Osmanlı’da Devlet Tekke Münasebetleri - Meclis-i Meşâyih. Zekeriya Akman

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Osmanlı’da Devlet Tekke Münasebetleri - Meclis-i Meşâyih - Zekeriya Akman страница 8

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Osmanlı’da Devlet Tekke Münasebetleri - Meclis-i Meşâyih - Zekeriya Akman

Скачать книгу

ve azalarının sayısı ve kimlerden oluşacağının tespiti şeyhülislamlık makamının yetkisine bırakılmıştır.91

      Kurumun yapısı ve yetkilerinde değişikliklerin yapıldığı bir diğer önemli tarih ise 1918 yılıdır. 5 Mart 1918 yılında çıkan “Daire-i meşihatta bir Dâru’l-Hikmeti’l İslâmiyye kurulması, Meclis-i Meşâyih’in tevsi-i, müftülerin sınıf ve maaşatı hakkındaki kanun” ile meclisin yapısında değişikliğe gidilmiştir. Yedi maddeden oluşan bu kanunun iki maddesi Meclis-i Meşâyih ile ilgilidir.

      Kanunun ikinci maddesinde, Meclis-i Meşâyih’in bir reis ve yedi azadan oluştuğu belirtilmiştir. Dördüncü maddede ise Meclis-i Meşâyih’in başkan ve azalarının evsafı ve seçiminin nizamname ile belirleneceği ifade edilmiştir. Bu kanunun ekinde Meclis-i Meşâyih’te görev yapacak başkan, üye ve kâtiplerin maaşları da belirtilmiştir. Buna göre, “Başkan 1 kişi 50, üye 7 kişi 20, başkâtip 1 kişi 20, kâtip 1 kişi 8, hademe 1 kişi 5 lira” alacakları belirtilmiştir. Burada dikkat çeken husus aynı kanunla kurulmuş olan Dâru’l-Hikmeti’l İslâmiyye’nin başkan, üye ve kâtiplerinin maaşlarının, Meclis-i Meşâyih personelininkinden daha fazla olduğudur.92

      Yayımlanmış olan bu kanununda ve esbab-ı mucibe layihasında da Meclis-i Meşâyih ile ilgili bazı bilgilere yer verilmiştir. Buna göre; Meclis-i Meşâyih tekke ve zaviyelerin tarikat adabına göre idarelerini temin etmek, postnişinleri aydınlatmak ve irşat etmek, ehliyetli faziletli ve muktedir kişileri şeyhliğe seçmek ve tayin etmek vazifesiyle sorumlu tutulmuştur. Meclis-i Meşâyih’in mevcut yapısıyla, bu görevini yürütmekte yetersiz kaldığı bu nedenle kanunun ikinci maddesi ile yapısının genişletilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir.93

      Çıkarılmış olan bu kanunun dördüncü maddesi gereğince, 18 Temmuz 1334 tarihinde, on dokuz maddeden oluşan Meclis-i Meşâyih’in son nizamnamesi yayımlanmıştır. Böylece Meclis-i Meşâyih’in 1864 yılında başlayan kuruluş süreci ve yapısındaki değişiklikleri içeren düzenlemeler, 1918 yılında tamamlanmıştır.

      Meclis-i Meşâyih Nizamnameleri

      Tasavvufi hayatı düzenlemek ve kontrol etmek amacıyla, Şeyhülislamlık makamına bağlı olarak kurulmuş bir kurum olan Meclis-i Meşâyih’in görev ve sorumluluklarını belirleyen üç nizamname düzenlenmiştir. Meclisin ilk kuruluş girişimleri 1864 yılında, Şeyhülislam Atıfzade Ömer Hüsameddin Efendi döneminde başlamıştır.94 1864 yılında İstanbul ve Bilad-ı Selase’de bulunan tekke ve zaviyelere yapılacak atamalarda, dervişler arasındaki ihtilafı çözmek amacıyla Şeyhülislamlık bünyesinde Meclis-i Meşâyih kurulmuştur. Fakat bu kuruluşta, kurum için nizamname düzenlenmemiştir. Evkaf Nezaretinin, kurulmuş olan bu meclisin yazışmalarını dikkate almaması nedeniyle kurum işlevsiz kalmıştır. 7 Ekim 1866 tarihinde, dönemin şeyhülislamı Mehmet Rıfkı Efendi meclisin işlevsiz kalmasından rahatsız olmuş sadarete başvurarak tekrar kurulmasını talep etmiştir. Bu girişim sonucunda, 15 Kasım 1866 tarihinde Meclis-i Meşâyih Nizamnamesi onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Meclis-i Meşâyih’in on yedi maddeden oluşan ilk nizamnamesi kurumun arşivinde bulunan kayıtlarda yer almamaktadır. Osmanlı arşivlerinde bulunan bu nizamname Muharrem Varol tarafından 2010 yılında bulunup yayımlanmıştır.95 Meclisin kuruluşundan yaklaşık yarım asır sonra 1918 yılında yayımlanmış olan Meclis-i Meşâyih Nizamnamesi, dönemin basınında yer almıştır. Meclis-i Meşâyih’in ilk nizamnamesinin uzun süre bulunamamış olması konu ile ilgili araştırmalar yapmış olan bilim insanlarının, 1918 yılına ait ikinci nizamnameyi göz önünde bulundurarak değerlendirme yapmalarına neden olmuştur. Meclisin ilk nizamnamesinin bulunamaması nedeniyle değerlendirmelerini son nizamname üzerine yapmış olan araştırmacılar, ikisinin de muhtemelen benzer olacağı düşüncesini ifade etmişlerdir. “Aynısı olmasa da ufak tefek ilave ve değişikleri ihtiva eden bir devamı olduğu ileri sürülebilir”.96 Meclis-i Meşâyih’in ilk nizamnamesinden sonra 1891 yılında, ortaya çıkan bazı ihtiyaçlar nedeniyle bunun tadil edilmesi yoluna gidilmiştir. Meclisin kuruluşundan beş yıl kadar sonra yirmi iki maddeden oluşan ilkinin tadil edilmiş bir şekli olan nizamname yayımlanmıştır.

