Osmanlı’da Devlet Tekke Münasebetleri - Meclis-i Meşâyih. Zekeriya Akman
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Osmanlı’da Devlet Tekke Münasebetleri - Meclis-i Meşâyih - Zekeriya Akman страница 10
Nizamnamenin son maddesinde; ileride oluşacak şartlar ve ihtiyaçlar doğrultusunda nizamnameye ilaveler yapılması konusunun, meşihat makamının yetkisinde olduğu belirtilmiştir.
1918 Tarihli Nizamname
1918 yılında hazırlanmış olan bu nizamname, 9 Şevval 1336 / 18 Temmuz 1334 / 18 Temmuz 1918 tarihinde “Takvim-i Vekayi” ve “Ceride-i İlmiye” gazetelerinde yayımlanmıştır. Bazı araştırmacılar, bu nizamnamenin yayın yılını 1917 olarak vermiştir.101 Fakat arşiv kayıtlarında bu nizamnamenin 1918 yılında düzenlenip yayımlandığı anlaşılmaktadır. 1918 yılı Meclis-i Meşâyih için âdeta ikinci bir yapılanmanın gerçekleştiği yıl olmuştur.
Meşihat kurumuna bağlı Daru’l Hikmeti’l İslamiye adında bir kurumun kurulması, Meclis-i Meşâyih’in üye sayısının arttırılması ve müftülerin sınıf ve maaşlarının yeniden tespiti konularını kapsayan bir kanun çıkarılmıştır. 21 K.sani 1334 / 1918’de Meclis-i Mebusan’da 23 Şubat 1334 / 1918’de ise Meclis-i Âyan’da görüşülüp kabul edilen bu kanun, 5 Mart 1334 / 1918’de padişahın iradesiyle yürürlüğe girmiştir.102 Kanun 10 Mart 1334 / 1918 tarihinde “Takvim-i Vekayi”de yayımlanmıştır.103 Bu kanunla Meclis-i Meşâyih’in üye sayısı arttırılmış ve kurum için on dokuz maddeden oluşan yeni bir nizamname kaleme alınmıştır. Nizamname, dönemin şeyhülislamı Musa Kazım Efendi ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmıştır.
18 Temmuz 1334 tarihinde yayımlanmış olan bu nizamnamenin içeriği, öncekilerle farklılıklar taşımaktadır. Bu nizamnamede de meclisin başkan ve üyelerinin meşihat makamı tarafından seçileceği vurgulanmıştır. Bütün tekkelerin Meclis-i Meşâyih’e bağlı olduğu, taşradaki tekkelerin de bu kurumun yerel temsilcilikleri tarafından kontrol ve idare edileceği ifade edilmiştir. Vilayet liva ve kaza merkezlerinde Encümen-i Meşâyih kuruluşuna, meşihat makamı izin verecektir. Oluşturulan taşra meşâyih encümenlikleri de her yönü ile Meclis-i Meşâyih’e bağlı olacak ve onun kararlarına uyacaktır.
Nizamnamenin 5-9. maddeleri encümenin vazife ve yetkileri hakkındadır. Buna göre meclis üyeleri, tekkelerin sınıf ve derecelerine göre taksimi, şeyhlerin özlük bilgilerinin düzenlenmesi, tekke vakıf kayıtlarının tetkiki, tatbiki ve korunmasından sorumludur.
Meclis-i Meşâyih’in üyelerinden oluşan, üç kişilik bir encümen-i ilmi oluşturulacaktır. Dört yıllığına seçilecek bu kurul, tekkelerde uygulanması istenilen ilmî meseleler ile uğraşacaktır. Bu encümenin, ilmî çalışmaları meclisin genel kurulu ve meşihat makamınca onaylandıktan sonra “Ceride-i İlmiye”de yayımlanacaktır. Nizamnamenin dokuzuncu maddesinde; tekke ve zaviyelerin tevliyet haricindeki ilim vazifelere atanacak kişilerin imtihanları ve değerlendirilmesinin 23 Temmuz 1329 tarihli Tevcih-i Cihat Nizamnamesi’ne uygun olarak İstanbul’da Meclis-i Meşâyih tarafından yapılacağı belirtilmiştir. Yerel encümenlikler tarafından hazırlanan atama evrakları, onaylanmak üzere Meclis-i Meşâyih’e gönderilir. Meclisin de onaylamış olduğu atama kararları, meşihat makamının havalesi ile Evkaf Nezaretine bildirilecektir.
Nizamnamede görevini mazeretsiz şekilde ifa etmeyenlerin bu vazifelerinden, Meclis-i Meşâyih tarafından alınabileceği belirtilmiştir (13. Madde).
Cinayet ve namusa halel getiren davranışlarda bulunup haklarındaki hüküm kesinleşenlerin, Meclis-i Meşâyih tarafından görevden alınacak fakat hükümleri kesinleşmemiş tutukluların yerine vekil tayin edilecektir. Taşrada buna benzer suçlamalara dair yerel encümenin değerlendirme ve araştırma yapacağı, merkeze gönderecekleri raporlar doğrultusunda kararın Meclis-i Meşâyih tarafından alınacağı ifade edilmiştir.
