Entelektüelin kutsal kitabı - modern kültür. David S. Kidder

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Entelektüelin kutsal kitabı - modern kültür - David S. Kidder страница 20

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Entelektüelin kutsal kitabı - modern kültür - David S. Kidder

Скачать книгу

bir görevdi. Ne var ki İngiltere’yi altın standardına döndürme kararı tam bir felakete neden oldu. 1930’larda politik açıdan ciddi hiçbir etkisi yoktu. Kendisini yazmaya verdi. Alman silahlanmasının, Adolf Hitler (1889–1945) ve Nazi rejiminin yükselişinin sıkı bir muhalifi oldu.

      Başbakan Neville Chamberlain’in (1869–1940) uzlaşmacı politikalarına muhalefet ediyordu. Chamberlain 1940 yılında çekilince Churchill onun halefi oldu. Fransa’nın 1940 yılı Haziran’ında işgal edilmesinin ardından sıra İngiltere’ye gelmiş gibi gözüküyordu. 1066’dan beri ilk kez İngiltere böyle bir tehlikeyle karşı karşıyaydı. Churchill ilk sınavını verecekti.

      Almanya İngiltere’yi işgal etmedi. Churchill halkını faşizmin barbarlığı ve tiranlığına karşı mücadele etmeye ikna etti. İngiltere, Almanya ve İtalya karşısında bir dizi askeri başarı kazandı. Sovyetler Birliği ve ABD’nin müttefiklerin safında savaşa katılmasından önce İngiltere bu şekilde Mihver Devletleri’nin yayılmasını engellemiş oluyordu.

      Müttefik zaferinin ardından Churchill modern zamanların en büyük liderlerinden biri olarak görüldü. Batı tarihinde efsanevi bir figür olarak yerini almıştı. Bir dönem daha (1951–1955) başbakanlık yaptıktan sonra bozulan sağlığıyla uğraşmak zorunda kaldı. Doksan yaşında öldü.

Ek Bilgiler

      1- Genellikle II. Dünya Savaşı sırasında büyük üçlünün -Churchill, Franklin D. Roosevelt (1882–1945) ve Joseph Stalin (1879–1953)– bir arada kalması noktasında Churchill’in rolüne dikkat çekilir. Tahran, Yalta ve Potsdam’daki toplantıları düzenleme fikri ondan çıkmıştır.

      2- Churchill 1946 yılında Doğu ve Batı Avrupa arasındaki sembolik sınırı tanımlamak için “Demir Perde” deyimini kullanmıştır. Bu sınır daha genel olarak demokrasi ve komünist blok arasındadır.

      3- Devlet adamlığının yanı sıra Churchill önemli bir yazardı. “II. DÜnya Savaşı” adlı altı ciltlik eser onun elinden çıkmıştır. 1953 yılında bu eseri ile Nobel Edebiyat Ödülü kazanmıştır.

      4- 2002 yılında yapılan BBC anketinde Churchill tüm zamanların en büyük İngiliz’i seçilmiştir. ABD’de de saygı görmektedir. John F. Kennedy (1917–1963), annesi Amerikalı olan Churchill’e 1963 yılında onur vatandaşlığı vermiştir.

      Modernizm

      Edebiyatta modernizm hareketi hem ABD hem de Avrupa’da, 1900’lerden 1940’lara kadar yaygınlaşmıştır. Önde gelen ve aralarında James Joyce (1882–1941), Virginia Woolf (1882–1941), Gertrude Stein (1874–1946), William Faulkner (1897–1962) ve T. S. Eliot (1888–1965) gibi isimlerin olduğu modernistler, gerçekliği betimlemek ve gerçekliğe beklenmedik yollarla ulaşmak için radikal teknikler kullandılar.

      Modernizm pek çok Batılı yazarın 19. yüzyılın ikinci yarısında benimsediği bir yaklaşım olan realizme karşı bir tepkiydi. Realistler toplumu ve insanları mümkün olduğunca ayrıntılı ve gerçeğe uygun bir biçimde betimlemeye çalıştılar. 20. yüzyılın başlarında yeni teoriler ve bilimsel keşifler realistlerin meseleye yaklaşımının geçerliliğinin sorgulanmasına neden oldu. Albert Einstein (1879–1955) ve Sigmund Freud (1856–1939) gibi düşünürler zaman, uzay, dil ve hatta insan aklı gibi alışılmış kavramların aslında son derece anlaşılmaz ve karmaşık olduğunu ortaya koyuyordu.

