Karakalpak Halk Masalları. Анонимный автор

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Karakalpak Halk Masalları - Анонимный автор страница 17

Жанр:
Серия:
Издательство:
Karakalpak Halk Masalları - Анонимный автор

Скачать книгу

korkuyla yerinden kalkmış. Karısının güvercin donunda çatıya konmuş olduğunu görmüş. Yârine bakarak:

      – Ah sen ne yaptın? Nereye gideceksin? Senin için düğün yapıyoruz. Bu yaptığın nedir, demiş.

      Kız bunun üzerine:

      – Sen Suymurık Padişah’tan izin alıp anne babanın rızasını aldın. Ben anne babamın rızası olmadan sana nasıl bedenimi teslim edeceğim. Ben gidiyorum. Beni Gavharnigin adlı şehirden bulursun demiş ve uçarak gitmiş. Kız gidince Jansap hastalanıp yatağa düşmüş. Jansap’ın yanındakiler babasına:

      – Çocuğunuz hastalandı, diye haber vermişler. Babası ile annesi duyar duymaz koşarak oğullarının yanına gelmişler. Anne babası çocuklarının sararıp solduğunu konuşacak halinin olmadığını görüp üzülmüşler. Annesi de babası da çocuklarını kucaklayıp ağlayarak:

      – Jansap yaşıyor musun evladım, diye bağırmışlar. Bir süre sonra kendine gelen Jansap olan biteni bir bir anlatmış. Babası:

      Bunun için dertlenme çocuğum. Gavharnigin adlı şehir bulunur, diyerek Jansap’ı teselli etmişler. Çevredekilere Gavharnigin adlı şehri bileniniz var mı, diye sormuşlar. Ancak bilen kimse çıkmamış. Bunun üzerine Jansap periyi aramak için yola çıkmış. Anne babası gözyaşları içinde kalıp eskisinden daha çok üzülmüşler.

      Jansap daha önce kendisine iş veren yaşlı adamın şehrine gitmiş. Sokakta otururken yaşlı adam çıkagelmiş:

      – Kırk gün beslerim, bir gün iş yaptırırım. Kim tamam derse yanıma gelsin diye bağırarak yoluna devam etmiş. Jansap:

      – Yaşlı adamın peşine düşmüş ve ben işini yaparım demiş. Yaşlı adamın evine gidip bir gece yatmış. Sabah kalktığında:

      – Beni besleme, işini yaptır, demiş Jansap. Yaşlı adam Jansap’a öküzü tutturup öküze heybe ve çuval yükleyerek:

      – Tamam, evladım, şimdi peşimden gel demiş. Daha önce geldikleri dağa gitmişler. Oraya varınca yaşlı adam öküzü kesmeye başlamış. Jansap çok acele ettiğinden:

      – Ben de kasabım, demiş ve yaşlı adama öküzü yüzmek için yardım etmiş.

      Öküzü yüzüp yaşlı adam derisinden tulum yaptıktan sonra Jansap sessizce:

      – Ben tulumun içine bakayım demiş ve içine girmiş. Yaşlı adam hemen tulumun ağzını bağlayıp oradan uzaklaşmış. Dağın başından büyük bir kuş gelmiş ve tulumu alıp uçmuş. Kuş tulumu dağın başına götürüp parçalamış. Jansap tulumdan çıkıp ayağa kalkmış. Kuş insanı görünce kaçmış. Jansap etrafına baktığında yaşlı adamın nehrin kıyısında beklediğini görmüş Yaşlı adam, Jansap’a:

      – Korkma evladım, incileri, mercanları, mücevherleri bana doğru at, demiş. Jansap dedeye dönerek:

      – Öküzün karnını alıp git. Beni tanımadın mı? Bir ara dağın başında beni tek başıma bırakarak mücevherleri alıp kaçmıştın. Jansap’ım ben, demiş. Jansap sonra kıble tarafa doğru yürümeye başlamış. Biraz gittikten sonra Suymurık Padişah’ın ülkesine varmış. Olan biteni padişaha anlatmış. Padişah da:

      – Ey, evladım. Ben sana elbisesini elinden bırakma dedim. Giderken bir şey söyledi mi? diye sormuş.

      – Beni Gavharnigin adlı şehirden bulursun diyerek gitti, demiş Jansap.

