1000 Mitolojik Karakter. Edward Sylvester Ellis
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу 1000 Mitolojik Karakter - Edward Sylvester Ellis страница 4
“Bir zamanlar Amphion’un çaldığı türden nağmeler söylüyorum ben de.
Hani onu işiten kayalar bile o güçlü emre itaat ederdi.”
Amykos: Bebrycia kralıdır. Neptün’ün oğullarından biri olup Polluks tarafından öldürülmüştür.
Anayol: Janus.
Ancaeus: Neptün’ün oğullarından biridir. Bir yabandomuzunu avlamak üzere elindeki şarap kadehini bırakır ve bu hayvan tarafından öldürülür. İngilizcede “dereyi görmeden paçayı sıvamak” anlamına gelen “There’s many a slip twixt the cup and the lip,” deyiminin kökeni buraya dayanmaktadır.
Ancilia: On iki kutsal kalkandır. İlk Ancile’in Numa Pompilius tarafından dillendirilen bir duaya cevaben gökten düştüğü varsayılır. Bu kalkan büyük bir itinayla saklanmıştır zira kehanete göre Roma halkının kaderi onun korunmasına bağlıdır. Ancilia’yı gözetmek üzere bir rahiplik kurulmuştur. Her yıl mart ayının birinci gününde tören alayı kalkanlar taşırdı ve akşam da Coena Saliaris denilen büyük şölen düzenlenirdi.
Andromeda: Etiyopyalıların kralı Kepheos’un kızı ve Perseus’un karısıdır. Bir kayaya zincirlenmiştir. İşte bu halde bir deniz canavarı tarafından mideye indirilmek üzereyken Perseus tarafından kurtarılır.
Anemon: Kır lalesi. Venüs, Adonis’i bu çiçeğe dönüştürmüştür.
Angeronia: Volupia olarak da bilinir. Elem ve kederi dağıtma gücüne sahip tanrıçadır.
Anna Perenna: Kır tanrılarından biridir.
Ant İçmek: Bkz. Lapis.
Antaios: Herkül’ün hakkından geldiği bir devdir. Herkül onu her yere çaldığında dev, toprağa dokunarak yeni bir güç kazanır. Bunun üzerine, Herkül onu yerden kaldırıp ezerek öldürür.
Anteros: Venüs’ün oğulları kupidlerden yani iki aşk tanrısından biridir.
Antiklea: Ulysses’in annesi.
Antiope: Tebai kralı Lycus’un karısıdır. Bir satir kılığına giren Jüpiter onu baştan çıkarmıştır.
Anubis: (ya da Hermanubis): “Yarı köpek bir tanrı, yarı insan bir köpek.” Vergilius ve başka şairlerce Havlayan diye adlandırılır.
Aonides: Aonia diyarından gelen ilham perilerinin bir ismidir.
Apaturia: Adını, aldatma anlamına gelen Yunanca bir kelimeden alan Atina festivalidir.
Apis: Argivia kralı. Daha sonraları Serapis adını alır. Mısırlıların en büyük tanrısıdır.
Apis: Aşağı Nil sakinlerinin Jüpiter’e verdiği bir isim. Ayrıca Mısır’da tapınılan mucizevi öküz.
Apollon: Bir zamanlar Arkadya kralı olan bu meşhur tanrı Jüpiter ile Latona’nın oğludur. Farklı isimlerle tanınır. Bu isimlerin başlıcaları şunlardır: Sol (Güneş); Delos Adası’ndaki Cynthus Dağı’ndan gelen Cynthius ve bu ada aynı zamanda Apollon’un doğduğu yer olduğu için Delius; zaman zaman bir yunus balığı kılığına girmesi nedeniyle Delphinius. Ayrıca meşhur kehanetlerini dile getirdiği muhteşem Delfi Tapınağı’yla olan bağlantısı nedeniyle Delphicus olarak da bilinir. Bazı yazarlar İsa Mesih doğduğunda bu kâhinin dilsiz kesildiğini kaydeder. Apollon’un diğer yaygın isimleri ise Didymaeus, Nomius, Paean ve Phoebus şeklindedir. Yunanlar ona Agineus demiştir çünkü sokaklar onun koruması altındadır. Ayrıca Pithon adlı yılanı öldürdüğü için Pythius diye de anılır. Apollon genellikle sakalsız, genç ve yakışıklı bir adam olarak tasvir edilir. Başında defne yapraklarından bir taç bulunurken, bir elinde bir yay, öteki elinde ise bir lir vardır. Apollon’un en sevdiği yer Yunanistan’ın Fokida bölgesinde yer alan Parnassos Dağı’dır. Burada İlham Perileri’ni yönetir. Apollon’un pek çok çocuğu olduğuna inanılır ama bunlar arasında en ünlüleri Asklepios ile Phaeton’dur.
“Canın müzik mi istiyor? Dinle! Apollon çalıyor,
Ve yirmi bülbül şakıyor kafeslerde.”
Apotheosis: Bir tanrının takdis edilmesi. Tanrılaştırma töreni.
Arakne: Bir Lidya prensesidir. Ondan daha iyi ip eğirdiğini söyleyerek Minerva’ya meydan okur. Fakat Minerva bir örekeyle kızın başına vurup onu bir örümceğe çevirecektir.
“İşte Arakne’nin deşilmiş ağı,
Başıboş sineklerce görülecek şekilde
Bir salonda ya da mutfakta yere serilmiştir.”
Areopagitae: Areopagus yani Ares Tepesi’nde oturan yargıçlar.
Areopagus (Ares Tepesi): Mars’ın on iki tanrı karşısında cinayetten yargılandığı, Atina’da bulunan tepedir.
Ares: Mars ile aynı tanrıdır. Savaş tanrısıdır.
Arethusa: Diana’nın perilerinden biridir. Bir nehir tanrısı olan Alpheus’tan kaçmıştır. Diana onu yeraltından akan küçük bir dereye dönüştürerek kurtulmasını sağlamıştır. Arethusa güzel olduğu kadar da erdemlidir.
Argonotlar: İason’un komutasında Altın Post’u getirmek için Argo adlı gemiyle Kolhis’e yelken açmış elli kahramana verilen isimdir.
Argos: Yüz gözlü bir tanrıdır. Gözleri sırayla uyuyup nöbet tutar. Juno tarafından İo’yu gözetlemekle görevlendirilmiştir. Ne var ki Merkür tarafından öldürülmesi üzerine Juno onu bir tavus kuşuna dönüştürür.
Arılar: Bkz. Mellona.
Ariadne: Girit kralı Minos’un kızıdır. Bir ip yumağı yardımıyla Theseus’un labirentten çıkmasına yardım ettikten sonra onunla birlikte Naksos’a kaçar. Gelgelelim, Theseus nankörce davranıp onu terk eder. Ama Bacchus, Ariadne’ye kur yaparak onunla evlenir. Ariadne’ye verdiği yedi yıldızlı taç ise bir takımyıldızına dönüşür.
Arion: Lesbos (Midilli) Adası’ndaki Mithymna kasabasından ünlü bir ozandır. Bu adada sanatı sayesinde büyük bir servet kazanmıştır. Arion’u meşhur eden hoş bir hikâye vardır: Bir defasında gemiyle Lesbos’tan yola çıkmıştır. Yol arkadaşları onu soyup denize atmak ister. Bunun üzerine Arion, onu gemiden atmadan evvel arp çalmasına izin vermeleri için denizcilere yalvarır. O kadar güzel çalar ki yunuslar geminin etrafını sarar. Sonra Arion kendini