Kazak Folklorunun Tarihi. Avelbek Koniratbayev

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kazak Folklorunun Tarihi - Avelbek Koniratbayev страница 12

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Kazak Folklorunun Tarihi - Avelbek Koniratbayev

Скачать книгу

az sayılmaz.

      1976’da Almatı’da düzenlenen Sovyetler Birliği II. Türkoloji Konferansı’nda da çok önemli gelişmelere imza atılmıştır. Son yıllarda eski Türk boylarının dilleri üzerine Ä. Haydar ile M. Orazov’un29 birlikte; Ğ. Aydarov,30 S. İsayev31 ve K. Ömiräliyev32 gibi bilim adamlarının değerli çalışmaları yayımlandı. Kazak folklorunun kökeni ve tarihini eski Türk boylarının kültürü ve tarihine bağlı şekilde araştıran A. Marğulan,33 A. Koñıratbayev,34 H. Süyinşäliyev,35 R. Berdibayev,36 N. Kelimbetov,37 M. Joldasbekov38 ve A. Kıravbayevaların39 kapsamlı çalışmaları da yayımlandı. Bu çalışmaların tümü Kazak edebiyat tarihi araştırma çalışmalarına, Sovyet folkloruna ve Türkolojiye kazandırılan çok önemli çalışmalardır.

      Sovyet dönemi Kazak folkloruna büyük hizmetler veren eski kuşak mensuplarından M. Avezov, S. Seyfullin, S. Mukanov, A. Marğulan, M. Silçenko, B. Kenjebayev, A. Koñıratbayev, M. Ğabdullin, E. Ismayılov, K. Jumaliyev, N. S. Smirnov ve I. Düysenbayev gibi önemli bilginlerin yanı sıra H. Süyişäliyev, R. Berdibayev, N. Törekulov, N. Kelimbetov, O. Nurmağambetov, M. Joldasbekov, S. Sadırbayev, S. Kakabasov, E. Tursınov, A. Kıravbayeva, Ş. İbrayev vb. birçok genç bilim adamlarını zikretmek, boynumuzun borcudur.

      GELENEK-GÖRENEK ŞİİRLERİ

      Kazak folklorunda çocuğa bakma, çocuk edinme, kız çıkarma, ölüyü gömme, baksılık (kamlık, şamanlık) inançları ve dinî örf-âdetlerle ilgili ortaya çıkan çok sayıda şiir bulunmaktadır. Rus halk edebiyatında bu tür şiirlere “byıtovye pesni” (ya da “obryadovye pesni”) deniliyorsa da biz onlara “Gelenek-görenek şiirleri” demekteyiz. Bunların çoğunluğu anonim olup bugüne kadar halkın ağzında korunarak gelmiştir. Gelenek-görenek şiirlerinin bazılarında totemizm, mitoloji, Şamanizm ve dinî örf-adetlerin izlerine rastlanır.

      Halkın gelenek-göreneği, örf-âdeti ve çeşitli inançlarıyla ilgili ortaya çıkan temasız kısa (sujetsiz ölen) şiir türlerine “Gelenek-görenek şiirleri” denir. Bu şiirleri içerik ve konularına göre birkaç gruba ayırabiliriz: a) Hayvanla ilgili şiirler (dört tülik; yılkı, deve, inek ve koyun-keçi ile ilgili şiirler); b) dinî örf-adetlerle ilgili şiirler (jarapazan, bädik); c) evlenme ile ilgili şiirler (toy bastar, jar-jar, sıñsuv, jubatuv, betaşar); ç) ulusla ilgili şiirler; d) bebekle ilgili şiirler; e) cenaze ile ilgili şiirler (ölümü duyurma, vedalaşma, ağıt) vb.

      Hayvanla İlgili Şiirler

      Eskiden vahşi hayvanları avlayıp evcilleştiren çiftçilere dört çeşit hayvanın “piri”40 denilmiş ve onlarla ilgili çeşitli efsaneler üretilmiştir. Hayvanla ilgili şiirler o dönemlerden itibaren doğmuş olmalıdır. Daha önceleri vahşi hayvanlara tapan halk artık dört çeşit hayvanı kutsamaya başlamış ve onların Şopan Ata, Şek-şek Ata, Jılkışı Ata, Oysıl Kara, Zengi Baba denilen sahiplerine tapmışlardır. Halk anlayışında Şopan Ata koyunun; Jılkışı Ata yılkının; Oysıl Kara devenin; Zengi Baba ineğin; Şekşek Ata keçinin piridir. Pirler, hayvanı kut saymışlar ve kış soğuğundan, açlıktan ve aç kurtlardan korumanın yollarını anlatmışlardır. Örneğin, Şopan Ata koyunlarını gece gündüz gütmüş; ama koyunları doymak bilmeyince karınlarına asasını saplamış. İşte o gün bu gündür koyunların bir böğrünün bu sebeple çukur olduğuna inanılan bir efsane ortaya çıkmıştır. Şekşek Ata ise “zengin olmak isteyen keçi besler” diyerek keçinin bol sütlü ve hızlı üreyen bir hayvan olduğunu dile getirmektedir. Kazak halkı için yılkı ve devenin yeri ayrıdır; çünkü bu hayvanlar çok et veren, bol sütlü ve binek hayvanlarıdır. Kazaklar deveye çöl gemisi, ata da yiğidin yoldaşıdır demişlerdir. İnek, kendi sahibiyle tartıştığında: “Kış için hazırladığın ot lezzetsizdir, dokurcun41 tatsızdır, sen de bekâr bir tembelsin” şeklinde eleştirir. Benzeri şiirlerde hayvanların, kendilerini besleyecek olanlara şart koştukları anlatılır.

