Ay’a Yolculuk. Жюль Верн
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Ay’a Yolculuk - Жюль Верн страница 5
Ertesi gün telgraf marifetiyle haberi alan beş yüz kadar gazete ve günlük, haftalık, aylık veya iki aylık derginin hepsi aynı konudan bahsediyordu. Konuyu fiziksel, meteorolojik, ekonomik ve ahlaki açıdan -hatta politik ve toplumsal yönü de dâhil olmak üzere- her yönüyle irdelediler; onun uygarlığa ne gibi katkılar sunacağını, siyasi açıdan ne gibi üstünlükler sağlayacağını tartışıyorlardı. Ay’ın oluşumunu tamamlamış bir gök cismi olup olmadığını, ileride değişime uğrayıp uğramayacağını ele aldılar. Dünya’nın atmosfer oluşmadan önceki hâline mi benziyordu? Yeryüzünden görülemeyen yüzü nasıldı? Şu anda bahsi geçen tek şey sadece bir mermi gönderilmesi de olsa herkes bunu bir dizi deneyin başlangıcı olarak görmeliydi. Herkes bir gün Amerika’nın bu gizemli kürenin en bilinmez gizlerine de ulaşmasını ümit etmeliydi hatta bazıları Ay’ın fethinin Avrupa’daki dengeleri bozacağından endişe etmekteydi.
Bu plan tartışılmaya başlandı başlayalı tek bir kişi bile uygulanabilirliğini sorgulamamıştı. Tüm gazeteler, bültenler, broşürler, bilim, edebiyat ve din dünyasınca yayımlanan tüm yazılar, hepsi bu durumun getirileri üzerine yoğunlaşmıştı. Boston Doğa Tarihi Derneği, Albany Bilim ve Sanat Derneği, New York Coğrafya ve İstatistik Derneği, Philadelphia Felsefe Derneği ve Washington “Smithson Kuruluşu”, Gun Club’a sayısız tebrik mektubu gönderdiler, yardım ve para önerdiler.
Denebilir ki hiçbir tasarının bu kadar çok yandaşı olmamıştı. Kararsızlık, şüphe veya tereddüt ile karşılanmamıştı. Avrupa’dan -hele Fransa’dan- biri çıkıp da Ay’a mermi gönderme düşüncesini alaya alan karikatürler çizse veya şarkılar söylese bunun çok zararını görürdü. Dünyanın hiçbir silahı, böyle bir şeye teşebbüs edecek adamı genel öfkenin hışmından kurtaramazdı. Bazı şeyler vardır ki Yeni Dünya’da onlara gülünmez. O günden sonra Impey Barbicane, Birleşik Devletler’in en önemli vatandaşlarından biri, bir nevi bilimin “Washington”ı oldu. Birçok insanın tek bir kişiye bu denli bağlanmasının hangi noktalara ulaştığını şu olay iyice gösterecektir:
Gun Club’daki o hafızalara kazınan konuşmadan birkaç gün sonra, bir İngiliz kumpanyasının müdürü, Baltimore Tiyatrosunda Shakespeare’in “Kuru Gürültü” adlı eserini sergileyeceklerini duyurdu. Fakat bu isimde Barbicane’in projesine bir dokundurma olduğunu düşünen ahali, tiyatroyu bastı, koltukları parçaladı ve zavallı müdürü oyunu değiştirmeye zorladı. Akıllı bir adam olan müdür, ahalinin isteğine boyun eğdi ve oyunu yine aynı yazarın eseri olan “Beğendiğiniz Gibi” ile değiştirdi. Haftalar boyu da gayet iyi para kazandı…
IV. BÖLÜM
CAMBRIDGE GÖZLEMEVİ’NİN CEVABI
Barbicane ise maruz kaldığı bu coşkuyla uğraşarak bir dakikasını bile harcamadı. İlk işi meslektaşlarıyla Gun Club’ın yönetim kurulu odasında buluşmak oldu. Biraz tartışıldıktan sonra, bu girişimin astronomiyle ilgili kısımlarında uzmanlara danışmaya karar verdiler. Onlardan cevap gelince işin mekanik kısmını tartışacaklardı ve bu büyük girişimin başarıya ulaşması için eksik hiçbir şey bırakılmayacaktı.