      Bu yeni düşüncelerin ışığında modernist yazarlar, gerçekliği ve nesnel doğrunun mutlak anlamda var olup olmadığını sorgulamaya başladılar. Realistlerin dünyayı birebir betimleme takıntılarını beyhude bir uğraş olarak değerlendiriyorlardı. Bunun yerine gerçeği ve doğruyu açıklamak için yeni yollar bulmaya gayret gösterdiler.

      Sonuç olarak modernist akım deneysel çalışmalarla doluydu. Yapı, dil, anlatım biçimi, kronoloji gibi edebiyatın önceden dil uzatılmamış temel unsurlarıyla ilgili deneysel araştırmalara girişildi. Karakterin iç dünyasının daha bütünlüklü bir biçimde yansıtılabilmesi için Joyce, Woolf ve diğerleri bilinç akışı anlatımını geliştirdiler. Nesnel gerçeğe ulaşabilmek için her çalışmada birden fazla anlatıcıya yer verdiler. Böylece farklı öznel anlatımlar karşılaştırılabilir bir hale geliyordu. Birleşme ve ayrılık noktaları çok daha görünür oluyordu. Geçmişin, bugünün ve geleceğin birbirleriyle bağlantılı olduğunun altını çizmek için kronolojik söylemi bir kenara bırakarak, zamanda geriye ve ileriye giden dağınık bir anlatım biçimi geliştirdiler.

Ek Bilgiler

      1- Edebiyatta modernizm, zirve noktasına 1920’lerde ulaşacaktı. Kimi zaman bu aşamaya yüksek modernist dönem adı verilmektedir.

      2- Modernist şairler katı vezin kurallarını gevşettiler. 1800’lerde bunlar şiire hükmediyordu. Daha serbest ama yine de karmaşık olan serbest nazımı kullanmaya başladılar.

      3- Modernizm edebiyata özgü değildi. Müzik ve görsel sanatlar alanında da etkileri oldu. Örneğin, Pablo Picasso (1881–1973) ve diğer kübistler modernist akımın bir parçasıydı.

      Carter Ailesi

      Appalachian kırsalından bir ailenin çeşitli üyelerindan oluşan, gospel ve bluegrass tarzında eserler veren “Carter Ailesi” adındaki müzik grubu, country müziğin popüler unsurlarından biriydi. Bu grup Country’nin bağımsız bir Amerikan müzik akımı olarak ortaya çıkmasına önemli katkılarda bulundu. Ülkenin country müzik yapan ilk ailesi olan Carter’lar “Poor Orphan Child” (1927), “Wildwood Flower” (1928) ve geleneksel “Will the Circle Be Unbroken” gibi klasiklere imza atmışlardı.

      Virginia, Poor Valley’den gelen Carter’lar kilisede ilahiler ve evde köylü müzikleri söyleyerek yetiştiler. Müziklerinde ilahilerin karmaşık düzenlemeleri ve ses harmonileri ile geleneksel Appalachian müziğinin ritimlerine rastlanabiliyordu. Carter Ailesi’nin çekirdeğini oluşturan A. P. Carter (1891–1960); eşi, Sara (1898–1979) ve gelini Maybelle (1909–1978) kendi düşünce ve üzüntülerini yansıtan hikayelerle 1927’de radyoya çıktılar.

      Büyük Buhran atmosferinde onların şarkıları büyük ilgi çekiyordu. Özellikle ekonomik şartlar nedeniyle kır müzikleri…

      Boşanma, yeniden evlenme ve çocukların katılımı nedeniyle Carter Ailesi’nin mevcudu zamanla yenilendi. Orijinal grup Maybelle’nin kızları ile büyüdü: Anita (1933–1999), June (1929–2003) ve Helen (1927–1998). June Carter 1968 yılında kanun kaçağı country yıldızı Johnny Cash (1932–2003) ile evlendi. Bu evlilik pek çoklarınca country ile rock and roll arasında bir birleşme olarak değerlendirilmişti. June, kızı Carlene Carter’ı 1970’lerde sahneye çıkararak aile geleneğini devam ettirmiş oldu.

      1960’larda geleneksel müziğin canlanışı ve yeni folk hareketi Carter Ailesi’nin attığı temel üzerinde inşa edilmişti. Çeşitli sanatçılar Carter Ailesi’nin klasiklerini yeniden seslendirdiler. Pek çok müzik eleştirmeni Carter Ailesi ile Woody Guthrie (1912–1967) ve Bob Dylan (1941–) arasında doğrudan bir bağ kurmaktadır.

Ek Bilgiler

      1- Maybelle Carter, Carter scratch denilen bir penalı gitar çalma stili geliştirmişti. Bu tarz günümüzde bluegrass müzikte kullanılmaktadır.

      2- “Wildwood

Скачать книгу