Çocuk Şiirleri. İbrahim Alâettin Gövsa

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Çocuk Şiirleri - İbrahim Alâettin Gövsa страница 2

Жанр:
Серия:
Издательство:
Çocuk Şiirleri - İbrahim Alâettin Gövsa

Скачать книгу

yakından görür ve tanır. Dönüşünde de Müslüman Türk’ün Çanakkale savunmasının büyüklüğünü edebiyata ve sanata mal etmek suretiyle gelecek nesillere nakletmek üzere tekrar İsviçre’ye dönmüştür. Hareketinden evvel de Mükerrem Hanım ile evlenmiş bulunuyordu.

      İsviçre’de J.J. Rousseau Pedagoji Enstitüsü’nden diploma, Cenevre Üniversitesi Psikoloji Laboratuarı’ndan da tasdikname alarak yurda dönmüştür.

      1916 yılında İstanbul’da Erkek Yüksek Öğretmen Okulu’na terbiye ve ruhiyat öğretmeni olarak atanır. On yıl çalıştığı bu okulda idarecilik görevlerinde de bulunur. Okulun yayın organı olan Tedrisat Mecmuası’nda çocuk terbiyesi ve psikolojisine dair pek çok yazısı yayınlanır.

      1926’da Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Heyeti’ne seçilince Ankara’ya gelir. Bir sene sonra da milletvekili olarak Meclis’e girer. TBMM’de 3. devre Sivas milletvekili, 4. devre Sinop milletvekili olarak vazife yapar.

      1935-1939 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı’nda müfettiş olarak çalışır. 7 Gün Dergisi’ndeki yayıncılığı ve ansiklopedi çalışmaları bu yılların eserleridir.

      1938 yılı 10 Kasım’ında, Atatürk’ün ölümü günü duyduğu derin üzüntüyü aynı günün sabahına kadar gözyaşları arasında yazdığı “Tavaf” başlıklı mersiyesine ve bu şiir ilk defa 11 Kasım 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

      1939-1946 yılları arasında 6. ve 7. dönem İstanbul milletvekili olarak TBMM’de bulunmuştur.

      Devletteki görevlerinden ayrıldıktan sonra yazı hayatına daha çok vakit ayırmış, memleket meselelerine dair pek çok yazı kaleme almış, eser yayınlamıştır.

      29 Ekim 1949’da Cumhuriyet Bayramı günü, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesine İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’la ilgili bir yazı yazarken geçirdiği kalp krizinde hayata gözlerini yummuştur.

      Mezarı Ankara’da, Cebeci’deki Asrî Mezarlıktadır.

      Biri kız diğeri erkek olmak üzere iki evlat yetiştirmiştir.

ESERLERİ

      (Alfabetik sırayla ve ilk yayın tarihleriyle)

      1. Acılar (1941)

      2. Bediî Terbiye (1923)

      3. Çanakkale İzleri (1926)

      4. Çocuk Psikolojisi (1940)

      5. Çocuk Ruhu (1926)

      6. Çocuk Şiirleri (1911)

      7. Elli Türk Büyüğü (yayın tarihi yok)

      8. Freud (1927)

      9. Fuzulî (1932)

      10. Güft ü Gû (1910)

      11. İlk Gençlik Hakkında Ruhiyat ve Terbiye Tetkikleri (1919)

      12. Kâşifler ve Mucitler

      13. Meşhur Adamlar Ansiklopedisi (4 cilt, 1933-1936)

      14. Nabi (1933)

      15. Nazif’ten Hâmid’e Mektuplar (1932)

      16. Nedim (1932)

      17. Ömer Hayyam (1932)

      18. Resimli Yeni Lügat ve Ansiklopedi (5 cilt, 1947)

      19. Ruhiyat ve Terbiye Tetkikleri (1919)

      20. Rumeli’ye Dâsitan-ı Harb (1920)

      21. Sabatay Sevi (yayın tarihi yok)

      22. Söz Oyunları (yayın tarihi yok)

      23. Sulh ve Harb (1919)

      24. Süleyman Nazif (1933)

      25. Şen Yazılar (1926)

