Lâ Havle - Lütfî Divânı. Lütfü Şehsuvaroğlu

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Lâ Havle - Lütfî Divânı - Lütfü Şehsuvaroğlu страница 13

Жанр:
Серия:
Издательство:
Lâ Havle - Lütfî Divânı - Lütfü Şehsuvaroğlu

Скачать книгу

kolay geçit vermez bu dağlar herkese

      Bundan böyle sevenler arşınlasın

      Yolları

      Berikiler siz durun

3

      Doğacak yeni vakit

      Kurulacak bina

      Çatılar çatılacak

      Sağlam temeller üstüne

      Yükselecek yeni bina

      Ayaklarım vardı arşınlayacak

      Yolları bucak bucak

      Cenderelerde sıkıştırılan kollarım

      Evreni saracak

      Çalkalandı dünya umutla

      Şarkı söyledi dalgalar

      Dağlar hasret bulutlara

      Ve çöktü üzerime kargalar

      Meltemler hep uzak yörelerdedir

      Buranın kaderi kasırgalar

4

      Sen, ben

      Ve deniz ve masmavi gökyüzü

      Ve serpilmiş ikisi arasına

      O gurup vakti, o dem

      Bütün kızıllığınca

      Uçkun bakışlarınla yaşadım

      Sevginle dopdolu

      Damla damla eridim yanında

      Tükendim hasretinden

      Ömür boyu

      Ey sevgili ya sil beni gözlerinden

      Ümid ver ya da… Ve terk et

      Buluşmak üzre sonsuzluğumuzda

      O beyaz ülkelerde… Yeniden

      Yeniden ve aşk orda biteviye

5

      Bu taş binalar ortasında benim ne işim var

      Bu taş kalpler arasında ne geziniyorum

      Ne arıyorum ben bu çöplükte

      Ayaklarım bu kaldırımlarda yabancı

      Tanıyorum… Bu çöplük de beni tanır

      Uzun yıllar hep iç içe yaşadık

      Fakat hep garipserdi o beni

      Ben ise hep yabancı kaldım

      Şimdi duydum ki; yabancılar çoğalmış

      Çöpler de çöplüğün dışına taşmış

      KUTLU DOĞUM’UN PEŞİNDE

      NAAT

         Çabucak ve kolay yoldan çağdaşlaşma peşinde

         Nice önderleri düş kırıklığına uğrattı çağlar

         Gerçekten yaşanan nedir – duyulan ne

         En enformatik bir cemiyet şem’ası mı?

         Belinde bir ilik emiş acısı

         Ve zamanın onulmaz doğum sancısı

         Tarih düşülmeyen bir vakte midir akış

         Bu kalkış, bu uyanış yoksa bir kopuş mudur?

         Bir yer açıldı da bir yer kapandı

         Belki kuşun kanadı – belki göz kapakları

         Ya bu kahredici susuş geceden beter

         Bir yerlerde birileri ne eker

         Ekmeli… Toprak bir ilave beklemeli

         Başaklar yeşerecek danesiz daneli

         Niçin şarkılarımız yavan yanlış geliyor

         Neyin içinde bir şey için için eriyor

         Bu fırtına sessizliği – bu sükûtun korkunç nağmesi

         Çocuk şarkılarında ihtiyar tekerlemesi

         Gerçeğe kapanmış bir yalan dünya örmüşüz

         İlmik ilmik iftira – riya ve rüya

      Sırtı dönük kahramanları arkadan vurmak gibi

      Karıncalar karşısında heybetle durmak gibi

      Nerede attığını sayı yapan uzun adam27

      Hani tren çarpması yumruğuyla adaşın28

      Güzel şarkılar söylerdi bulutlu adalı29

      Artık bestesi yok – nutukları var… Bir de sakalı

      Ezan sesi duymak ayda30 – deryalar hikmetini çözmek31

      O komünden bu komüne geçen bilim adamları32

***

      Eyüp’te bir mezar taşı kırılmış sarığıyla

      Ölüm ve doğum oranı yüksek memleketlerimiz

      Ya ihtişam ya sefalet simgesi kent çekiciliği

      Altın sarısı saçlarıyla bizi kendine çeken

      Kısır yosmaların uzun tırnaklı elleri

      Bellerinde nice keskin kılıçlı süvari

      Kemiklerini erittiler de unutup döğüşleri

      Cevapsız sorularla dolu imtihan günleri

      Ve bekler son durakta birileri

      Kimleri

      Belki son durak da yok

      Bir anlamda kimsenin beklediği de

      Erde şan isteyen o nazlı gelin de

      Sevdiği de

      Yalan

      Ya da gerçek – hangi aşkı sonsuz gördük

      Hangi öpüş nefes almak yerine

      İlmikler arasından sızmaya çalışan irinler gördüm

      Bir tereddüt gibi serili seccademde

      Alnımı yaslasam mı?

      Hep kıyamda mı dursam

      Körpe şehitler mi taşısam

      Kendi cenazemde…

      İki gözümüzle iki ayrı film seyredercesine

      Birkaç damla gözyaşı tebessümlü yüzde

      İğreti binalarda hisse senetleri

      Onun – bunun

      Her hamlede mat olma korkusu

      Ardından tepeden inme neş’e beklentisi

      Hemen kazanmanın

      Nun karnında bir nokta

      Te ona benzer – se ona benzer

      Bir iki üç – bir iki üç

      Haydi biraz daha güç

      Neden çelik bilek değilsin oğlum

      Ben

Скачать книгу


<p>27</p>

Kerim Abdülcabbar

<p>28</p>

Muhammed Ali Clay

<p>29</p>

Cat Stevans-Yusuf İslam

<p>30</p>

Neil Armstrong

<p>31</p>

Kaptan Kusto

<p>32</p>

Roger Garaudy

Tabii bütün bu şahıslar bahane… Onlarla bir alıp veremediğim yok… Burada eleştiri getirmek istediğim Müslümanlar arasında giderek yaygınlaşan ve daha çok da kâfirlere yakışan tavırlar… Üstelik de 2000’li yıllar henüz gelmemiştir… Bu şiir, 90’lı yılların başında yazıldı. Kalvinist İslamcılığın önceden keşfi…