100 büyük Türk. Sevil Yücedağ
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу 100 büyük Türk - Sevil Yücedağ страница 4
Osmanlı topraklarını iki buçuk katına çıkaran Selim, aynı zamanda birçok yenilikler de yapmıştır. Onun kapasitesini arttırdığı Haliç Tersanesi Osmanlı İmparatorluğu’nun sonuna kadar kullanılmaya devam etmiştir. Konya’da Mevlevi Tekkesi’ne su getirmiştir. Medreselerin yanında, sosyal ve ticari alanda hizmet verecek birçok bina inşa ettirmiştir. Hayatı yoğun savaşlarla geçen Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır Fatih Paşa ve Elbistan Ulu Camii’ni inşa ettirmiştir. Ayrıca Şam Salihiye’de Muhyiddin İbn Arabi’ye camii ve imaret inşa ettirmiş, ayrıca Muhyiddin İbn Arabi’nin türbesini yaptırmıştır. I. Selim, 1516’da Şam’a, Şam Sultan Selim Camii’sini yaptırmıştır. 1514 yılında İstanbul’da Yavuz Sultan Selim Cüzzam- hanesini yaptırmıştır. Arapça ve bilhassa Farsça’ya çok hakim olan Selim’in, kendi el yazısı ile Selimî mahlasıyla yazılmış olan Farsça manzumeleri günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’nde bulunmaktadır.
8
BARBAROS HAYREDDİN
PAŞA
Osmanlı tarihinin ünlü denizcilerinden, kaptan-ı derya olan Osmanlı Devleti’nin ilk kaptan paşası. Akdeniz’de Osmanlı egemenliğini pekiştirdi, öyle ki Akdeniz bazı tarihçilerce bir “Türk Gölü” olarak anıldı.
Hayreddin Paşa’nın asıl adı Hızır’dı (Hızır Reis). “Dinin hayırlısı” anlamına gelen Hayreddin adını ona, Osmanlı devletine yaptığı hizmetinden dolayı, Kanuni Sultan Süleyman verdi. Hayreddin Paşa, Selanik Vardar Yenice’sinden ve Midilli fatihlerinden olan babası Türk sipahisi Vardari Yakup Ağa ile Midillili bir Türk olan annesi Mukaddes Hatun’un dört oğlundan biri olarak Midilli adasında doğdu. Kendisine verilen “Barbaros” lakabı İtalyanca “Kızılsakal” anlamına gelir. Ağabeyi Oruç Reis, genç yaşta kardeşi İlyas ile birlikte deniz ticareti yaparken, Ege Denizi’nde Rodos Şövalyelerine tutsak düştü. Serbest kaldıktan sonra, yaşadığı olayın etkisiyle tüccar yerine korsan olmaya karar verdi. Bir süre sonra kardeşi Hızır Reis de ticareti bırakıp ona katıldı. Akdeniz kıyılarına akınlar düzenleyip, ganimetler elde ettiler. Cerbe adasını üs olarak kullanan Hızır Reis ve ağabeyi Oruç Reis’in ünü bütün Akdeniz’e yayıldı. Hızır ve Oruç 1516’da ele geçirdikleri yüklü bir gemiyi armağan olarak Piri Reis himayesinde Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’e gönderdiler. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim de onlara verdiği desteğin bir ifadesi olarak armağanlar yolladı. Oruç Reis ve Hızır Reis, ağabeyleri İshak’ın da kendilerine katılmasından sonra korsanlıkla yetinmeyip Kuzey Afrika’da toprak edinmeye başladılar.
