Kızıl Odanın Rüyası III. Cilt. Сюэцинь Цао

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kızıl Odanın Rüyası III. Cilt - Сюэцинь Цао страница 30

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Kızıl Odanın Rüyası III. Cilt - Сюэцинь Цао

Скачать книгу

açan bir erik çiçeği gördüler, başlığında “Kar Güzeli” altında da Wang Qi’nin bir dizesi yazıyordu.

      Kulübenin çitlerinde görülmeden çiçek açmaktan memnun.

      Kartın arkasındaki talimat da şöyleydi: “Bir kadeh şarap iç. Senden sonraki oyuncu zarı atsın.”

      “Çok güzel, değil mi?” dedi Li Wan. “Ben arkama yaslanıp şarabımı içerken siz zar atacaksınız.”

      Kadehindekini bitirip zarları Daiyu’ye verdi. On sekiz çıkınca sıra Xiangyun’e geldi.

      “Ha, ha!” dedi Xiangyun, kollarını sıvayarak. Elini uzatıp bir kart çekti. Ötekiler ne çektiğine baktılar. Yaban elması resminin altında “Tatlı Sarhoş Rüyası” yazıyordu ve Su Dongpo’dan bir alıntı vardı.

      Gecenin geç saatlerinde çiçek uykuya dalar.

      “ ‘Gecenin geç saatlerinde’ yerine ‘taştan bank üzerinde’ olmalıydı.” diye dalga geçti Daiyu.

      Herkes o gün Xiangyun’ün sarhoş olup taş üzerinde yatışını hatırlayarak güldü ama Xiangyun hiç üstüne alınmadan gülümseyerek Baoyu’nün rafındaki oyuncak tekneyi gösterdi.

      “Saçmalamayı bırak da şu tekneye binip eve git, olur mu?” dedi.

      Kahkahalar arasında talimata baktılar.

      “Sen tatlı bir sarhoş rüyasına daldığın için, artık içemezsin. İki yanında oturan oyuncular birer kadeh içsinler.”

      “Buda aşkına! Ne kadar da düşünceli bir kart!” dedi Xiangyun ellerini çırparak.

      İki yanında Daiyu ile Baoyu olduğundan ötekiler onların kadehlerini doldurdular. Baoyu yarısını içip kadehini Fangguan’a verdi; o da bir dikişte hepsini bitirdi. Daiyu birisiyle konuşuyormuş gibi yaparak kadehindekini tükürük hokkasına boşalttı. Xiangyun zarları aldı. Bu sefer toplam dokuz ediyordu, sıra Sheyue’deydi. Çektiği kartta gül resmi, altında “Yaz Güzeli” yazısı vardı. Dize ise Wang Qi’ye aitti.

      Gül açtığında ilkbahar çiçekleri solar.

      Gelelim talimatlara:

      “Oradaki herkes ilkbaharın gidişi anısına üçer kadeh içecek.”

      “Ne diyor?” diye sordu Sheyue.

      Baoyu kaşlarını çatıp kartı sakladı.

      “Hepimiz bir şeyler içeceğiz.” dedi.

      Üçer kadeh içmek yerine üçer yudum içtiler. Sheyue’nin attığı zarlar on dokuz ediyordu, sıra Xiangling’deydi. Çektiği karttaki resimde bir sap üzerinde iki tane mor çiçek ve “çift güzellik iyi talihi müjdeliyor” başlığı vardı; Zhu Shuzhen’in dizesi de Tek bir sapta çifte çiçek açıyor, diyordu. Talimat şöyleydi: ‘Bu çiçek sana şans getiriyor. Tebrikler! Oradakiler sana üç kadeh şarap ikram etsinler; kendileri de senin sağlığına birer kadeh içsinler.’

      Xiangling altı attı. Daiyu kart çekecekti.

      “Başka güzel bir şey kaldı mı acaba?” diye düşündü Daiyu, kart kutusuna uzanırken. “Kaldıysa umarım ben çekerim.”

      Çektiği karta baktı. Amber çiçeğiydi. Başlık “Sonbahar Matemcisi”, Ouyang Xiu’nun dizesi, Doğu rüzgârının değil senin suçun ve talimat da “Sen bir kadeh şarap iç, Şakayık da seninle içsin” diyordu.

