İslam Ahlakının Esasları. Babanzade Ahmet Naim
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу İslam Ahlakının Esasları - Babanzade Ahmet Naim страница 2
Hazreti Peygamber de, peygamberliğinin gayesini anlatmak için: “Ben ancak ahlak güzelliklerini, ahlak yüceliklerini tamamlamak için gönderildim.” buyurmuştur. Hazreti Peygamber’in eşi Hazreti Aişe’ye “Hazreti Peygamber’in ahlakını bize anlat.” dendiği zaman, “Onun ahlakı Kur’an’dan ibaretti.” cevabını veriyor.
Böyle büyük bir dava ile ortaya çıkan bu din, ortaya çıkmasının üzerinden geçen bir çeyrek asırlık zaman içinde, gayesini gerçekleştirmiş ve dünya tarihinde eşi görülmeyen bir inkılap başarmıştır.
Kur’an’ın faziletleri koruması ve reziletleri imha etmesi; Peygamber Efendimiz’in bu hareket tarzını yaşatarak ümmetine rehber ve örnek olması yüzünden; arkadaşları içinde, ahlaki fazilet bakımından her biri bir millet için, iftihar abidesi sayılacak nice nice büyük insanlar yetiştirmiştir. İslamiyetin temeli ve ruhu, güzel ahlakı benimsemekten ibaret olduğundan ve gerçekleşmesi istenen bu yüksek ülküyü gerçekleştirmeye yardım edecek teferruatın biri de ihmal edilmemiş bulunduğundan yeryüzünde bu kadar kısa bir zaman içinde akıllara durgunluk veren bu muazzam inkılap başarılmış bulunuyor.
2. Bölüm
İSLAM DİNİNE GÖRE AHLAK
Ahlaki vazifelerden her birinin İslam nazarındaki mevkisini ayrıntılı olarak anlatmadan önce İslam dininin, faziletlere ne kadar yüksek ve ileri yer verdiğini, faziletin zıddı olan reziletleri ve kötülükleri ne kadar hor gördüğünü belirtmek herhâlde faydalı olur.
1 Ahlakı Tamamlamak
Daha önce anlattığımız gibi Peygamber Efendimiz, iyi ahlakı tamamlamayı, peygamberliğinin baş vazifesi olarak göstermiş ve onun için “Ben iyi ahlakı tamamlamak için gönderildim.” demiştir. Onun bu sözü, iyi ahlaka verdiği ehemmiyeti ifade ettiği gibi, Allah’a niyaz ederken de iyi ahlak için Cenabıhakk’a karşı en samimi yalvarış ve yakarışlarda bulunması, bütün emelinin en iyi ahlakı yaşatmak ve geliştirmek olduğunu belirtmektedir. Peygamber Efendimiz namaza durdukları zaman: “Ya Rabb’i! Ahlakın en güzeline erişmek için bana yol göster. Zira en güzel ahlakı bildirecek ancak sensin!.. Ya Rabb’i! Fena ahlakı benden uzak tut. Zira ahlakın fenasını benden uzak tutacak, ancak sensin!” buyururdu. Çok kere de “İlâhi! Senden sıhhat ve afiyet (yani din ve dünyaya ait işlerdeki her kötülükten korunmak), bir de iyi ahlak dilerim!” diye Allah’a yalvarırdı. Bir gece de sabaha kadar “İlâhi, suretimi (yani dış yüzümü) güzel yarattın. Siyretimi de güzelleştir!” diye dua etmişti. Kendisine “Ey Allah’ın peygamberi! Bütün gece dua ve niyazın hep iyi ahlaka dairdi.” denilince “Allah’ın Müslüman kulu, ahlakını güzelleştire güzelleştire nihayet güzel ahlakı onu cennete sokar. Keza ahlakını çirkinleştire çirkinleştire kötü ahlakı onu cehenneme sokar. Müslüman kulun öylesi vardır ki uykuda iken bile Allah tarafından yargılanır.” buyurmuşlardır.
