Tarihimizdeki garip olaylar. Sabri Kaliç

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Tarihimizdeki garip olaylar - Sabri Kaliç страница 4

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Tarihimizdeki garip olaylar - Sabri Kaliç

Скачать книгу

Yedisekiz Hasan Paşa okuma yazması olmadığından imzasını sadece Arap rakamları olan yedi (V) ve sekiz () işaretlerini çizerek attığı için, Kuyucu Murat Paşa da Celali Ayaklanması sırasındaki asileri kuyulara doldurttuğu için bu lakapla anılmışlardır…

      OSMANLI SADRAZAMLARININ “EN”LERİ

      Yedi yüz yıl boyunca, bütün Osmanlı sadrazamlarının içinde uzun boy rekorunu Sokollu Mehmet Paşa kırmıştır: İki metreyi aşan bu büyük vezirin tarihimizdeki lakabı Tavil (Uzun) Mehmet Paşa’dır.

      Osmanlı sadrazamları arasında şişmanlık rekoru da yine Kanunî Sultan Süleyman’ın sadrazamlarından Semiz Ali Paşa’dadır. O zamanlar bir cihan imparatorluğu olan ülkede Semiz Ali Paşa’yı taşıyabilecek ancak üç at bulunabilmişti.

      Osmanlı sadrazamları arasında kısa boy rekoru da 17. yüzyıl ortalarında yaşayıp, IV. Mehmet’in vezirlerinden İpşir Mustafa Paşa ile II. Abdülhamit’in sadrazamı “Şapur Çelebi” lakaplı Küçük Sait Paşa’dadır.

      Osmanlı tarihinde en kısa süre sadrazamlık yapan kişi IV. Mehmet dönemi sadrazamlarından Zurnazen Mustafa Paşa’dır. 5 Mart 1656 tarihinde sadrazamlığa getirilen Mustafa Paşa ayak divanındaki sipahilerin şiddetli itirazları sonucu 4 saat sonra sadrazamlıktan alınmış, yeniden Kaptan-ı Derya olmuştur.

      PADİŞAHLAR VE ÇOCUKLARI

      Osmanlı padişahları arasında en çok çocuğu olan padişah III. Murat’tır. Kız ve erkek çocuklarının sayısını tarihçiler 100 – 130 arasında verirler. Bunun biraz abartılı bir rakam olduğunu belirtsek de Osmanlı sultanlarının eşlerinden ve cariyelerinden çok sayıda çocuk sahibi oldukları bilinen bir gerçektir. Tarihsel kayıtlar eskilere gittikçe çok kesin olmamakla beraber, Osmanlı padişahları ve sahip oldukları çocuk sayıları şöyledir: Osman Gazi: 7 erkek, 1 kız; Orhan Gazi: 5 erkek, 1 kız; I. Murat (Hüdâvendigâr): 4 erkek, 2 kız; I. Bayezit (Yıldırım): 7 erkek, 1 kız; I. Mehmet (Çelebi): 5 erkek, 2 kız; II. Murat: 6 erkek, 2 kız; II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet): 4 erkek, 1 kız; II. Bayezit: 8 erkek, 6 kız; I. Selim (Yavuz Sultan Selim): 1 erkek, 4 kız; Kanuni Sultan Süleyman: 8 erkek, 2 kız; II. Selim: 7 erkek, 4 kız; III. Murat: 20 erkek, 4 kız; III. Mehmet: 4 erkek; I. Ahmet: 11 erkek, 4 kız; II. Osman (Genç Osman): 2 erkek, 1 kız; IV. Murat: 4 erkek, 2 kız; I. İbrahim: 8 erkek, 5 kız; IV. Mehmet (Avcı): 3 erkek, 4 kız; II. Ahmet: 2 erkek, 3 kız; II. Mustafa: 9 erkek, 11 kız; III. Ahmet: 14 erkek, 23 kız; III. Mustafa: 2 erkek, 5 kız; I. Abdülhamit: 7 erkek, 9 kız; IV. Mustafa: 1 kız; II. Mahmut: 15 erkek, 12 kız; Abdülmecit: 18 erkek, 18 kız; Abdülaziz: 7 erkek, 7 kız; V. Murat: 1 erkek, 3 kız; II. Abdülhamit: 9 erkek, 7 kız; V. Mehmet Reşat: 3 erkek; VI. Mehmet Vahdettin: 1 erkek, 3 kız…

      Osmanlı padişahlarından I.Mustafa, II. Süleyman, I. Mahmut, III. Osman ve III. Selim’in ise hiç çocukları olmamıştır.

