Dede Korkut`tan Çocuklara Seçme Hikâyeler. Неизвестный автор
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Dede Korkut`tan Çocuklara Seçme Hikâyeler - Неизвестный автор страница 4
On iki kemikçiğin harap olmuş topla artık
Tanrı’nın verdiği tatlı canın seyranda imiş yakala artık
Öz gövdende canın var ise oğul haber bana
Kara başım kurban olsun oğul sana
Akar senin suların Kazılık Dağı
Akar iken akmaz olsun
Biter senin otların Kazılık Dağı
Biter iken bitmez olsun
Koşar senin geyiklerin Kazılık Dağı
Koşar iken koşmaz olsun taş kesilsin
Ne bileyim oğul aslandan mı oldu
Yoksa kaplandan mı oldu ne bileyim oğul
Bu kazalar sana nereden geldi?
O gövdende canın var ise oğul haber bana
Kara başım kurban olsun oğul sana
Ağız dilden birkaç kelime haber bana
Hatun böyle deyince oğlanın kulağına ses geldi. Başını kaldırdı, ansızın gözünü açtı ve anasının yüzüne baktı. Söylemiş, görelim Han’ım, ne söylemiş:
Beri gel ak sütünü emdiğim kadınım ana
Ak bürçekli izzetli canım ana
Akarlı sularına beddua etme
Kazılık Dağı’nın günahı yoktur
Biterli otlarına beddua etme
Kazılık Dağı’nın suçu yoktur
Koşan geyiklerine beddua etme
Kazılık Dağı’nın günahı yoktur
Aslan ile kaplanına beddua etme
Kazılık Dağı’nın suçu yoktur
Beddua edersen babama et
Bu suç, bu günah babamdandır
Oğlan yine:
“Ana ağlama, bana bu yaradan ölüm yoktur, korkma. Boz atlı Hızır bana geldi, üç kere yaramı sıvazladı, bu yaradan sana ölüm yoktur, dağ çiçeği ile ananın sütü sana merhemdir, dedi.”
Böyle deyince kırk ince kız yayıldılar, dağ çiçeği topladılar. Oğlanın anası memesini bir sıktı, sütü gelmedi; iki sıktı, sütü gelmedi; üçüncüde kendisini zorladı, iyice doldu, memesini sıktı, süt ile kan karışık geldi. Dağ çiçeği ile sütü oğlanın yarasına sürdüler. Onu ata bindirdiler, alarak yurduna gittiler. Oğlanı hekimlere emanet edip Dirse Han’dan sakladılar.
At ayağı çabuk, ozan dili çevik olur. Hanım, oğlanın kırk günde yarası iyileşti, sapasağlam oldu. Oğlan ata biner, kılıç kuşanır oldu, av avlar, kuş kuşlar oldu. Dirse Han’ın bunlardan hiç haberi olmadı; o, oğlancığını öldü sanıyordu.
O kırk namert, bunu duydu:
“Neyleyelim?” diye konuştular. “Dirse Han eğer oğlancığını görürse, bırakmaz, hepimizi öldürür. Gelin, Dirse Hanı tutalım, ak ellerini ardına bağlayalım, kıl sicimi ak boynuna takalım, alıp kâfir ellerine yönelelim.” diyerek Dirse Han’ı tuttular.
Ak ellerini ardına bağladılar, kıl sicimi boynuna taktılar; ak etinden kan çıkıncaya kadar dövdüler. Dirse Han yayan, bunlar atlı yürüdüler; alıp kanlı kâfir ellerine yöneldiler. Dirse Han’ın esir olduğundan Oğuz beylerinin hiç haberi bile olmadı.
Meğer Sultan’ım, Dirse Han’ın hatunu, bunu duymuş. Oğlancığına karşı varıp söylemiş, görelim Han’ım ne söylemiş:
Görüyor musun ay oğul neler oldu?
Sarp kayalar oynamadı yer oyuldu
Yurtta düşman yok iken
Senin babanın üstüne düşman geldi
O kırk namert, babanın arkadaşları babanı tuttular
Ak ellerini ardına bağladılar
Kıl sicimi ak boynuna taktılar
Kendileri atlıydı
Babanı ise yayan yürüttüler
Alıp kanlı kâfir ellerine yöneldiler
Hanım oğul kalkarak yerinden doğrul
Kırk yiğidini beraberine al
Babanı o kırk namertten kurtar
Yürü oğul
Baban sana kıydı ise
Sen babana kıyma
Boğaç Bey, anasını kırmadı ve onun sözünü tuttu. Yerinden kalktı, kara çelik öz kılıcını beline kuşandı, ak kirişli sert yayını eline aldı, altın mızrağını koluna taktı, büyük cins atını tutturdu, sıçrayıp bindi. Kırk yiğidini de beraberine aldığı gibi babasının ardınca koşturup gitti.
O namertler de bir yerde konmuş, al şarabın keskininden içiyorlardı. Boğaç Han, atını sürüp onlara yetişti. O kırk namert de bunu gördü ve:
“Gelin varalım şu yiğidi tutup getirelim, ikisini bir arada kâfire yetiştirelim.” dediler.
Dirse Han:
Kırk yoldaşım aman
Tanrı’nın birliğine yoktur güman 3
Benim elimi çözün
Kolca kopuzumu elime verin
O yiğidi döndüreyim
İster beni öldürün, ister diriltin
Bırakıverin
Elini çözdüler, kolca kopuzunu eline verdiler. Dirse Han, o yiğidin kendi oğlancığı olduğunu bilemedi, karşı geldi. Söyler, görelim Han’ım, ne söyler:
Boynu uzun büyük cins atlar gider ise benim gider
Senin de içinde bineğin var ise söyle bana
Savaşmadan, vuruşmadan alıvereyim dön geri
Ağıllardan on bin koyun gider ise benim gider
Senin de içinde etliğin var ise söyle bana
Savaşmadan, vuruşmadan alıvereyim dön geri
Develerden kızıl deve gider ise benim gider
Senin de içinde yük taşıyıcın var ise söyle bana
Savaşmadan, vuruşmadan alıvereyim dön geri
Altın başlı otağlar gider ise benim gider
Senin de içinde odan var ise yiğit söyle bana
Savaşmadan, vuruşmadan alıvereyim dön geri
Ak yüzlü ela gözlü gelinler gider ise benim gider
Senin de içinde nişanlın var ise yiğit söyle bana
Savaşmadan, vuruşmadan alıvereyim dön geri
Ak sakallı ihtiyarlar gider ise benim gider
Senin de içinde ak sakallı baban var ise yiğit söyle bana
Savaşmadan, vuruşmadan kurtarayım dön geri
Benim için
3
Güman: Şüphe.