Bağlayan İlişkiler. Amy Blankenship

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Bağlayan İlişkiler - Amy Blankenship страница 8

Bağlayan İlişkiler - Amy Blankenship Saplantı Kitabı

Скачать книгу

adım attı, asansör kapısının açılması için düğmeye bastı ve Angel’ın gitmesine izin verdi.

      Angel, onunla yalnız kalma konusunda artık kendine güvenmiyordu, asansörden kaçtı, hazır olduğunda annesi hakkında konuşacağını biliyordu. Hunter’ın gittiğinden emin olduğunda adımlarını yavaşlattı.

      Zavallı Hunter ve Ray. Annelerine karşı her zaman çok nazik olmuşlardı ve anneleri de onları çok fazla sevmişti. Angel çoğunlukla annesiyle böyle bir ilişkisi olmasını dilediğini hatırlıyordu. Fakat annesi ona yabancıydı ve hep öyle olmuştu.

      Asansör kapısı Angel’ın arkasından kapandığında Hunter ellerini az önce Angel’ı tuttuğu yere dayadı ve sinirle itti. Ona kadar saymak işe yararsa. Gözlerini kapatarak yaptı ve nefesini normale döndürmek için zorladı. Doğrulup gözlerini açtığında yine kusursuz bir şekilde sakinleşmişti.

      Cep telefonunu açarak, kız kardeşinin yerleştiğini söylemek için Tristian'ın numarasını çevirdi. Hunter cep telefonunda sinyal olmadığını görerek kaşlarını çattı.

      Angel odasına girdi ve her şeyin taşınmadan önceki gibi bırakıldığını görerek gülümsedi. Gözlerini kapatırken kendini mutlu bir iç çekişle yatağa doğru attı. Bunu yapar yapmaz Hunter’la asansörde yaptıkları aklına geldi ve bu tüm vücudunu yaktı.

      Angel o kadar uzun süre ayrı kalmıştı ki Hunter’ın onu bu kadar arzulayacağını anlamamıştı. Tristian birisiyle çıkmaya başlamıştı, Hunter neden yapmıyordu?

      Ashton’la çıkmaya başladıktan sonra Angel Hunter ve Tristian’la ilgili hatıralarını engellemeye çabalamıştı. Ama şimdi geri dönmüştü ve şimdiden kalbinin tekrar parçalara ayrıldığını hissediyordu. Angel her ikisine de o kadar uzun süredir aşıktı ki ilk başta Ashton’la çıkmasının sebebi buydu, unutmak. Fakat şimdi asansörde Hunter ona dokunduğunda en kötü korkusu onaylanmıştı, Ashton’ı sevmiyordu ve Ashton asla Hunter gibi hissettirmiyordu.

      Avuçlarını karnının altına koydu ve yavaşça aşağıya bacaklarının arasına doğru kaydırdı, böle yaptıkça vücudu yay gibi oldu. Hunter’ın hayaliyle gözlerini kapadı ve görüntüler Tristian’ın ateşli dokunuşlarıyla değişti.

      Bölüm 3 “Kıskançlık”

      Tristan yumuşak müziği bazı alternatif rock ile değiştirdiğinde neredeyse karanlıktı, Tiki-Bar'ın altına gizlediği şarap şişesini yakaladı. Üç bardak aldığında dudaklarının arasından bir gülümseme belirdi. Geçtiğimiz günlerde, büyük binanın altında bulunan gizli koridorlarda dedesinin gizli şarap mahzenini bulmuştu.

      Diğer aile üyelerinin dar koridorlardan haberdar edilmemesi, Tristian'ın dedesi hakkında memnun kaldığı tek şeydi. Şimdi kendi küçük sırrı vardı ve bu ana kadar bunu sadece Angel biliyordu ve o da örümcek ağlarıyla kaplı mezarlıkları gezecek bir tip değildi.

      Ashton'un yan girişten geldiğini görünce, ona seslenip elini salladı. “Aileyle tanışma zamanı.” Tristian, ikizlerin Stacey'i eğlendirdikleri döşemeli piknik masalarından birine götürdü.

      â€œTamam. Henüz içmeye başlamadım ama çift görüyorum,” Ashton buzları eritmesini umarak şaka yaptı.

      Onları duyan Damien ve Devin, Tristian'ın masanın üzerine koyduğu bir şişe şarabı görüp bakışlarıyla onu izlemeye başladı.

      â€œHey, bu dedemin gizli mahzenindeki şişelerden biri. Uzun zaman önce, büyükbabamla babamı bunlardan birini içerken görmüştüm.” Devin şişeyi kaptı ve merakla mantara baktı. “Bunu hangi cehennemden buldun?”

      Tristian daha cevap bile vermeden, Damien Ashton’a doğru başını salladı. “Tristian? Bunu kimin için getirdin? Başka bir adama kafamızda başka bir delik kadar ihtiyacımız var.” Ä°kizlerin şaşkın bakışları arasında kollarını Stacey’e doladı.

      â€œHa ha,” Tristan bardakları indirdi. “Sizi Ashton Fox ile tanıştırmak istiyorum, Angel’ın erkek arkadaşı.” Parmağını kaldırdı ve onları Ashton'a tanıtırken işaret etti. “Ve bunlarda Devin ve Damien, kuzenlerimiz, zaman bulduğunda onlara işkence etmek için gelen Stacey ile birlikte.” Stacey'in inkâr etmeyeceğini bilerek göz kırptı.

      Ashton tokalaştı ve ikizler parmaklarını kıracakmış gibi sıkarken bağırmamak için zor tuttu. Tekrar kan gitmesi için avucunu sıktı, gülümsedi ve “Angel sizden çok bahsetti beyler. Ä°kizlerle sonunda tanıştığıma sevindim.” dedi.

      â€œYani Angel sana öpüşmekten en çok hoşlandığı kuzenlerinden bahsetti mi?” Damien ifadesizce sordu.

      â€œEvet, ayrıca gayretlerinizden dolayı burunlarınızın kanadığından da bahsetti,” Ashton onun kadar ciddi konuştu, biraz sıkılmıştı. Testosteronu artırmak istiyorlarsa, istedikleri olacaktı.

      Tristian güldü ve Ashton’ın sırtına vurdu, “Al onu oğlum.”

      â€œCiddi misin?” Stacey sordu, Devin’ın çalkaladığı şarap bardaklarından birini alarak Tristian’la birlikte güldü.

      â€œNeredeyse hiç, söyleyebildiğim kadarıyla.” Damien bardağını tuttu ve yere indirdi. Angel’ın kendine yeni bir koruma tuttuğunu görmek üzücüydü. Kızılderili tugayı yeterli değil miydi?

      Tristian, ikizleri görmezden gelerek, bakması için Ashton’ın omuzuna dokundu. “Robert Amca ve karısı Dianne şurada,” sıcak küvete tırmanmaya çalışan çifti işaret etti. “Bir nedenden dolayı ikizlerden sonra çocuk yapmayı bıraktılar.” Ashton’ın sırıttığını görünce gülmemek için kendini zorladı.

      â€œArkadaşın kim?” Tiffany

Скачать книгу