Balonla Beş Hafta. Жюль Верн

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Balonla Beş Hafta - Жюль Верн страница 15

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Balonla Beş Hafta - Жюль Верн

Скачать книгу

yükselmekten daha uzun sürer ki bu benim için iyi bir durum çünkü hızlıca alçalmanın benim için bir anlamı yok, diğer yandan herhangi bir engelden kaçabilmek için hızlıca yükselmek çok daha büyük önem taşır. Gerçek tehlike yukarılarda değil aşağıda ortaya çıkar.”

      “Ayrıca, gerekli bir durumda çok daha hızlı yükselmemi sağlayacak miktarda safram bulunmakta. Balonun tepesinde bulunan vana, sadece bir güvenlik vanasından ibaret. Balon hep aynı oranda hidrojen gazı taşımakta, bahsi geçen tüm bu alçalma ve yükselmeler, benim bu kapalı gaz sisteminde yaptığım ısı değişiklikleriyle sağlanmakta.”

      “Ve beyler, işe yarar bir bilgi daha: Silindirde hidrojen ve havanın yanması su buharı oluşumuna sebep olmakta. Demir silindir haznenin altına, iki atmosfer basıncına uygun olarak çalışan bir vanası olan tahliye borusu ekledim. Böylece bu denli bir basınç oluşur oluşmaz buhar bu borudan tahliye ediliyor.”

      “Şimdi tam rakamları vereceğim: Yapı taşlarına ayrıştırılan 25 galon sudan, 200 pound oksijen ve 25 pound hidrojen elde edilir. Bu ise atmosfer basıncında, 1.890 fit küp oksijen ve 3.780 fit küp hidrojen olarak toplam 5.670 fit küplük bir karışıma eş değerdir. Böylece silindirin musluğu sonuna kadar açık olduğunda yolları aydınlatmak için kullanılan büyük lambaların alevinden en az altı kat daha kuvvetli bir alevle saatte 27 fit küp gaz harcamaktadır. Kendimi belirli irtifada tutabilmem için ortalama olarak saatte 9 fit küpten daha fazla yakmamam gerek ki 25 galonluk suyum 636 saat ya da 26 günden biraz daha uzun bir süre beni havada tutabilsin.”

      “Yine de istediğim vakit alçalıp su depomu doldurabileceğim için yolculuğum büyük ihtimalle daha uzayacak.”

      “İşte beyler, benim sırrım bu! Basit ve birçok basit şey gibi başarısız olması imkânsız. Balonun gazının genleşmesi ve sıkışması; benim hareket sırrım bu. Ne hantal kanatlara ne de mekanik bir motora ihtiyacım var. Isı değişimini sağlamak için bir kalorifer, sıcaklığı ayarlamak için bir silindir. Her ikisi de ne kullanışsız ne de çok ağır. Sözün kısası, başarı için gerekli her şeyi bir araya getirdiğimi düşünüyorum.”

      Dr. Ferguson, konuşmasını noktaladı ve canıgönülden alkışlandı. Herhangi bir itiraz yoktu, her şey öngörülmüş ve hesaplanmıştı.

      “Fakat…” diye söz aldı kaptan. “Tehlikeli olabilir.”

      “Eğer uygulanabiliyorsa…” diye cevapladı doktor. “Ne önemi var bunun?”

      BÖLÜM XI

      Zanzibar’a varış – İngiliz konsolosu – Yerlilerin hoşnutsuzluğu – Koumbeni Adası – Yağmur yağdıranlar – Balonun şişirilmesi – 18 Nisanda yola çıkış – Veda – Balonun adı “Viktorya”

      Tekdüze bir kuvvette esen rüzgâr, Resolute gemisinin varış noktasına ulaşmasını hızlandırmıştı. Mozambik Kanalı’ndan geçmek ise olabildiğince sakin ve rahat olmuştu. Deniz yolculuğunun sakinliği, havadaki yolculuğun da nasıl geçeceğine dair güzel bir işaretti. Herkes varış saatini iple çekmekte ve doktorun son hazırlıklarına katkıda bulunmak için heyecanla beklemekteydi.

      15 Nisan günü sabah 11 sularında, aynı adlı adanın üzerindeki Zanzibar şehri yakınlarında gemi göründü ve limana demirledi.

      Zanzibar Adası, İngiliz ve Fransız müttefiki olan Muskat imamına aitti ve muhtemelen en güzel sömürgeydi. Ada limanı, komşu ülke gemilerinin uğrak yeri olmuştu.

      Ada, Afrika kıyılarından genişiliği en çok 30 mil olan bir kanal yoluyla ayrılmıştı.

