Cinci Hoca. M. Turhan Tan

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Cinci Hoca - M. Turhan Tan страница 22

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Cinci Hoca - M. Turhan Tan

Скачать книгу

Kösem Sultan’la anlaşarak pazarı darmadağınıklıktan kurtardı. Kadınlık vaziyetleri padişahla aşk oyunu yapmaya müsait olmayan, fakat dilbazlıklarıyla, zekâlarıyla, düzenbazlıklarıyla halayıklar üzerinde nüfuz yürütecekleri hissedilen Hubyar Kadın’ı başkâhya yaptırdı. Şekerpare, Şekerbulu, Saçbağı isminde üç kadını müşavir sıfatıyla onun emri altına verdi. Bu komisyon, hiç sezdirmeden padişahın halayıklarla temasını kontrol edecek, cümbüşte ifrata gidildiğini görür görmez valide sultana haber verecek, o da Cinci Hoca’yla görüşüp oğlunun cinlerin eline düşmemesini temin ettirecekti.

      Plan bu kadarla kalmıyordu. Padişahı devlet işleriyle alakalandırmayı da hedef tutuyordu. Zeki Safranbolulu bu ciheti düşünürken Deli İbrahim’e yine cin padişahlarından örnekler göstermiş ve şu biçimde tavsiyeler yapmıştı:

      “İnsanlar gibi cinler de yetmiş iki buçuk millete ayrılmıştır. Her milletin bir padişahı vardır. Bunların hepsi silahtar adı ile birer gözde kullanır. Çünkü silah, kudretin timsalidir. Rahmetli kardeşiniz de nereden öğrendiyse cin padişahlarını taklit etti, o biçimde bir silahtar kullandı, âleme şan verdi. Hâlbuki sizin henüz muteber bir silahtarınız yok. Cin hanlarından, hakanlarından niçin aşağı görünesiniz. Hemen bir münasip kulunuzu silahtar yapın, tantananızı yükseltin.”

      Şahişahanlardan, Mehlikayi Efsunilerden, Nurülkamerlerden, Dürrettaclardan ve hele kardeşi Sultan Murat’tan geri kalmayı kendine yakıştıramayan Deli İbrahim, saltanat kudretinin timsali denilen silahtarlığı hangi bir gözdeye vereceğini kestiremediğinden sordu:

      “Bu işin ehli kim ola, ne dersin?”

      “Cenabınıza malumdur ki göz kamaştıracak silahtar boylu boslu, son derece yakışıklı ve güçlü kuvvetli olur. Erkek gözdelerin de sıfatları budur.”

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Muadele: Anlaşılmaz iş. Muamma.(e.n.)

      2

      Dek etmek: Olmayan bir şeyi uydurup olmuş gibi konuşmak. (e.n.)

      3

      Hamyaze: Kötü hareket, fena iş. (e.n.)

      4

      Mekr-ü al etmek: Hile kurmak, aldatmak (e.n.)

      5

      Kösem’in ammisi dediği Birinci Mustafa’dır ki tam manasıyla zırdeliydi. Fakat onu rahmani meczup ve veli sayanlar da vardı. (y.n.)

      6

      Tebadül: Değişim (e.n.)

      7

      Cıl veye cil malum olduğu üzere düşmanlık, yiyicilik, yerine göre de alışkınlık, yakınlık ve sebebiyet ifade eden bir edat olup isimlere eklenir: Adamcıl, tavşancıl, ölümcül kelimelerinde olduğu gibi. Biz kadıncıl kelimesini kullanmakla kadına yakın, alışkın ve düşkün manasını ifade etmek istedik. (y.n.)

      8

      Riyazi: Matematiksel. (e.n.)

      9

      Hurde: Pek ince ve küçük. (e.n.)

      10

      Kâm almak: Bir şeyden olabildiğince zevk almak, keyfini çıkarmak. (e.n.)

      11

      İpliğini boyamak: Hile hazırlamak (e.n.)

      12

      Say: Çalışma, çalışıp çabalama. Gayret sarf etme. (e.n.)

      13

      Dâhiye: Hârikulâde zekâ ve fetanet sahibi. (e.n.)

      14

      Germi vermek: Ateşlendirmek, hızlandırmak. (e.n.)

      15

      İstikbal etmek: Karşılamak. (e.n.)

      16

      Tezyif etmek: Aşağısamak, küçüksemek, alay etmek, eğlenmek. (e.n.)

      17

      Tehzil etmek: Alaya almak. (e.n.)

      18

      Emirgân. (y.n.)

      19

      Köftehor, Fatih’in kanunnamesinde şuna buna kadın götüren sefil adam mevkisinde kullanılmıştır. (y.n.)

      20

      Tenezzüh: Gezinti. (e.n.)

      21

      Tecellüt: Tekellüfle celadet göstermek. Kendini şecaatli ve cesaretli göstermeğe çalışmak. (e.n.)

      22

      Fürce: Methal, girecek yer, boşluk, açıklık, çatlaklık. (e.n.)

      23

      Evliya Çelebi bu köçekleri şöyle tarif eder: “İbrahim Han’ın malumuydu. Süğlünşah, Mahmutşah, Nazlı Yusuf gibi meypare hayvanlar diba, zerbaf ve zerdûz, çarkubab etekliklerle meydan-ı muhabbette tavusu bağı İrem

Скачать книгу