Beyaz muhafız. Михаил Булгаков
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Beyaz muhafız - Михаил Булгаков страница 21
Albayın etrafında ise ilkel bir kargaşa göze çarpıyordu. Albayın oturduğu yerin iki adım ötesinde küçük siyah bir sobanın içinde yanan ateşin çıtırtıları duyuluyor, mağazanın arka taraflarındaki derinliklere kadar uzanan uzun, köşeli, siyah soba borularından da ara sıra kurum damlıyordu. Hem yükseltilmiş platformun, hem de mağazanın geri kalanının zeminine kağıt ve mağazada kullanılan dokuma parçaları saçılmıştı. Daha yüksekte, Albayın başının üzerinde yükselen bir balkonda bir daktilo -sinirli bir kuşun bir şeyleri gagalarken veya gevezelik ederken çıkardığı gürültülere benzer sesler çıkaran bir daktilo- vardı ve Aleksey Turbin başını kaldırınca, daktilonun neredeyse mağazanın tavanı yüksekliğinde bir tırabzanın arkasında geride durmuş, adeta bir kuş gibi şakıdığını gördü. Korkulukların arkasında mavi pantolonlu birinin bacakları ve kalçası gözüne ilişti. Fakat bu kişinin başı, tavandaki kiriş tarafından önü kapandığı için görünmüyordu. Mağazanın sol kenarında çalışmakta olan ikinci bir daktilonun sesi duyuluyordu. Gönüllü bir katibin ancak parlak apoletleri ve sarı saçlarının ayırdına varılabiliyordu. Kol ve bacakları karanlık bir oyukta kalıyor, görülmüyordu.
Albayın çevresinde, altın renkli topçu rütbesi taşıyan sayısız insan vardı. Bir tarafta kablolar ve sahra telefonlarıyla dolu çam ağacından bir sandık, onun yanında mukavva kutularda ahşap saplı reçel kavanozlarına benzeyen el bombaları, onların yanında sarmal halinde üst üste yığılmış makineli tüfek askıları duruyordu. Albayın sağ bacağının hemen yanından bir makineli tüfeğin uç kısmı dışarı doğru uzanırken, solunda pedallı bir dikiş makinesi duruyordu. Mağazanın arka taraflarının alacakaranlığının içindeki pırıltılı bir kornişe asılmış bir perdenin arkasından gergin bir ses geliyordu. Sesin telefonla konuştuğu belli oluyordu: “Evet, evet, benim… Evet, benim… Evet, benim!” Brrring-drrring diye çaldı, telefon. Oyuğun içinde bir yerlerdeki bir sahra telefonu “Biiip” diye çaldı. Arkasından genç kalın bir ses yükseldi:
“Havancı Alayı… Emredersiniz komutanım…. Evet…”
“Buyurun?” dedi Albay, Karas’a.
“İzin verirseniz komutanım, size Teğmen Viktor Mişlayevski ve Doktor Turbin’i takdim edeyim. Teğmen Mişlayevski an itibarıyla piyade müfrezesinde hizmet vermekte ve topçu subayı olarak sizin alayınıza katılmak istiyor. Doktor Turbin de alayınıza tıp subayı olarak kayıt olmak arzusunda.”
Karas, bunları söyledikten sonra şapkasının ucunda duran elini indirdi. Mişlayevski Albaya selam verdi. Turbin, başında şapkası olmadan, siyah renkli sivil paltosu ve İran işi kuzu postundan yakasıyla kendini rahatsız hissederek, “Kahretsin, üniformamla gelmeliydim” diye düşündü. Albay, doktoru kısa bir an baştan aşağı süzdü. Ardından Mişlayevski’nin yüzüne ve askeri paltosuna göz attı.
“Anlıyorum” dedi. “Güzel. Nerede görev yaptınız, Teğmen?”
Mişlayevski, savaşta Almanlara karşı verdiği hizmete atıfta bulunarak, “9. Ağır Topçu Alayı’nda, Komutanım” diye yanıtladı.