Gayet açıkça yöneltilmiş soruların olduğu bir mektup kaleme alındı ve Massachusetts’te bulunan Cambridge Gözlemevi’ne gönderildi. Birleşik Devletler’in ilk üniversitesinin bulunduğu bu şehir, astronomi kürsüsüyle ün salmıştır. Orada en seçkin bilim adamlarını bulabilirsiniz. Bond’un Andromeda Nebula’sını, Clarke’ın da Sirius Yıldızı’nı keşfetmesini sağlayan güçlü teleskop da buradadır. Yani bu ünlü kurum, Gun Club’ın tüm güvenini hak ediyordu.
İki gün sonra, gözlemevinden heyecanla beklenen cevap mektubu Başkan Barbicane’in ellerindeydi.
Şunlar yazıyordu:
Cambridge Gözlemevi
Cambridge Gözlemevi Müdürü’nden Baltimore’daki Gun Club Başkanı’na
CAMBRIDGE, 7 Ekim
6 Ekim tarihinde Baltimore’daki Gun Club üyeleri adına gönderdiğiniz mektubu alır almaz çalışanlarımız hemen toplandı ve size bu şekilde bir cevap yazılması kararlaştırıldı:
Bize yöneltilen sorular şöyleydi:
1. Ay’a bir mermi göndermek mümkün müdür?
2. Ay’la Dünya arasındaki mesafe tam olarak ne kadardır?
3. Uygun bir hızla fırlatılan mermi ne kadar sürede Ay’a ulaşır? Ve Ay’da belirli bir yere inmesi için ne zaman fırlatılması gereklidir?
4. Ay ne zaman merminin hedefi bulmasına en uygun konumda olacaktır?
5. Mermiyi fırlatacak olan topla nereye doğru nişan alınmalıdır?
6. Mermi fırlatıldığında Ay gökyüzünde ne konumda olacaktır
İlk soruyla başlarsak: “Ay’a bir mermi göndermek mümkün müdür?”
Cevap: Evet, saniyede 12.000 yarda hızla fırlatılırsa yapılan hesaplamalara göre ihtimal dâhilindedir. Dünya’dan uzaklaştıkça, yer çekim gücü uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak azalır. Yani, uzaklık üç kat artarsa yer çekimi dokuzda bire düşer. Bunun sonucunda merminin ağırlığı azalır ve Ay’ın çekim gücünün Dünya’nın çekim gücünün yerini aldığı noktada, yani yolculuğun 47/52’sinde sıfıra inmiş olur. O noktada artık merminin bir ağırlığı olmaz ve sadece Ay’ın çekim gücü sayesinde Ay yüzeyine iner. Bu girişimin teorik olasılığı böylece kesin bir şekilde görülmüş olur. Başarısı ise yapılacak olan makinenin gücüne bağlıdır.
İkinci soruya gelirsek: “Ay’la Dünya arasındaki mesafe tam olarak ne kadardır?”
Cevap: Ay, Dünya’nın etrafında tam bir daire çizerek dönmez. Bir odak noktasında Dünya’nın bulunduğu bir elips çizer. Bunun sonucu olarak da bazen Dünya’ya yaklaşır, bazen de uzaklaşır; astronomik dilde karşılığı ise bazen yeröte bazen yerberi olur. En yakın ve en uzak olduğu noktalar arasındaki fark göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Aslında, yerötesi iken Ay 247.552 mil uzaktayken yerberi konumdayken 218.657 mil uzaklıktadır. Aradaki fark ise 28.895 mildir ki bu da tüm mesafenin dokuzda birine tekabül eder. Böylelikle yerberi konum bizim hesaplamalarımızda esas alacağımız konumdur.
Üçüncü soru: “Uygun bir hızla fırlatılan mermi ne kadar sürede Ay’a ulaşır? Ve Ay’da belirli bir yere inmesi için ne zaman fırlatılması gereklidir?”
Cevap: Eğer atılan mermi saniyede 12.000 yarda hızını koruyabilirse, dokuz saatlik bir yolculuk sonunda hedefe ulaşır. Fakat başlangıç hızı giderek azalacağı için, Ay ve Dünya çekimlerinin eşit olduğu noktaya varması 300.000 saniye sürecektir yani 83 saat 20 dakika. Bu noktadan sonra 50.000 saniye -yani 13 saat 53 dakika- boyunca Ay’a doğru düşecektir. Sonuç olarak Ay’ın hedeflenen bölgesine varması 97 saat 13 dakika 20 saniye sürecektir.
Dördüncü