Nizamnamenin on altıncı maddesinde; tekkelerin resmî ve hususi diye iki kısma ayrıldığı belirtilmiştir. Meclis-i Meşâyih’in önceki nizamnamelerinde, tekkelerle ilgili bu tür bir ayrıma gidilmemiştir. Resmî tekkeler her yönüyle Meclis-i Meşâyih’e bağlı kabul edilmiştir. Hususi tekkeler de ayin, vaaz ve tarikat adabı gibi konularda Meclis-i Meşâyih’in kararlarına bağlı kalmakla yükümlü kılınmıştır. Meclis-i Meşâyih’in önceki nizamnamelerinde, nizamname maddelerinin icrası Şeyhülislamlık makamının yetkilerine bırakılmıştır. Bunda ise nizamnamenin icrasının, Şeyhülislamlık ve Evkaf Nezaretinin yetkisinde olduğu belirtilmiştir.104
1918 Yılında Yayımlanan Nizamnamenin Esbab-ı Mucibesi
Meclis-i Meşâyih nizamnamesinin çıkması nedeniyle, esbab-ı mucibe layihası da düzenlenmiştir. Bu layihada; Daru’l-Hikmeti’l İslamiyye ve Meclis-i Meşâyih hakkındaki kanunun dördüncü maddesi gereği bir nizamnamenin düzenlenip kabul edildiği, buna ek olarak da bu esbab-ı mucibe layihasının hazırlandığı belirtilmiştir. Nizamnamenin üç fasıldan oluştuğu birinci fasılda; reis ve azaların evsafı, şartları ve seçilme şekilleri, ikincisinde; meclisin ve taşra encümenliklerinin vazife ve salahiyetleri, üçüncü fasılda ise tekkelerin çeşitleri ve Meclis-i Meşâyih’in bunlar üzerindeki yetkisinin tespit edildiği vurgulanmıştır.
Layihada meclisin kuruluş ve var olma amacı açıklanmıştır. Buna göre bir irfan ve ahlak mektebi olan sufilik mesleğinin bir kuruluşu olan Meclis-i Meşâyih’in başkan ve üyeleri, bu meslektekilere tezkiye-i nefis, davranış ve ahlak gibi konularda örnek teşkil edeceklerdir. Bu göreve seçilecek kişiler fazilet irfan ve basiret gibi vasıflar ile bilinen kişiler olmalıdırlar. İslam ümmetinin terbiyesinde rol alacak ve dinî konularda birlik sağlanmasına katkıda bulunacak müesseseler olan tekke ve zaviyeler, Meclis-i Meşâyih’e taşradakiler ise yerel encümenlikler vasıtasıyla bu kuruma bağlanmıştır.
Layihada, İslam ümmetinin son asırda içerisine düşmüş olduğu durumun, cehalet nedeniyle insanların yanlış telakkilere ve telkinlere muhatap olmasından kaynaklandığı ve dinî emirlerin tatbikinde Selefi Salihin’in yolundan uzaklaşıldığı vurgulanmıştır. Meclis-i Meşâyih, bu vaziyeti göz önünde bulundurarak, bu ahlak mekteplerinin eski gelenek ve kayıtlarını koruyarak ve asrın gereklerine de uygun bir yol izleyerek görevini yürütecektir. İslam’ın bu güzel vasıflarının tekkelerde uygulanması ve devam ettirilmesi için meclis, kendi bünyesinde komisyon oluşturacaktır. Oluşturulacak bu ilmiye encümeni, tekke ve zaviyelerdeki dinî, ilmî ve tarikat işleyişini takip edip değerlendirecektir. Layihada; nizamnamede belirtilen şekilde ilmiye encümeninin görevleri açıklanmıştır. Layihada ayrıca tekke ve zaviyelerin idaresi, buralardaki görevlere gelecek kişiler için yapılacak sınavlar ve atamalar ile ilgili kurallar belirtilmiştir. Meclis-i Meşâyih’in görev ve yetkileri anlatılmış, tekke ve zaviyelerin her yönüyle bu kuruma bağlı kalmalarının gerektiği vurgulanmıştır.
Layihanın sonunda, “Meclis-i Meşâyih’in ilim ve idari iştigalatının taksimi â’mal-ı kaidesine göre tanzimi ve müzakeratı ve mukarraratının tertibi ve encümen-i meşâyih heyetlerinin vezaifi ve tekayada tatbiki icab eden usul ve adabın suver-i icraiyesi misillu hususat mütenevvianın tayini müteaddid talimatnameler tanzime mutavaffık bulunmakla on sekizinci madde esasat-ı mezkureye
101
Gündüz, age., s. 205; Varol, agm., s. 39.
102
BOA, Duit, Dosya no.37-2.
103
“Takvim-i Vekayi”, 9 Şevval 11336 / 18 Temmuz 1334. No: 3296.
104
“Takvim-i Vekayi”, 9 Şevval 1336 / 18 Temmuz 1334, no: 3296; “Ceride-i İlmiye”, S. 37, s. 1108-1111.