1516-1517’de İspanyollara karşı savaştılar ve Cezayir’i denetimlerine aldılar. Oruç Reis, Cezayir Hükümdarı ilan edildi. İspanyollar ertesi yıl Cezayir’i geri almak için Araplarla birleşerek saldırıya geçti. Bu savaşta Hızır Reis’in ağabeyleri olan İshak Reis ve Oruç Reis öldürüldü. Hızır Reis, Yavuz Sultan Selim adına para bastırıp hutbe okutarak ona bağlılığını bildirdi. Yavuz Sultan Selim de Hızır Reis’i Cezayir Beylerbeyliğine atayarak koruması altına aldı. Bunun üzerine Tunus ve Tlemsen Beyleri birleşerek Cezayir’e yürüdüler. Cezayir şehri dışındaki toprakları alıp, Cezayir içindeki halkı ayaklandırdılar. Ayaklanmayı bastıran Hızır Reis, 1519’da Cezayir’e gelen İspanyol donanmasını mağlup etti. 1525’de Cezayir’i yeniden ele geçirdi. Ertesi yıl Şerşel’e baskın düzenleyen Cenevizli Amiral Andrea Doria’yı yenilgiye uğrattı. Kanuni Sultan Süleyman’ın Alman seferi sırasında Andrea Doria’nın Mora kıyılarına saldırması Osmanlıları güç duruma düşürdü. Bunun üzerine Kanuni, Hızır Reis’i İstanbul’a çağırdı ve 1533’te “Hayreddin” adını verdiği Hızır Reis’i Osmanlı donanmasının başına (kaptan-ı derya) atadı. Hayreddin Paşa 1534’te Akdeniz’e açıldı ve İtalya kıyılarına seferler düzenleyip Tunus’u ele geçirdi. Ancak Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması karşısında Tunus’u bırakmak zorunda kaldı ve ertesi yıl İstanbul’a döndü. 1536’da daha güçlü bir donanmayla yeniden Akdeniz’e açılan Barbaros, İtalya kıyılarını vurdu ve Ege Denizi’ndeki Venedik adalarını Osmanlı topraklarına kattı. Osmanlıların Akdeniz’deki denetiminin artması üzerine, bir “Haçlı donanması” kuruldu ve başına Andrea Doria getirildi. Osmanlı donanması ile Haçlı donanması 1538’de Preveze Körfezi önlerinde karşılaştı. Toplamı 80 bin kişiyi bulan bir deniz savaşı daha önce hiç görülmemişti. Savaş sonucunda haçlı donanması 128 gemisini kaybetmiş, 29’u da Osmanlı denizcileri tarafında ele geçirilmişti. Hayrettin Paşa hiçbir gemisini kaybetmezken dört yüz kadar leventi şehit olmuştu. Hayreddin Paşa, tarihe Preveze Deniz Savaşı olarak geçen savaşı Osmanlı devletine kazandıran kaptan-ı derya olarak anılacaktı. Bu zafer Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki egemenliğini pekiştirdi.
Barbaros Hayreddin Paşa, 4 Temmuz 1546’da İstanbul’da öldü, Beşiktaş’taki türbesine defnedildi. Günümüzde, sefere çıkan veya tatbikata giden Türk gemileri, bu türbenin önünden geçerken Barbaros’u top atışıyla selamlarlar. Barbaros Hayreddin Paşa anısına 1944 yılında Beşiktaş İskelesi Meydanında, Ali Hadi Bara ile Zühtü Müridoğlu tarafından bir anıt yapılmıştır.
9
TURGUT REİS
Turgut Paşa olarak da anılır. Yabancılar tarafından Dragut adıyla biliniyordu. Barbaros Hayrettin Paşa’yla beraber Preveze Savaşı’na katılan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme döneminde zaferden zafere koşan ünlü bir Türk denizcidir.
Turgut Reis Anadolu’da Menteşe yöresinde Veli adında fakir bir çobanın oğlu idi. Çocuk yaşlarda korsan kadırgalarında çalıştı. Kısa sürede zekası ve cesaretiyle ün yaptı. 25 yaşlarındayken Şehzade Korkud’un dikkatini çekti ve onun tarafından himaye edilerek Oruç ve Hızır reislerin yanında Cezayir’e gitti. Preveze Deniz Savaşı’nda (1538) gönüllülerden oluşan bir filoya komuta etti. 25 parça savaş gemisinden oluşan filotillasıyla yılın on iki ayını Akdeniz’de korsanlık yaparak geçirdi. Turgut Reis 1540’ta Korsika’da İspanyolların baskınına uğrayarak esir düştü. Bir müddet forsalık yaptıktan sonra Cenova’da hapsedildi. 1543’te Fransızlara yardım etmek üzere Toulon’da kışlayan Barbaros Hayreddin Paşa’nın ödediği fidye karşılığında serbest bırakıldı.
Turgut Reis Cerbe adasını üs haline getirerek Avrupalı korsanlara karşı amansız bir mücadeleye girişti. Güney ve orta Tunus’u ele geçirdi. 1550 baharında Mehdiye’de İspanyol ve İtalyan donanması ile mücadele etti. İspanyollar daha sonra Cerbe adasını kuşattılarsa da Turgut Reis’i ele geçiremediler. Turgut Reis bundan sonra Fas limanında üslendi.
Turgut Reis’in ünü bütün Akdeniz’e yayıldı. Başarıları İstanbul’un da dikkatinden kaçmadı. 1551’de Divan-ı Hümayun Turgut Reis’i İstanbul’a çağırarak kendisine Karlı Sancakbeyliğini verdi.
Turgut Reis Trablus’un fethi ile görevlendirildi. 1551’de Kaptanı Derya Sinan Paşa ile birlikte Malta’ya yaptığı bir akının