Kısas-ı Enbiya ve Tarih-i Hulefa I. Cilt. Ahmet Cevdet Paşa

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kısas-ı Enbiya ve Tarih-i Hulefa I. Cilt - Ahmet Cevdet Paşa страница 3

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Kısas-ı Enbiya ve Tarih-i Hulefa I. Cilt - Ahmet Cevdet Paşa

Скачать книгу

devletin yaşayabilmesi için de tarih ilminin önemi büyüktür. Devletlerin nizamlarını koruyabilmelerinin tarih ilmi ile sağlanabileceğini ifade etmiştir. Ahmet Cevdet Paşa tarih çalışmalarında sadece vaka yazarlığı yapmamış olayların arka planındaki sosyal ve ekonomik sebepleri araştırarak bir tarih felsefesi oluşturmuştur.

      Tarih felsefesi ve metodolojisi konusunda İbn Haldun’un tesirinde kalmıştır. Ahmet Cevdet Paşa’nın Batılı tarihçilerden ne derece faydalandığı tartışmalı ise de İbn Haldun’un, onun tarihçilik anlayışında önemli bir yer tuttuğu söylenebilir. İbn Haldun’un “beş tavır” nazariyesini Kâtip Çelebi, Müneccimbaşı, Naima gibi Osmanlı tarihçilerine benzer bir şekilde nakletmiş ve bütün devletler gibi Osmanlı Devleti’nin de kuruluş, yükseliş, duraklama, gerileme ve çöküş dönemlerinden geçeceğini fakat diğer Osmanlı tarihçileri gibi bunun değiştirilebileceğine dair kanaatini belirtmiştir. Osmanlı Devleti’nin gerilemesini, yükselme dönemindeki sınırlarının geniş olmasına bağlamış, fakat uzağı gören devlet adamları sayesinde devletin ömrünün uzatılabileceğini, hatta yeniden canlandırılabileceği fikrini savunmuştur.

      Ahmet Cevdet Paşa tarihe dair eserlerinde kaynakları titizlikle değerlendirmiş ve bazılarını eleştirmiştir. Olayların sadece cereyan ediş şekillerini anlatmamış, aralarındaki sebep-sonuç ilişkilerini ortaya koyarak değerlendirmiştir. Ahmet Cevdet Paşa, İbn Haldun’un ısrarla üzerinde durmuş olduğu olaylarda sebep sonuç ilişkilerinin göz önünde bulundurulması ve değerlendirilmesi prensibini çalışmalarında uygulamıştır. Osmanlı Devleti’nin çöküşünün 17. yüzyıldan başladığını, Tanzimat Dönemi ideolojisi paralelinde devletin restorasyona değil, reforma ihtiyacı olduğu görüşünü savunmuştur. Osmanlı tarihini anlayıp değerlendirmek için Avrupa tarihinin de bilinip doğru okunması gerektiğini iddia etmiştir. Kendisinin kitaplarında bu görüş çerçevesinde Avrupa’daki olayları ve kurumları iyi kavrayıp değerlendirdiği anlaşılmaktadır. Ahmet Cevdet Paşa Doğu-Batı mukayesesini yapmış, tarihî çağlar ile ilgili Avrupa’daki görüşleri değerlendirmiştir. Avrupa’daki zamanlama ölçülerinin İslam tarihine uymayacağını belirtmiş, bunun Doğu için İslam öncesi ve sonrası şeklinde ikiye ayrılması gerektiğini, İslam dininin ve hukukunun tarihi kendi şartlarına göre biçimlendirdiğini belirtmiştir.

      ESERLERİ

      Tarih-i Cevdet

      On iki ciltten oluşan bu eser Osmanlı tarihinin 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan 1826’da Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasına kadar olan dönemini kapsamaktadır. Eserin kaynakları arasında tarih kitapları, arşiv kayıtları, resmî tezkireler ve hatıralar bulunmaktadır.

      Tezakir

      Ahmet Cevdet Paşa’nın vakanüvisliği döneminde bizzat kendisininde içinde bulunduğu olaylara dair tutmuş olduğu notlardan oluşmaktadır. Bu eserinde dönemin siyasi, toplumsal ve ahlaki yönlerini anlatmıştır. Cevdet Paşa’nın dört ciltten oluşan bu eseri dönemin padişahı ve devlet adamlarının takdirini kazanmıştır.

      Ma’ruzat

      1839-1876 yılları arasındaki olayları içeren bu eser, II. Abdülhamid’in emri ile yazılmıştır. Cevdet Paşa bu eserinin ismini padişaha sunması nedeniyle “Ma’ruzat” olarak koymuştur.