      OSMANLI’NIN İKİZ BEBEKLERİ

      Osmanlı hanedanında (bildiğimiz kadarıyla) on kez ikiz doğum gerçekleşmiştir. 7 Ekim 1692 tarihinde II. Ahmet ve Rabia Hatun’un çocukları olarak dünyaya gelen İbrahim ve Selim hanedanın ilk ikizleri, 2 Aralık 1904’te Şehzade Mehmet Seyfettin Efendi ve Nervaliter Hatun’un çocukları olarak dünyaya gelen Ahmet Tevhit ve Fatma Gevheri hanedanın son ikizleridir. II. Mustafa, II. Mahmut, II Abdülhamit ikiz babası olan diğer padişahlardır. Ancak I. Abdülmecit’in iki kez, II. Ahmet’in ise üç kez ikiz babası olması gerçekten dikkate değerdir.

      ZEMBİLLLİ ALİ EFENDİ

      Sekizinci Osmanlı şeyhülislâmı olan Zembilli Ali Efendi dede soyu nedeniyle Ali Cemâlî ismiyle tanınmıştır. Zembilli Ali Efendi evinin penceresinden bir zembil2 sarkıtır, dinî konularda soruları olanlar, sorularını bir kağıda yazıp zembile koyardı. O da akşamları zembilini çekip soruların cevaplarını yazar, zembili tekrar sarkıtırdı. Bu nedenle “Zembilli Ali Efendi” namıyla meşhur oldu. Doğum tarihi bilinmemektedir, 1526 (Hicrî: 932) yılında İstanbul’da öldü, türbesi Zeyrek Yokuşu’ndadır.

      YAVUZ SULTAN SELİM

      Ataları hep sakal uzattıkları halde, Yavuz Sultan Selim sakalını keserdi. Bunun sebebini soranlara “Sakalımı ele vermemek için kesiyorum” dediği rivayet edilir. Bir kulağına da küpe takardı. Son dönemlerde Yavuz’un küpeli göründüğü resimlerin aslında Şah İsmail’e ait olduğu da iddia edilmektedir; ancak Yavuz’un küpe taktığını iddia edenler de, tersini iddia edenler de çok sağlam kanıtlara sahip değildir. Yavuz 22 Eylül 1520’de “aslan pençesi” denen bir çıban yüzünden, henüz 50 yaşında iken vefat etti.

      Yavuz Sultan Selim (Çizen: Erhard Schön – 1534)

      BAKÎ KULLARI

      Yavuz Sultan Selim döneminde kurulan “Bakî Kulları” adlı ekibin asıl görevi devlete borcu olanları gözaltına alarak, borcunu vermeye zorlamak, hatta gerekirse tutuklamaktı. Ekip ‘Başbakî Kulu’nun başkanlığında altmış kişiden oluşurdu. Tanzimat dönemine dek süregelen bu ekibin vergilerini ödemeyenleri hapsettikleri özel hapishaneleri bile vardı.

      PARGALI’NIN ÇOCUKLARININ SÜNNET DÜĞÜNÜ

      Kanuni şehzadelerini muhteşem bir törenle sünnet ettirir. Kısa bir süre sonra da veziri Makbul İbrahim Paşa’nın (Pargalı İbrahim) oğlu sünnet olur. Törene Kanuni de davetlidir. Bir ara Kanuni, vezirine der ki: “Söyle bakalım İbrahim Paşa, senin tören mi daha muhteşem, benimki mi?”

      Kanuni övgü beklerken gelen yanıt şaşırtıcıdır: “Elbette benimki sultanım.”

      Kanuni şaşırır, nedenini sorunca vezir: “Sizin düğününüzün başmisafiri fakir bendenizdi, benim oğlanın düğününün başmisafiri ise cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’dı” der…

      MİMAR SİNAN’IN GEMİLERİ

      Van Gölü’nde yüzen ilk Türk gemisi 16. yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. 1533 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın İran Seferi sırasında Van Gölü’nde karşı kıyıya gitmek için Mimar Sinan iki haftada üç adet kadırga yapıp donatarak büyük itibar kazandı. Büyük sanatkâr o zaman yeniçeri ocağında dülgerlikteki hünerleriyle tanınmış basit bir neferdi.

      İNTİHAR EDEN VEZİR PAŞA

      İstanbul’da Yenibahçe civarında Mimar Sinan eseri olan Hüsrev Paşa Türbesi, Türk yapı sanatının çok güzel eserlerinden biridir. Türbede yatan Hüsrev Paşa, Kanunî devrinde kubbe vezirliği yapmış, ağırbaşlı ve haysiyet sahibi bir kişiymiş. Divanda Sadrazam Süleyman Paşa ile birbirlerine hançer sıyırmaya kadar varan şiddetli bir tartışma yüzünden azledilince kendisini derin bir üzüntüye kaptırmış. Sarayına kapanarak bir açlık grevine başlamış ve sonunda da ölmüştür. Hüsrev Paşa, Osmanlı tarihi boyunca bu suretle intihar eden tek simadır.

      BİZ SENİ UYANIK BİLİYORDUK!

      Kanuni devri Osmanlı döneminin en kıymetli zamanıdır. Hem maddi, hem de

Скачать книгу


<p>2</p>

Zembil: Hasırdan örülmüş, sepet benzeri saplı torba