      Dört çeşit hayvanla ilgili şiirler, dilek ve dua şeklinde söylenir.

      Çiftlik hayvanın bir tür pirine Şopan denir

      Pir ata koyunları hastalık ve kurtlardan korur,

      Koyunu takip eden bütün kötülükleri yok edip,

      Kurt kötü bir hastalığa yakalanıp ölsün.

      Hayvanlarla ilgili şiirlerin bazıları ise şiir şeklinde söylenir.

      Ben bir dilekte bulunayım

      Hilal boynuzlu, koskoca

      Alınları gürz gibi

      Kalın kuyruklu koçla birlikte

      Hayvan vereceksen bu gibi koyun ver.

      Oğul vereceksen endamlı ver

      Akıllı ve düşünceli olsun

      Ayakları aksadıkça aksayan

      Kuzusu ölünce acı acı meleyen

      Ev dibinde

      Haykıra haykıra meleyen

      Kuzularıyla birlikte meleyen

      Kuzusunu kaybederse

      Yas tutup acı acı meleyen

      Bembeyaz sütü olan

      Ak pak kurutu olan

      Şolpan Ata’nın yavrusu

      Bu tür koyunlar evini doldursun.

      Doldurursa evini

      Koyunla arkası hiç eksilmesin.

      Halk yılkının etini, devenin gücünü, ineğin sütünü över. Bazen doymak bilmeyen ineği betimleyen ve koyun ile keçi atışmasını konu alan “koyunun yediği dikendir, kuyruğu yassıdır; keçinin yediği kasık otudur, kuyruğu kalkıktır” şeklinde komik şiirler de ortaya çıkarırlardı.

      Her hayvan özel bakım ve ihtimam ister: İnek, otu çok olan yerde, geçim sıkıntısı çeken biriyle; koyun, soğuktan korunabilecek kuytu bir yerde, çalışkan biriyle; yılkı, gür otlu çayırda, mızrak tutabilen cesur biriyle; deve, otu acı olan çölde, varlıklı biriyle yaşamak ister. Bu, hangi hayvan türüne ne tür bir yerin uygun ve rahat olduğunu bildirmektedir.

      Halk, dört hayvan türünün yavruları anneleri tarafından nasıl seviliyorsa, insan yavruları da aynı şekilde sevilmelidir diyerek kuzu, oğlak, kulun, deve yavrusu, çoban ve kuşlarla ilgili çeşitli şiirler ortaya koymuştur. Koyunu kurttan koruyabilmesi için çobanın bineği ve araç gereçleri hazırda olmalıdır. Bazı şiirlerde kurdu konuşturur.

      Atlı çoban, çok sinirli çoban

      Develi çoban, bunlara bakan çoban

      Allah tependen baksın hey çoban

      Öküzlü çoban, ölmüş çoban

      Azığım olunca göreyim seni hey çoban

      Hayvan

Скачать книгу


<p>29</p>

Kaydarov Ä. Orazov M. Turkologiyağa Kirispe. A., 1986.

<p>30</p>

Aydarov F. Köne Turki Jazba Eskertkişteriñ Tili, A., 1986; Orhon eskertişteriniñ Tili. A., 1990

<p>31</p>

İsaev S. Kazak Ädebi Tiliniñ Tarihı. A., 1990.

<p>32</p>

Ömiräliev K. Oğuz Kağan Eposınıñ Tili. A., 1989.

<p>33</p>

Marğulan A. Ejelgi Jır, Anızdar. A., 1985.

<p>34</p>

Konıratbaev A. A. Kazak Epos jäne Turkologiya. A., 1987.

<p>35</p>

Şüyinşäliyev H. Ğasırlar Poezziyası. A. 1987; VIII-XVIII Ğasırlardağı Kazak Ädebiyeti. A., 1989.

<p>36</p>

Berdibaev R. Kävser Bulak. A., 1989.

<p>37</p>

Kelimbetov N. Kazak Ädebiyetiniñ Ejelgi Däviri. A., 1986.

<p>38</p>

Joldasbekov M. Asıl Arnalar. A., 1986.

<p>39</p>

Kıravbayeva A. Ğasırlar Murası. A., 1988.

<p>40</p>

“Pir” –fars dilinde kariya adlı kavramı bildirir. Onun esası “kempir” adlı sözde saklanmıştır. Kam (Şaman-baksı) –pir (ana), bir de kem (kişi) –pir (ana) olup görülür.

<p>41</p>

Bitki türü