      Meclis-i Meşâyih kurumu için son yapılan düzenleme 1336/1918 yılında olmuştur. 1918 senesinde on dokuz maddeden oluşan kurumun son nizamnamesi yayımlanmıştır.

      Meclis-i Meşâyih’in İlk Nizamnamesi

      Meclis-i Meşâyih’in ilk nizamnamesi 27 T.evvel 1382 tarihlidir. On yedi maddeden oluşmaktadır.97 Nizamnamenin ilk maddesinde, Meclis-i Meşâyih’in meşihat makamına bağlı bir kurum olduğu, ele aldığı konuları ve görüştüğü konularla ilgili raporları Şeyhülislamlık makamına sunmakla görevli olduğu belirtilmiştir. Meclis-i Meşâyih’in ele almış olduğu konularla ilgili doğrudan hüküm veremeyeceği, bunlarla ilgili nihai onay mercisinin meşihat makamı olduğu ifade edilmiştir. Meclis-i Meşâyih’in faaliyetlerine baktığımızda alınan kararların onay için Meşihat’a sunulduğunu hatta kurumlar ile yapılmış yazışmaların da bir üst makam olan Şeyhülislamlık makamının havalesi ile gerçekleştiği görülmektedir.98

      Nizamnamede, meclis üyelerinin çalışmalarını nasıl yapacakları da açıklanmıştır. Buna göre ele almış oldukları konuları, adalet ve hakkaniyet ölçüleri içerisinde incelemeleri, şahıslara ait meselelerde, kişileri dinleyerek tarafsızca karar vermeleri istenmiştir.

      Nizamnamede daha sonra şeyhlik makamı boşalan tekkelere yapılacak atamalar hususunda bilgiler verilmiştir. Bu bölümde çocuksuz olarak vefat eden şeyhlerin yerine nasıl atama yapılacağı ve bunun şartları belirlenmiştir. Bir şeyhin vefatı hâlinde çocukları yoksa merkez tekkenin yapmış olduğu önerinin dikkate alınacağı, teklif edilen adayın tarikat halifelerinden birisi olması, dinî ve manevi ilimlerde ehliyet sahibi bir kişi olması istenmiştir. Meclis-i Meşâyih, atanacak kişinin istenilen şartları taşıyıp taşımadığını tespit etmekle yükümlü tutulmuştur. Meclis, merkez tekkenin önerdiği kişiyi yeterli bulmaması durumunda atamasını yapmama hakkına sahiptir. Şeyhlik görevi müştereken yürütülen tekkelerde, birinin sonrasında çocuk bırakmadan vefatı durumunda, ortak olan diğer şeyhin ilmî durumunun ve ehliyetinin dikkate alınacağı, bunların istenilen düzeyde olması durumunda müşterekliğin ortadan kaldırılacağı belirtilmiştir. Bu durumda müştereken şeyhlik görevinin ortadan kaldırılmasının hedeflendiği anlaşılmaktadır. Ölen şeyhin bir çocuğu varsa ve ehliyeti ispat edilmiş ise meclis tarafından görevin bu kişiye verileceği, aksi durumda tekkenin ait olduğu tarikata mensup hülefa arasından ehliyetli birisinin seçileceği belirtilmiştir. Şayet söz konusu tarikatın hülefası arasında da ehliyetli birisi bulunmaz ise seçimle tasavvuf ehli başka birisi belirlenip ona görev verilecektir. Ölen şeyhin evladı küçük ise ehliyet kesbedene kadar yerine bir kişinin vekil tayin edileceği ifade edilmiştir. Atanacak vekilin de söz konusu tekkenin mensubu olduğu tarikatın hülefalarından birisi olması, şayet bunlar arasında uygun bir kişi bulunamaz ise diğer şahıslardan ehliyeti ispat edilmiş bir kişinin atanacağı şartı konulmuştur. Nizamnamenin atamalarla ilgili maddelerinde birinci önceliğin ehliyetli olma, ilmî ve dinî konularda yeterli olmak şartına bağlandığı görülmektedir.

      Nizamnamede

Скачать книгу


<p>91</p>

BOA, (ŞD) Şura-yı Devlet, 2569/21, lef 3, 11 Şubat 1891.

<p>92</p>

BOA, Duit, Dosya no.37-2; İzmirli İsmail Hakkı, “Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye Kanunu ve Esbab-ı Mucibe Layihası”, İstanbul, 1336, s. 4-6.

<p>93</p>

BOA, Duit, Dosya no.37-2; İzmirli İsmail Hakkı, age., s. 4-6.

<p>94</p>

Varol, agm., s. 42.

<p>95</p>

Varol, agtz., s. 471-474; Varol, agm., s. 60-63.

<p>96</p>

Gündüz, age., s. 205.

<p>97</p>

BOA, MVL, 1042/39, lef 2.

<p>98</p>

Bkz. 1739, s. 73; 1744, s. 52.