Hazreti Aişe validemiz, kendisinden Hazreti Peygamber Efendimiz’in ahlakını soran zata “Sen hiç Kur’an okumuyor musun? Peygamber Efendimiz’in ahlakı, Kur’an’dan ibaretti ve onu Kur’an,şu ayetlerle terbiye etmişti.” diyerek Kur’an-ı Kerim’in şu ayetlerini örnek göstererek okumuştu:
2 Peygamberimizin Ahlakı ve Ahlaki Sözleri:
“Affa sarıl, iyiliği buyur, cahillerden yüz çevir.”2
“Şüphe yok ki Cenabıhak adaleti, ihsanı (iyiliği), yakın olanlara atâyı (bakmayı, gözetmeyi) emreyler. Sözün ve fiilin kötüsünden, kötülüğünden, tecavüzden (haddi aşmaktan) nehyeyler (Yani bütün bunları yasak eder.).”3
“Uğradığı zulme karşı sabrederek (dişini sıkarak) affeden kimsenin imanı ise daha yüksektir. Zira bu, azmedilecek işlerin en mühimlerindendir.”4
“… bir de onlar, af ile safh ile (bağışlayarak, göz yumarak) muamele etmesinler. Siz, Allah’ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?”5
“Ya Muhammed! Seyyieyi (yani kötülüğü) kendisinden daha iyi olan ile yani iyilik ile defet. Kendisiyle aranızda düşmanlık olan kimse bir de bakarsın ki seni esirgemeyen, seven bir dost gibi oluvermiş.”6
“O müttekiler için ki (o Allah’tan korkan, o kötülüklerin her çeşidinden korunan ve Allah’a karşı vazifelerini yapan kimseler için ki) genişlik içinde oldukları zaman da darlık içinde kaldıkları zaman da ellerindekinden (Allah yolunda) harcarlar, gayızlarını (hiddetlerini, hınçlarını) zapt ederler, halkı affederler. Allah da zaten böyle ihsan edenleri (yani iyilik edenleri) sever.”7
“Zannın çoğundan sakınınız. Zira zannın azı bile günahtır. Bir de tecessüs etmeyiniz (Birbirinizin gizli kapaklı taraflarını araştırıp açığa vurmaya özenmeyiniz.). Birbirinizin gıybetini etmeyiniz (Birbirinizin ardından, birbirinizin kusurlarını sayıp dökmeyiniz.).”8
İşte Peygamber Efendimiz’in ahlakı bu mahiyette idi. Onun bu ahlaki vasıfları ümmeti için bir örnekti. Onun bu güzide vasıfları üzerinde durmak, bizi bu eserin hududundan uzaklaştıracağı için, doğumundan ölümüne kadar onun her hâlini, her şanını zapt ile meşgul olanlara bu işi bırakıyoruz. Biz burada onun, insanları iyi ahlaka teşvik eden, kötülüklerin ve kusurların her çeşidinden korunmaya davet eden bazı sözlerini kayıt ile iktifa edeceğiz:
3 İyi Ahlakın Mahiyeti
“İyi ahlak, Allah’ın yarattığı en büyük şeydir.”
“İyi ahlak cennet amellerindendir.”
“Ahlak, dinin kabıdır.” (Yani bir kimsedeki dinin derece ve mahiyeti, ahlakının derece ve mahiyetine uygundur.)
“İnsanın, işlediği işler terazisine, iyi ahlaktan daha ağır bir şey konamaz. Zira iyi ahlak sahibi olan kimse, namaz kılan, oruç tutan kimsenin derecesini elbet bulur.”
“Dinden sonra aklın başı halka kendini seçtirmek ve herhangi bir iyiye veya kötüye karşı bol bol iyilik göstermektir.”
“İyi ahlaka yapış. Zira insanların en iyi ahlaklıları, dini en iyi olanlarıdır.”
1
Kalem Suresi: 4
2
A’râf: 199
3
Nahl: 90
4
Şûrâ: 43
5
Nur: 22
6
Fussilet: 34
7
Âl-i İmrân: 134
8
Hucurat: 12