      Diğerleri güldüler.

      “Ne güzel, değil mi? Tam ona uygun bir çiçek!”

      Daiyu de memnun görünüyordu. Baochai ile birer kadeh içerlerken, zarları attı. Yirmi. Yani Xiren kart çekecekti. Üzerindeki çiçek bir dal şeftali çiçeğiydi, başlıkta “Balıkçının Kayıp Cenneti” yazıyordu. Xie Fangde’nın dizesi Şeftali kırmızı çiçek açınca bir ilkbahar daha gelir; talimat ise “Badem ve yaşıtın olan, seninle aynı gün doğmuş, aynı soyadını taşıyan birileri birer kadeh içsinler.” diyordu.

      “Çok ilginç!” dediler diğerleri, gülerek ve hemen kimin bu kategoriye girdiğini hesaplamaya başladılar. Xiangling, Qingwen ve Baochai’in Xiren’le aynı yaşta olduğu, Daiyu’nün de onunla aynı gün doğduğu ortaya çıktı ama aynı soyadına sahip kimse yoktu. Sonra Fangguan kendi soyadının tıpkı Xiren gibi “Hua” olduğunu ve bir kadeh içmeye hak kazandığını iddia etti.

      Diğerleri kadehlerini doldururlarken, Daiyu muzipçe Tanchun’e baktı.

      “Hem badem hem de kraliyet evliliği yapacak biri olarak sen başla.” dedi.

      “Saçmalama!” diye çıkıştı Tanchun. Sonra Li Wan’e dönüp, “Bana bir iyilik yapıp şuna bir tane patlatır mısın?” dedi.

      “Ah bu çok zor görünüyor!” dedi Li Wan. “Hem soylu bir kocayla evlenemiyor hem de ona vurmamı istiyorsun, öyle mi? Yapamam!”

      Herkes buna güldü. Xiren zarları atarken dış kapıdan birisinin seslendiğini duydular. Yaşlı kadınlardan biri kim diye bakmaya gitti, geri gelince Xue teyzenin dairesinden birilerinin Daiyu’yü almaya geldiklerini söyledi.

      “Saat kaç?” diye sordular yaşlı kadına.

      “İkinci saati çoktan geçti.” dedi kadın. “Bir süre önce on biri vurdu.”

      Baoyu o kadar geç olduğuna inanamayıp saatini istedi. Bakınca gerçekten de on biri yirmi beş geçtiğini gördü. Daiyu gitmek üzere kalktı.

      “Zaten daha fazla kalamam.” dedi. “Dönünce ilaç içmem lazım.”

      “Belki de artık dağılsak iyi olur.” dediler diğerleri de.

      Xiren ve Baoyu onları vazgeçirmeye çalıştılar ama Li Wan ve Tanchun kararlıydı.

      “Çok geç oldu. Bir gün için yeterince kuralı ihlal ettik zaten.”

      “Pekâlâ.” dedi Xiren. “Son bir kadeh daha içelim o zaman. Sonra gidersiniz.”

      Qingwen küçük hizmetçilerden birinin yardımıyla kadehleri doldurmaya başladı. Ötekiler içkilerini içtikten sonra fenerlerin yakılmasını söylediler. Her şey hazır olunca Xiren ve diğer hizmetçiler, İçe İşleyen Koku Kameriyesi’ne kadar onları geçirdiler. Sonra kapıları kilitleyip bir süre daha oyun oynadılar. Xiren büyükçe kadehlere şarap doldurdu, kocaman bir tabağa yiyeceklerden seçip koydu, bu akşam görev başında olan yaşlı kadınlara ikram etti.

      O saate kadar artık herkes hafif sarhoş olmaya başlamıştı. Sonra parmak tahmini oyunu oynayıp şarkı söylediler. Saat ikiye doğru, genç hizmetçilerin gizlice verdikleri şarapları da içen yaşlı kadınlar, dokuz litrelik şarap kaynağının dibini buldular. Hiç şarap kalmadığını duyan genç hizmetçiler ortalığı temizleyip, bulaşıkları yıkayarak yatmaya hazırlandılar.

      Çok içmekten yanakları kızaran, gözleri tuhaf

Скачать книгу