      – Hiç duyulmamış bir şehir. Yarın kuş, peri ve yılanların toplanma günü, onlara soralım. Biri bilmezse biri bilir yavrum. Onu dert etme, demiş.

      Ertesi gün çocuğunu yanına alıp kuş, peri ve yılanların toplandığı yere gitmişler. Suymurık Padişah gelip konan peri, kuş ve yılanlara Gavharnigin adlı şehri biliyor musunuz diye tek tek sormuş. Hepsi:

      – Bilmiyoruz, diye cevap vermiş. Onların arasında 200-300 arası yaşta olan kuşlar da varmış. Onlar da bilmiyoruz, demişler. Suymurık Padişah çocuğuna:

      – Benden de büyük peri, kuş ve yılanların padişahı Nurıkşa adında biri var. Eline bir mektup verip seni ona göndereyim oğlum, demiş. Hemen bir devi çağırmış. Mektup yazıp eline vermiş. Jansap’ı devle beraber Nurıkşa adlı padişahın yanına göndermiş.

      Jansap Nurıkşa ile selamlaşıp mektubu vermiş. Nurıkşa mektubu okumuş:

      – Sen bizim evladımızsın, dert etme yavrum. 500-700 yaşlarında Süleyman peygamberi görmüş kuşlar var. Onların biri bilmese biri bilir diyerek Jansap’ın sırtını sıvazlamış. Sonra da kuş, peri ve yılanların mekânına götürmüş. Kuşlara:

      – Gavharnigin adlı şehri bileniniz var mı, diye sormuş.

      – Bilmek şöyle dursun, duymuşluğumuz bile yok, demiş kuşlar. 500-700 yaşlarındaki kuşlar da Gavharnigin adlı şehri duymadık. Onu kandırmışlardır, demişler.

      Nurıkşa üzülmüş. Jansap’a bakarak hepimizin büyüğü Nurğı-Parman adında bir ağabeyimiz var. O bütün perilerin, devlerin, kuşların ve yılanların padişahıdır. O sana bulur, demiş. Bir mektup yazarak Jansap’ın eline vermiş. Bir kuşu çağırıp Jansap’ı sırtına bindirmiş:

      – Doğru Nurğı-Parman’a ulaştır, demiş.

      Kuş Jansap’ı sırtına bindirip göz açıp yumuncaya kadar Nurğı-Parman’a ulaştırmış.

      Jansap, Nurğı-Parman ile selamlaşıp Nurıkşa padişahın mektubunu vermiş. Nurğı-Parman mektubu okumuş ve:

      – Sen bizim evladımızmışsın, demiş.

      – Bizde 100-1500 yaşlarında kuşlar var. Dev, peri ve yılanlar var, biri bilmese biri bilir, demiş ve Jansap’la hav-yanların yanınıa gitmişler. Yılan, peri, dev ve kuşlara tek tek sormuşlar. Bilen çıkmamış. Kuşların en sonunda 1700 yaşında iki kuş oturuyormuş. Bilse bunlar bilir, bunlar da bilemezse yalan söylemiş demektir, demiş ve bu iki ihtiyar kuşa:

      – Gavharnigin şehrini biliyor musunuz, diye sormuş. İkinci kuş:

      – Tam bilmiyorum, ben yavruyken duymuştum. Bir gün annemiz üç gün ortadan kaybolmuştu. Üç gün aç kalmıştık. Üç gün sonra öğlen vaktinde, annem gelmişti. O zaman, “Anne, üç günden beri neredesin?”, diye sorduğumda, “Avcıya yakalandım yavrum, o beni Gavharnigin adlı şehre götürdü. Sizlerin eceli gelmemiş ki, üç gün sonra kaçıp kurtuldum. Yavrularım buradan kaçalım.” dedi. Sonra kaçıp buraya geldik. Biz göçeli uzun yıllar oldu, demiş.

      – Orası nerede, diye sormuş, Nurğı-Parman.

      – Göhiykap dağının ardında, yedi günlük yol, demiş, ikinci kuş.

      – O zaman Jansap’ı yuvanıza kadar götürün. Kalan yolu kendisi gider, demiş Nurğı-Parman.

      Nurğı-Parman’ın dediği gibi yuvalarının olduğu yere kadar götürmüşler,

Скачать книгу