Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler. David S. Kidder
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler - David S. Kidder страница 22
İsa’yı tutuklamayı kafasına koyan Romalı vali Pontius Pilate ve yüksek rahip Joseph Caiaphas, Yahuda’ya rüşvet vermeyi kararlaştırırlar. Tutuklama, Gethsamane Bahçesi’ndeki son akşam yemeğinden sonra gerçekleşir. Havariler burada dua etmek için buluşmuşlardır. Yahuda, Hz. İsa’yı öperek askerlere işaret verir. Böylece ona bir öpücükle ihanet etmiş olur.
Yahuda’nın Hz. İsa’nın ölümündeki rolü, 2 bin yıl boyunca anti-semitik şiddetin önemli bir kaynağı olmuştur. Yahuda, Hz. İsa ve diğer havariler gibi Yahudiydi. Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesini emreden Pontius Pilate ise Romalı bir pagandı. Ancak 1965’e kadar, Yahuda’nın ihaneti Roma Katolik Kilisesi tarafından Hz. İsa’nın öldürülmesinden dolayı tüm Yahudilerin suçlu olduklarının bir kanıtı olarak yorumlanmıştı (II. Dünya Savaşı sırasındaki Yahudi Soykırımı’ndan sonra 2. Vatikan Konferansı ile kilise tavır değişikliğine gitti. Buna göre Hz. İsa’nın ölümünden dolayı “bütün Yahudiler sorumlu tutulamazdı.”)
İncil’de Yahuda’nın başına gelenlerle ilgili çelişkili ifadeler vardır. Matthew’da, Juda’nın çok utandığı ve rüşvet olarak aldığı gümüşü geri verip kendini astığı söylenir (günümüzde Juda ağacı olarak bilinen bir ağaca asmıştır kendini). Luka İncili’nin devamı olan “Elçilerin İşleri” kitabında ise parayı bir tarla almak için kullandığı ve daha sonra kendini öldürdüğü ifade edilir.
1- “Yahuda İncili”, Hz. İsa’nın ölümünü Juda’nın gözünden anlatır. 1970’li yıllarda Mısır’da bir mağarada bulunmuş, 2006 yılında yayınlanmıştır. Bu İncil’de Juda’nın ihaneti, kutsal görevin yerine getirilmesi ve Hz. İsa’nın insanlığı kurtarması için gerekli olan bir adım olarak gösterilir.
2- Yahuda, Hz. İsa’nın ölümü ile ilgili bir rock operası olan Süperstar İsa’da İngiliz şarkıcı Murray Head (1946-) tarafından canlandırılmıştır. Opera Andrew Lloyd Webber (1948-) ve Tim Rice (1944-) tarafından 1971 yılında yazılmıştır.
3- Martin Scorsese (1942-) tarafından yönetilen tartışmalı film The Last Temptation of Christ’ta (1988) Juda’yı Harvey Keitel (1939-) canlandırmıştır. Film kimi Hıristiyan grupları tarafından Juda’yı pozitif bir figür olarak gösterdiği ve Hz. İsa’nın Mary Magdalane ile evlenmeyi hayal ettiğini ileri sürdüğü iddiasıyla sert bir biçimde eleştirilmiştir.
Catullus
Esprili, satirik ve yer yer müstehcen olan Catullus (MÖ 84-54), bir Antik Roma şairidir. Çalışmalarının Rönesans’ta yeniden keşfi ile Batı kültürü üzerinde önemli bir etkisi olmuştur. Aşk şiirleri, güzelliklerinin yanı sıra taşıdıkları mizah ve erotizm ile de büyük bir ün kazanmıştır.
Gaius Valerius Catullus Roma’nın kuzeyindeki bir şehir olan Verona’da doğdu. Elit bir aileye mensuptu. Babası, Julius Sezar’ın (MÖ 100-44) yakın bir dostuydu. Catullus, Bithynia’da Roma ordusuna hizmet etti. Ne var ki bir yıllık askerliğin ardından ordudan ayrıldı. Böylece politikada kariyer yapma umudunu da bir kenara bırakmış oldu.