      Zamk, fil dişi ve özellikle de abanoz ticareti yapılmaktaydı çünkü Zanzibar büyük bir köle ticareti merkeziydi. İç bölgelerdeki kabile şeflerinin bitmek bilmez savaşlarından elde edilen ganimetler burada toplanmaktaydı. Bu ticaret, Nil sınırlarına kadar tüm doğu yakasında devam etmekteydi. Hatta Bay G. Lejean, ticaretin Fransız bayrağı altında açık açık devam etmekte olduğunu belirtmişti.

      Resolute gemisinin varışının üzerine, İngiltere Zanzibar konsolosu, yaklaşık bir aydır gazeteler aracılığıyla çalışmalarından haberdar olduğu doktora hizmetlerini sunmaya geldi. Fakat o ana dek ona inanmayan pek çok kişiden biriydi.

      “Kuşku duyuyordum.” dedi Ferguson’a elini uzatarak. “Ama artık kuşkum yok.”

      Doktora, Kennedy’ye ve tabii ki sadık Hizmetkâr Joe’ya evinin kapılarını açtı. Kibarlığından, Kaptan Speke’in gönderdiği çeşitli mektuplardan doktoru haberdar etti. Kaptan ve eşliğindekiler, Ugogo ülkesine varmadan büyük bir açlık ve kötü hava şartlarından muzdarip olmuştu. Çok büyük güçlükle ilerliyor ve uzunca bir süre iletişime geçebileceklerini düşünmüyorlardı.

      “Bu tehlike ve yokluklardan uzak durabileceğimiz kanaatindeyim.” dedi doktor.

      Üç yolcunun eşyaları konsolosun evine taşındı. Balonu Zanzibar sahiline çıkarmak için ayarlamalar yapıldı. Balonu doğu rüzgârlarından koruyacak büyük bir yapıya yakın, işaret ışıklarının hemen yanında uygun bir yer bulundu. Bu kocaman kule, Heidelberg fıçılarının yanında sıradan bir varil gibi durmaktaydı ve bir kale görevi görüyordu. Sahanlığındaysa mızraklı Beluciler nöbet tutuyordu. Beluciler, yaygaracı ve işe yaramaz insanlardı. Fakat balonu indirmek üzerlerken, konsolos, ada halkının buna güç kullanarak karşı çıkacağını öğrendi. Hiçbir şey, fanatik tutku kadar kör edici olamaz. Gökyüzüne yükselecek bir Hristiyan’ın geldiği haberi öfkeyle karşılandı.

      Araplardan daha heyecanlı olan zenciler, bu projeyi kendi dinlerine karşı bir tehlike olarak değerlendirdi. Kendi kafalarında, Güneş’e ve Ay’a bir kötülük yapılacağını düşünmekteydiler.

      Bu iki gök cismi, Afrika kabilelerince kutsal sayılmaktaydı ve böylesine bir günaha karşı çıkmaya karar verdiler.

      Durumdan haberdar olan konsolos, doktora ve Kaptan Bennet’a bilgi verdi. Kaptan bu tehditlere boyun eğmeye hiç gönüllü olmasa da dostu onu şiddet içeren bir eylemden uzak tutmayı başardı.

      “Eninde sonunda biz kazanırız.” dedi doktor. “Gerekirse imamın askerleri de bize yardım ederler. Fakat ufacık bir kaza, inanılmaz bir hızla, ufacık bir üflemeyle gelir ve balonun telafi edilemez bir yara almasına yol açar ki bu da tüm seferin son bulmasına sebep olur. Bu yüzden azami ölçüde dikkatli davranmalıyız.”

      “Peki ne yapmalı? Eğer Afrika kıyılarına inersek aynı tehlikelerle karşılaşmak işten bile değil. O zaman ne yapmalıyız?”

      “Daha kolay bir yolu yok. Limandan yakındaki küçük adaları görebilirsiniz. Balonunuzu oraya indirin ve adayı silahlı tayfalarla çevirin, hiçbir tehlikeyle karşılaşmazsınız.”

      “Tam istediğim şey!” dedi doktor. “Hem böylelikle hazırlıklarımızı da daha kolayca tamamlarız.”

      Kaptan bu önerilere katılınca Resolute, Koumbeni Adası’na doğru demir aldı. 16 Nisan günü sabah saatlerinde balon, çevresi dikenli ağaçlarla kaplı bir düzlükte koruma altına alındı. 80 fit yüksekliğinde iki direk, eşit uzaklıkta dikildi, uçlarına yerleştirilen bloklar ve halatlar yardımıyla balonun yukarı kaldırılması sağlandı.

Скачать книгу