Ulpan. Gabit Müsirepov

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Ulpan - Gabit Müsirepov страница 20

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Ulpan - Gabit Müsirepov

Скачать книгу

sadece Ulpan’ın tanıdık sesinden korkmadığı için göz önüne çıkmıştı. Şimdi şaşkınlık içindeydi, biraz ürkmüştü. Bu kız da beraberinde köpekle mi gelmişti yoksa? Öyle olsa gerek, yanında erkeği de var. Erkekler bizim düşmanımızdır. En iyisi, köpeklerini üstümüze kışkırtmayanıdır. Bu iki sarı köpek gerçekten seni parça parça edebilecek bir belanın ta kendisi olabilir!..

      –Gel, gel canım, haydi gel!..

      Yok, bu gün ben bu kıza şımararak hoplayıp zıplayıp oynayarak yaklaşmasam daha iyi olacak. Dört ayağım, siz her an kaçmak için hazır olun. Sevmek istiyorsan yalnız gel. Köpeklerini getirme!..

      Maral birdenbire kayboldu. Köpekler onu gördü ama onu diğer hayvanlardan biri zannetti ve kovalamadı, keçi mi acaba? Yok, teke olmalı…

      –Güzelmiş! Dedi Müsirep. -Bütün vücudunda hoş görünmeyen bir tek yer olsun ya! Nasıl bir mükemmellik, her uzvunun orantılı olduğu nasıl bir güzellik. Bunun güzelliğine heveslenmeden, göze ilişir ilişmez kovalamaya başlıyoruz. Bu güzeli kesip, etini yiyoruz.

      Ulpan, Kazak delikanlılarının güzel kızlara nasıl hevesli olduklarını söylemek istedi, ama acaba kendi kaderini ima etmiş mi olur diye düşünüp duraksadı. Kendisi böyle bir işe rastlamamakla birlikte, gençliğinde güzel olarak bilinen yengelerinin yüzlerine hiç gitmeyecek damgaların basıldığını, nasıl horlandıklarını biliyordu.

      İki sarı köpek yeri ve rüzgârı koklayarak koşturup sahibine bakıp durdu ve rüzgâra karşı hızla koşmaya başladı.

      –Ulpancan, köpekler bir şeyi hissettiler. Şimdi bir yerden kurdu kovalamaya başlarlar. Sen kurdu kovalamaya başlayan köpeğin peşinden git. Beş yüz metreden fazla yaklaşma! Kurt ağaçlığa ya da göle doğru dönerse, önünü kesip yüzünü göreceğim diye boş yere uğraşma. Köpeğin arkasında ol. Kurt, on bin metre kadar kaçıp ağaçlık arasına döner. O sırada ben de bir tarafından çıkar gelirim.

      Müsirep ve Ulpan atlarını birlikte sürdüler. Sık ormanın uzaklaşıp giden ağaçlık ve çalılık düzlüğününün diğer tarafına çıktıklarında Ulpan, birden Müsirep’e bakıp:

      –Aaa, ağabey, bir köpek durdu, dedi.

      – O zaman haydi davran, koş! Şu yel gibi hızlıca tek başına giden sarı köpeği takip et, geride kalma!

      Ulpan, fırtına gibi hareket etti. Sanki atla birlikte yaratılmış gibi adeta uçuyordu. Pars, sahibine görünmeden gitti. Sadak, kurdun kokusunu uzaktan alıp, epeyce bir süre çapraz bir şekilde koştu. Müsirep onun peşine düştü.

      Sadak, öylesine oynayarak koşup gelir gibiydi. Tanrı dedikleri kancık olmalı heralde!.. Tam sırası, tavşan yemiş. Fakat Pars biraz koşar. Yakında ağaç da göl de görünmüyor. Kancığın adı kancık, hemen kaçıveriyor. Bu kancık köpek kararsızlığa sürüklüyor, bir o yana bir bu yana kaçıp boşa uğraştırmasaydı iyiydi. Ee, Pars onun kendi istediği yöne gitmesine izin vermez. Kız da yakın gidiyor. Pars’ın kokusu ile kızın kokusu bazen ayrı, bazen birlikte geliyordu. Off, kancığın kokusu ya hu, burnunun direğini kırıyordu. Kışın ortalarıysa eğer, kancığın kokusu bir günlük yerden bile tanınıyor. O sırada bir defa denk gelip de görür müydü kendisi…

      Ulpan, Pars’ın arkasından at koşturuyordu. Kurt ve köpeğin arası epeyce yakınlaşsa da hala açık vardı. At koşturmak için yaratılmış dümdüz bozkırda, at dizini geçmeyen apak kar köpeğe de kurda da ağır gelmiyordu. Dizginleri boşaltırsa “Müzbel Doru” kurda adım attırmayacak gibi görünüyordu. Fakat o zaman ne olacaktı? İşte ulaştın kurda, kamçıyla dövecek misin? Ulpan, bir hayvana asla kamçıyla vuracak biri değildi. Kurdun yüzünü göreceğim diye boşa uğraşma diye yapılan uyarı hala aklındaydı. Müsirep bu uyarıyı oldukça ciddiyetle yapmıştı. Gerçekten diyorum ya hu, kurdu kovalayıp ona yetişirsem, o bana doğru koşup, ağzını kocaman açıp bana saldırır. “Kızı görürsem, kızıl gırtlağım gıdıklanıyor, dayanamayıp yutuveririm de öyle giderim!” diyen kurt bu değil mi!.. Tanrım ay, sen koru!

      Ulpan, sarı köpekten gözünü ayırmadan koşturup, ne yöne, hangi tarafa, nasıl gideceğini bilemeden kalakaldı. Kaçıp kurtulamayacağını farkeden kurt defalarca avlanmaya çıktığı sık ormana doğru nasıl yöneleceğini de bilmiyordu. Şimdi bir an dikkat ettiğinde, önünde sık ağaçlı orman göründü. Bu neredeki ormandı acaba? Köpek ile kurdun arasındaki mesafe iyice kapanmıştı. Bu ikisine kendisi de yakınlaşıyordu. Ne yazık ki, ormana kurt önce girecek gibi görünüyordu. Sarı köpek eğer ki ormana kadar kurdu yakalayamazsa, kurt kurtulacaktı. Sadece bin metrelik bir mesafe kaldı. Bağırmak gerekli galiba? Kime? Kurda mı? Müsirep Ağabey bir görünseydi iyi olacaktı. O da görünmüyor ki. Kurt kurtulacak galiba. Ormana sadece beş yüz metre kaldı… Ok boyu… ip boyu… Kurtuldu ya hu canı çıkasıca… Bırak, hamle yapmazsa olmaz…. Ay, bu da neyin nesi? Kar yağıyor ya hu. Kurt nerede, inine girip kurtuldu mu? Sarı köpekler de ikisi bir araya geldiler. İki sarı köpek, kurdu bırakıp kendi kendilerine dalaşmaya başladılar…

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Konar-göçer devirde birkaç çadırdan meydana gelen Kazak yerleşim birimi.

      2

      Jut: Çok soğuk geçen kışlarda Kazakların geçim kaynağı olan hayvanlarının ölmesi ve bunun sonucunda yaşanan kıtlık ve açlık hâli.

      3

      Batır: Bahadır; düşmana karşı koyan; vatanını seven, vatanı için canını veren kişi; akıllı, aklı ile düşmanı yenip milletini yücelten kişi; cesur; yiğit ve gözüpek kişi.

      4

      Küy: Kazakların millî müzik aletleriyle çaldıkları geleneksel bir müzik türü, melodi.

      5

      Baldak: Av için kullanılan kartal ve öteki kuşların konduğu elin altındaki eğerle dirsek arasında destek olan

Скачать книгу