Catullus’un hayatına dair pek çok ayrıntı bilinmemektedir. Onunla ilgili en önemli kaynak ise yine kendi şiirleridir. Orduya katılmadan önce Roma’da yaşamış ve yaşlı bir kadına, Clodia Metelli’ye aşık olmuştur. Bu kısa süreli ilişkisi pek çok aşk şiirine ilham vermiştir. Ordudayken kardeşinin Truva yakınlarındaki mezarını ziyaret etmiş ve bu ziyaret ona bir ağıt yazması için ilham vermiştir, “Daima, Kardeşim, sana selam ve elveda olsun.”
Bir dönem, şiirlerinden birinde alay ettiği Sezar’ın öfkesine maruz kalmıştır. Sezar, arkadaşının oğlunu affetmiş ve söylendiğine göre barışmalarını kutlamak için birlikte bir akşam yemeği yemişlerdir. Catullus ordudan ayrıldıktan sonra İtalya’ya dönmüş ve Tivoli yakınlarındaki bir villaya yerleşmiştir. Otuz yaşındayken bilinmeyen bir nedenle burada ölmüştür.
Roma edebiyatında, Catullus neoterik şairlerden biri olarak sınıflandırılmaktadır. Bu akım, şiirde günlük dili kullanarak Latin şiirinde çığır açmış ve genellikle sıradan konular üzerine yazmıştır. Catullus’un eserleri, Cicero (MÖ 106-43) gibi şiirin moral verici olması gerektiğini düşünen gelenekselciler tarafından eleştirilmiştir.
Catullus’un şiirleri Orta Çağ’da kaybolmuştur. Sonraları ise Verona’da çalışmalarının bir kopyasına ulaşılmıştır. Günümüzde önemli Latin yazarlarından biri olarak kabul edilmektedir. John Milton (1608-1674) ve William Worthswort (1770-1850) gibi modern şairler üzerinde etkili olmuştur.
1- Catullus, kendisi gibi aşk şiirleri yazan Midillili Sappho’ya (MÖ 630-570) hayrandı. Bu nedenle sevgilisi Clodia’ya Lesbia lakabını takmıştır.
2- Lesbia’ya yazdığı aşk şiirlerinden birinde onu defalarca öpmek istediğini belirtir. “Cyrene Silphium sahillerindeki kumlar kadar.” Arkeoloji dergisinde 1994 yılına yayınlanan bir makalede bu satırların ilkel bir doğum kontrol yöntemine yapılan bir gönderme olduğu iddia edilmiştir. Söz konusu doğum kontrol yönteminde günümüzde soyu tükenmiş olan Silphium bitkisinden yararlanılmaktadır.
3- Catullus’un şiirleri başlıksızdır ve genellikle numaralandırılarak tasnif edilmişlerdir: “Catullus 50” ya da “Catullus 101” gibi.
Brütüs
O Romalıların en asiliydi.
Brütüs (Marcus Junius Brutus) (MÖ 85-42), Romalı bir senatördür. Julius Sezar’ı (MÖ 100-44) öldürmek için yapılan komployu düzenleyenlerin arasında yer almaktadır. MÖ 44 yılında, Mart ayının 15’inde Brütüs ve komplocu arkadaşları Sezar’ı senatonun merdivenlerinde bıçaklayarak öldürdüler. Bu olay tarihin en meşhur cinayetlerinden biri oldu.
Brütüs’ün bu olaydaki rolü genellikle büyük bir ihanet olarak görülmüştür. Zira Sezar onu henüz bir yıl önce çok önemli bir pozisyona getirmişti. Gerçekten de eski müttefikini karşısında görmek Sezar’ın meşhur son sözlerini söylemesine neden olmuştur: “Sen de mi Brütüs?”
Brütüs ve karısı Porcia’nın da (MÖ 70-42) aralarında bulunduğu komplocular, bir tiranlığın ortaya çıkmasını önlemenin ve Roma Cumhuriyeti’nin yeniden kuruluşunun tek yolunun Sezar’ı öldürmek olduğuna inanmışlardı. Korkularında haklıydılar. Sezar’ın ölümünden yirmi yıl geçmeden Roma İmparatorluğu kurulmuş ve 500 yıllık cumhuriyetçi yönetim son bulmuştur.
Brütüs Roma’nın kalburüstü bir ailesinin çocuğuydu. Politikaya atıldı. Başlarda Sezar’ın düşmanıydı ve MÖ 49’daki iç savaşta ona karşı mücadele etti. Ne var ki Sezar genç senatörü affetti ve onu bir Roma vilayeti olan Gaul’un valisi olarak atadı.
William