği için pişman olmaya başlamıştı. Ama ne olacaktı ki... Zaten yeteri kadar batmıştı. İçmeye devam edebilirdi. Kaybedecek neyi vardı?
Biraz daha viski içti. Aşağı doğru inerken boğazını yakan yudumlar bir süredir aynı etkiyi göstermiyordu. Odanın içerisinde kapı vurulma sesi yankılandı. Genç adam hayal ettiğini düşündü ama kapı yeniden vuruldu. Nash oturduğu yerde doğruldu ve gözlerini kısarak kapıya doğru baktı. Yüz üstü yere düşmeden kapıya kadar gitmesine imkân yoktu. “Kapı açık!” diye bağırdı. Kimin onu görmeye geldiğini merak etmemişti bile. Ta ki kapı açılıp Leilia içeri girene kadar. Onun burada ne işi vardı? Percival ile neler olmuştu? Eğer genç kadına zarar verdiyse... Nash ayıldığında yaptığı her neyse ona ödetecekti. Kimse hayatının aşkını üzemezdi.
BÖLÜM DÖRT
Leilia, Nash'e daha önce onu hiç görmemiş gibi bakıyordu. Bu adam onun en iyi arkadaşı olamazdı. Nash şey gibi gözüküyordu... “Sen sarhoş musun?” Genç kadın kapıyı arkasından kapattı ve mantosunu çıkarttı. Eğer çok fazla içtiyse, ona bakması için birine ihtiyacı olacaktı.
“Birkaç kadeh viski içmiş olabilirim.” Genç adam yarısı boşalmış şişeyi havaya kaldırdı.
“Lütfen bunun yeni bir şişe olmadığını söyle.” Onu bu kadar çok içmeye iten şey ne olabilirdi? Bugün yılbaşıydı ama yinede Nash çok içki içen biri değildi. “Ver şunu bana.” Genç kadın şişeyi adamın elinden alıp onun uzanamayacağı bir noktada tezgâhın üzerine bıraktı. “Senin derdin ne? Bütün gün çok garip davrandın.”
“Bir adam arada sırada huzur içerisinde içkisini içemez mi? Genç adam televizyona el salladı. “Bak, şövalyelerinden biri.” Hollywood’un en güzel kadınlarından birini daha ayarttığını görmeye hazır mısın?”
Leilia televizyona göz attı. Gawain Daly televizyon ekranındaydı ve kesinlikle seyircilere karşı oynuyordu. O her zaman böyledi. Adam dikkatleri üzerine çeker ve ilgi odağı olurdu. Gawain çekiciydi. Kesinlikle bir yıldız kalitesi vardı. Güzel yüzünü ve çekici vücudunu kullanarak istediğini almıştı. Gawain hakkında bilgi sahibi olmasının tek nedeni Tristan ile olan bağıydı. Bir zamanlar Tristan ve Kuzeni Sage birbirlerinden ayrılmazlardı. Hâlâ onları neyin ayırdığını anlayamamıştı ama bu zaten üstüne vazife değildi. Sage, Gawain Hollywood için kasabadan ayrıldığı sıralarda ortadan kaybolmuştu. Genç kadın bazen ikisinin kasabayı terk etmelerinin bağlantılı olduğunu düşünürdü. “Gawain veya sözde şövalyeler ile ilgilenmiyorum. Asla o üçlü arasında olmayı istememişimdir.” Sözleri istediğinden daha terbiyesiz bir eda ile ağzından çıkmıştı.
“O halde istediğin şey ne?” Genç adam geveleyerek konuştu. “Çünkü seni tanıdığımı sanıyordum ama görülen o ki tanımıyormuşum.”
Leilia iç geçirdi. “Kahve yapmamın bir sakıncası var mı? Sanırım bir fincan kahveye ihtiyacın var. Çünkü benim gerçekten ihtiyacım var.” Genç adamı rahatsız eden şeyle başa çıkmak istiyorsa birkaç fincan kahveye ihtiyacı olacaktı.
“Keyfine bak” diye cevapladı genç adam. “Ama ben istemiyorum. Bana viskiyi geri ver. Şu anda ihtiyacım olan tek şey o.”
Leilia tezgâha doğru yürüdü ve kahve makinesinin altına bir kahve fincanı yerleştirdi. Makineye kahveyi koydu ve tamamen su ile dolduğuna emin olduktan sonra demleme düğmesine bastı. O gün genç adama verdiği şarap şişesini fark etti. En azından kaliteli şarabı bu sarhoşluk âlemi için heba etmemişti. Bu şarabın tadı alınmalı ve keyfi çıkarılmalıydı.