      Kırım ve Kafkas Tarihi

      Kafkasya’nın tarihî coğrafyası ile burada yaşayan toplulukların etnografyasının yer aldığı bir eserdir.

      Belağat-ı Osmaniye

      Ahmet Cevdet Paşa’nın okutmuş olduğu edebiyat dersine ait notlardan oluşturulmuş bir eserdir.

      Kavaid-i Osmaniye

      Ahmet Cevdet Paşa’nın en önemli çalışmalarından biridir. Türkçe ile ilgili yayımanmış ilk gramer kitabıdır.

      Divançe-i Cevdet

      Gençliğinde yazmış olduğu şiirlerin yer aldığı bir eserdir.

      Mecelle-i Ahkâmı Adliye

      Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir heyet tarafından yazılmıştır. Bütün İslam devletlerinde İslam hukuku alanında hazırlanmış ilk kanun kitabı olma özelliğine sahiptir. Mecelle her ne kadar bir heyet tarafından hazırlanmış ise de eserin maddelerinin yazılmasından tamamlanmasına kadar en büyük pay Ahmet Cevdet Paşa’nın olmuştur.

      Ahmet Cevdet Paşa’nın ayrıca, “Medhal-i Kavaid”, “Kavaid-i Türkiyye”, “Miyar-ı Sedad”, “Adab-ı Sedad fi İlmil Âdab”, “Beyanü’l Unvan”, “Takvimü’l Edvar”, “Mecmua-ı Ahmed Cevdet”, “Mecmua-ı Âliye”, “Malumat-ı Nafia” ve “Hulasa-i Te’lifi’l-Kur’an” isimlerinde eserleri mevcuttur. Bunların bir kısmı okullarda ders kitabı olarak okutulmak amacıyla yazılmıştır.

      Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa

      “Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa”, Ahmet Cevdet Paşa’nın hayatının son dönemlerinde yazmış olduğu bir eserdir. Kitapta Hz. Âdem’den (a.s.) Hz. Muhammed’e (s.a.v.) kadar olan peygamberlerin kıssaları, İslam dininin ortaya çıkışı, Hz. Muhammed’in hayatı, ilk dört halife dönemi, Emevi, Abbasi dönemleri, Türk-İslam devletleri ve Osmanlı tarihinin bir bölümü yer almaktadır. Eserin tamamı on iki cüzdür. İlk altı cüzü Ahmet Cevdet Paşa’nın sağlığında basılmıştır. Eserin tamamı kızı Fatma Aliye Hanım tarafından 1331(1915) yılında on iki cüz hâlinde yayınlanmıştır.

      Eseri diğer İslam tarihi eserlerinden ayıran en önemli özelliği, Osmanlıca olarak son derece açık ve akıcı bir dille yazılmış olmasıdır. Bir tarih kitabı olduğu hâlde, üslubundaki bu akıcılık okuyucuyu kendine bağlar ve âdeta sürükler. Bu yüzdendir ki eser yıllar boyunca çok okunan ve birçok baskısı yapılan bir kitap olmuştur. Bu açıdan eser, dili ve kullanılan üslup bakımından çok sayıda yazar tarafından takdir edilmiştir.

      Ancak günümüz şartlarında insanların bu kıymetli eserden iyi faydalanabilmeleri için böyle bir çalışmayı yapma gereği duyduk. Çünkü “Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa” ile ilgili daha evvel yapılmış olan çalışmalara bakıldığında; bir kısmının dil yönünden günümüz Türkçesine göre ağır ve zor anlaşılır olduğu, bir kısmında ise İslam kültür ve tarihinde kullanılagelen bazı terimlerin dahi sadeleştirme ve çevirme yoluna gidildiği görülecektir.

      Bu nedenle sadeleştirme yapılırken kitabın aslına sadık kalınarak günümüzde kullanılan kelimeler ve bazı terimler aynen yazılmıştır. Okuyucunun daha kolay istifade edebilmesi için bazı terimlerin (Tenasûh, Hâcib, Hurûç, Gulat-ı Şia, Bürde-i Şerife… gibi.) ilk yazılışlarında anlamları da parantez içinde verilmiştir. Bu şekilde terimler korunarak anlam eksikliğinin önüne geçilmiştir. Aynı şekilde sadeleştirme yapılırken; Kostantiniyye, Re’sül-Ayn, Meyyafarikiyn, Amid, Rıha gibi şehir veya yer isimleri de tarihte kullanıldıkları isimleriyle zikredilmiştir.

      Ahmet Cevdet Paşa, kitabının konuları arasında vefat eden önemli

Скачать книгу