      26. Talebe Lügati (1932)

      27. Tedricî Kelime Usulüyle Sevimli Alfabe (1925)

      28. Türk Meşhurları Ansiklopedisi (Fasikül I-XVI, 1945)

      29. Victor Hugo (1931)

      30. Yeni Türk Lügati (1930)

      Bunların dışında yabancı dillerden çevirdiği 7 eser kitap hâlinde basılmıştır. Bir de yayına hazırladığı hâlde basılmamış olan 17 adet eser mevcuttur.

      ÇOCUK ŞİİRLERİ

      ANA BABA VE ÖĞRETMENLERE

      İnsanlığa, bir millete mükemmel bir adam kazandırmak; muazzam bir eser yazmaktan daha faydalı ve kıymetlidir. Böyle olduğu içindir ki, bu vazifeyi bilip de yerine getiren ana baba ve öğretmenler o milletin en büyük insanlarıdır.

      Bir ordu çok büyük bir zafer kazanıp, büyük bir yenilik gerçekleştirebilir; fakat, onu yaşatmak, o zafer ve atılımı mutlu bir halkla yarınlara taşımak ordudan ziyade aileler ve öğretmenlerle mümkündür ancak.

      Atalarımız “Ağaç yaş iken eğilir.” demişler. Gençlerin terbiyesi kolay değildir. Ancak çocukların eğitimi daha da kolaydır, çocuklukta verilen terbiye kalıcıdır. Bunun içindir ki, memleketimizin geleceği beşiklerde ve ilköğretim sıralarındadır.

      İtalya’nın birlik ve beraberliğini sağlayanlardan bir komutan, ölüm döşeğindeyken, kendisini ziyarete gelen hükümdara şunları söylemiştir: “Terbiyeyi çocuklukta veriniz, çocuklara dikkat ediniz.” En büyük savaşların, bütün maddi ve manevi zaferlerin ilkokul öğretmenleri tarafından kazanıldığı pek çok kez tekrar edilmiş gerçeklerdendir.

      İnsanın bütün gücünü oluşturan öncelikle ailesidir. Sonra okul, daha sonra çevresi ve kendisinin yaptığı çalışmalar; okumalar ve incelemelerdir. Bunun içindir ki, eğitimin alındığı, yeteneğin geliştirildiği ilk yer aile ve okuldur. Böyle olmakla birlikte çocuğun ilkokulda aldığı terbiye hepsinden daha önemlidir. Çünkü bir çocuğun tabiatını, huylarını, eğilimlerini hazırlayacak olan ilk terbiyeyi, hisleri ve fikirleri, ailesi ve ilk öğretmeni verir. Çocuklukta edinilen istenilmeyen huyların ve eğilimlerin daha sonra silinebilmesi, düzeltilmesi ise oldukça zordur. Şu hâlde çocukların kendileri ve vatanları için faydalı birer insan olabilmeleri için birinci ve en mühim etken önce ana ve babalar sonra da öğretmenlerdir.

      Memleketimizin hâli, halkımızın seviyesi düşünülürse bilhassa bizim için bu vazifenin ne kadar önemli olduğunu görmezlikten gelemeyiz. Bunun geleceğimizle olan ilişkisinin ne kadar kuvvetli olduğunu nasıl göremeyiz.

      Herkesin düşünebileceği şu basit düşünceler ile çocukların terbiyesi hakkındaki fikirlere dikkatlerinizi çekmeye çalıştıktan sonra asıl söylemek istediğim konuya, bu kitabımın yayınlanmasındaki görüşlerimin açıklanmasına geçiyorum:

      Yaradılışları gereği çocukların dimağları gayet zindedir. Ve böyle olduğu için çocukluk

Скачать книгу