“Ağır Topçu Alayı demek. Mükemmel. Topçu subaylarını neden piyade birliklerinde görevlendirdiklerini Tanrı bilir. Bu çok açık bir hata.”
“Hayır, Komutanım” diye yanıtladı, Mişlayevski. Boğazını temizleyerek, intizamsız ses tonunu ayarladı. “Post-Volynsk’te bir hat oluşturmak için asker ihtiyacı olduğundan ben gönüllü olmuştum. Ama artık piyade birlikleri güçlenmeye başladı.”
“Evet, anlıyorum ve tamamen onaylıyorum… güzel” dedi, Albay. Mişlayevski’yi tam anlamıyla onaylayan bir bakış attı. “Tanıştığımıza sevindim… Peki —ah evet, siz doktor. Demek siz de bize katılmak istiyorsunuz. Hmm…”
Turbin sessizce başını eğerek onu tasdik etti; “Evet, Komutanım” demekten ve onu sivil kıyafetleriyle selamlamaktan imtina ediyordu.
“Hmm…” Albay pencereden dışarı doğru baktı. “Bu iyi bir fikir, özellikle de birkaç gün içinde muhtemelen… Ee- evet…” Bir anda durdu, gözlerini kıstı ve sesini alçaltarak konuştu: “Yalnız… Nasıl söylesem acaba? Tek bir problem var, Doktor, sosyal teoriler ve… Hmm… Siz sosyalist misiniz? Birçok eğitimli insan gibi, sizin de öyle olduğunuzu tahmin ediyorum.” Albayın bakışları rahatsız bir ifadeyle kendi etrafında döndü. Yüzü, dudakları ve ikna edici ses tonu Doktor Turbin’in başka herhangi bir şey değil de bir sosyalist olduğunu söylemesi için mümkün olan en canlı arzuyu ifade eder haldeydi. “Bildiğiniz gibi bizim birliğimize ‘Öğrencilerin Birliği’ adı veriliyor.” Albay bakışlarını yukarı kaldırmadan muzaffer bir şekilde gülümsedi. “Oldukça duygusal, biliyorum. Fakat ben de bir üniversiteliyim.”
Aleksey Turbin fazlasıyla hayal kırıklığına uğramış ve şaşırmıştı. “Kahrolasıca… Karas neden bana söylemedi?” O anda Karas’ın sağ omzunun dibinde olduğunu fark etti. Ona bakmadığı halde arkadaşının ona konuşmadan bir mesaj verebilmek için çabaladığını hissetmişti. Fakat bu mesajın ne olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu.
“Ne yazık ki” diye bir anda söyleyiverdi, Turbin. Yanağı aniden seğirdi. “Ben sosyalist değilim. Ben bir monarşistim. Hatta “sosyalist” kelimesini duymaya bile katlanamıyorum. Ve tüm sosyalistler arasında en katlanamadığım kişi, Aleksander Kerenski’dir.”
Albayın küçük gözleri bir an ışıltıyla kırpıştı. Kibarca Turbin’i susturmak istercesine bir jest yaptı ve söze başladı:
“Yazık. Hmm… Çok yazık… Devrimin elde ettiği başarılar falan… İnsanların ruh hallerini göz önünde tutarak monarşist unsurları birliğe almama konusunda üstlerimden emir aldım. Anlayacağınız, bazı sınırlamalar yapmamız isteniyor. Ayrıca kendisine doğrudan ve yakından bağlı olduğumuz Ataman’ın durumu da, bildiğiniz gibi… üzücü, çok üzücü…”
Albayın bunları söylerken sesinin tonu sadece üzüntü barındırmamakla kalmadı, tam aksine sözcükler ağzından neşeli bir tonda çıktı ve gözlerinde söylediklerinin tam aksi yönde bir ifade vardı.
“Hmm, demek işlerin iç yüzü böyle” diye düşündü, Turbin, kendi kendine. “Ne budalayım… hem bu Albay da az değil. İfadesinden anladığım kadarıyla tam bir kariyer düşkünü. Ama ne fark eder ki!”
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного