Ulpan. Gabit Müsirepov

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Ulpan - Gabit Müsirepov страница 6

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Ulpan - Gabit Müsirepov

Скачать книгу

ağır bir aşağılama idi.

      Tilevimbet’in çalım satması, Müsirep’i de rahatsız etmişti, bu sebeple o, sözün sonunda biyi iyice yerin dibine soktu.

      –İlk gelişinizde sağ salim dönmüştünüz… Peki, ikinci gelişinizde ne oldu, hatırlıyor musunuz? Diye Müsirep azıcık duraksadı ve Eseney’in gözüyle işaret etmesini dikkate almayarak, -Bindiğiniz atınızdan da olup geri dönmüştünüz! Dedi.

      Kenesarı’nın Kerey-Uvak boylarına ikinci defa gönderdiği elçisi Tilevimbet Biy’in, o defa büyük bir utanç yaşayıp geri döndüğü doğruydu. “Ağzı iyi laf yapan” biri olarak bilinen biy, atasözleri ile halkı uyutuyordu. Beş bolıs Kerey-Uvak’ın arasında büyük bir heyecan hâsıl olup, onlar düşünceden çok, güzel sözlere itibar eder olmuşlardı. Bu söz ustalığı, biyin kendi ustalığı değildi elbette, onun evirip çevirerek söylediklerinin, zaten halkın kendi öz hazinesi olduğunu cahil halk fark edemiyordu.

      –Peh peh, nasıl söyledi ya hu! Halkın derdine dertlenen Edige olsa ancak böyle olurdu! Gibi sesler çıkmaya başladığında, Tilevimbet:

      –İdrak ettiyseniz, bu bana yeter halkım! Diye gururlandı.

      Tam o sırada, kalabalığın arasında oturan Eseney Biy’in önüne kır sakallı bir adam gelip çöktü:

      –Adil biy diyerek huzuruna geldim, sana başvurdum, Ese-ney. Ricamı dinle! Bu evliyalık taslayan Tilevimbet Biy’in bindiği sarı rahvanı kimin acaba? Eğer bunu biliyorsanız söyler misiniz? Dedi.

      –Kendinindir herhalde! Dedi Eseney. Tilevimbet Biy birisinin atına binip geziyor mu diyorsun?

      –Eseney Biy, kurduğun tuzağın varmış demek! Dedi Tilevimbet öfkeyle bağırıp.

      –Yok, Eseney Biy, altı ilçeye ünü yayılan sarı rahvan at benimdir. Bu kişi başkanlığında geldiler, iki hafta oldu, sarı rahvanın neslini önlerine katıp hepsini götürdüler. Ondan sonra da kendim dün göçüp Kpitan şehrinin girişinde durakladım.

      Az önce Tilevimbet’e saygı duyan halk, şimdi birdenbire ona karşı oluvermişti.

      –Ayıp ayıp!

      –Ölmek bile bundan daha iyidir!

      –Peki, sen kimsin? Diye sordu Eseney.

      –Birinin adı iyi namıyla ünlenir, birinin adı ise rezilliğiyle! Atıgay-Karavıl Savıtbek’in adı, eğer sarı rahvan rezilliğiyle duyulduysa, işte ben, o sarı rahvanı ile adı duyulan koyunlu Atıgay’ın bir kötü ihtiyarıyım.

      –O zaman sen Jamanbalasın ya hu!

      –Öyle diyorsan öyleyizdir.

      –İşte biy efendim, hükmü kendiniz veriniz, dedi Eseney Tilevimbet Biy’e.

      –Kırk kamçı falaka!

      –Kime?

      –Biy hakkında şikâyette bulunana elbette!

      Eseney, biraz duraksadı ve:

      –At senindir! Dedi Jamanbala’ya.

      Müsirep, Tilevimbet’e işte bu yaşanan olayı hatırlatıp, ona laf dokundurdu ve artık daha fazla ileriye gitmedi. Tilevimbet’in donakalan vücudu taş gibi oldu.

      Eseney, Şıngıs’a doğru dönüp konuşmaya başladı:

      –Öfkelenerek gelmişsem de sebebi varmış Ağa Sultan. Kusuruma bakma! Tay yüzen kara saba, tay kazan denilenler artık günümüzde boş sözler. Ekmek ile oynamayalım. Ekmek, artık her Kazak’ın gün görmesi anlamına geliyor. Vakti zamanında kara sabası olan, tay kazanı olan hanlar hangi Kazak’ı doyurdu? Han’ın kazanını da sabasını da Kazak halkı dolduruyordu daima. Şimdi de öyle. Tekrar diriltip han seçtiğin kişi, hanlığını nerede kuracak? Betbak’ın çölüne mi? Bundan iki üç yıl önce Kenesarı’yı han seçiyoruz diye yaygara koparan halk, şimdi sıra sıra dizilip kendi topraklarına dönüyor. Benim bildiğim bir şey varsa o da, Kenesarı altı vilayete han olmak bir yana, kendi yurduna dahi sığamadan bozkıra, Sarıarka’ya doğru kaçmakta. Şimdi o, kaçak, diye sustu.

      Şıngıs’ın kendi düşüncesi de buna yakın idi. Napolyon’u yenip, Batı dünyasının tekebbürlüğünü ezip geçen Rus teçhizatına karşı başkaldırmaya, şimdi hangi büyük ülke olursa olsun, cesareti yetmezdi. Böyle bir güç şu anda yeryüzünde mevcut değildi! Doğrusu Kenesarı, sadece halkı biraz kışkırtıp düzeni bozmuştu, ama bir süre sonra bastırılıp, bu isyan hareketi sona erecekti. Diyelim ki, Üç Cüz’ün bolısları ve biyleri baş başa verip Kenesarı’yı han seçerse, mümkün, Kazakları müstakil bir halk olarak kabul eden Çarlık, zulmünü onlardan hiç eksik eder miydi, ya da ne yapardı? Fakat hanlık denilen şey ebediyen var olamaz. Ağa Sultan bunu çok iyi biliyordu. Talan ve eşkıyalıktan bıkıp usanan öfkeli halkın, “Çok yaşasa Kenesarı yüze kadar yaşar!”15 demeye başlaması, her yere yayılmıştı. Kalabalık halk ondan uzaklaşmaya ve ondan tamamen ayrılmaya başlamış gibiydi. Bu oturan kara çopur, bunların hepsini tamamiyle idrak edip, han soyundan olan Ağa Sultan’ın yüzüne doğrudan söylemekteydi. Ya halkının yanında ol, ya da akrabanı savun, iki taraftan birini seçerek safını belirle demişler ya hu.

      Çarlık’ın koyduğu düzene göre, önce, Ağa Sultan olan kişi Kenesarı’ya karşı mücadele etmeliydi. Bunu nasıl yapacaktı? Tilevimbet Biy, asker toplayıp Kenesarı’ya katıl diye emir vermişti. Buna nasıl gidecekti?

      Eseney yine konuşmaya başladı:

      –Kenesarı Kerey-Uvak’ın tam kalbine binlerce asker toplayıp, bugün yarın saldırayım deyip duruyor. Bizim de oturup bakacak halimiz yok herhalde. Neticede, bu defalığına bir kısmımız saygı gösterip sesimizi çıkarmayacağız. Özellikle bunu haber vereyim diye geldim…

      Söz arasındaki birazcık boşluktan faydalanıp Tilevimbet Biy Eseney’e dönüp:

      –Amankaragay ilçesinin en üst düzey biyi Eseney, Rusların heybe taşıyıcısı olmuş dendiğini işittiğimizde sevineceğimizi de, utanacağımızı da bilemedik… sen kendine hangisini layık görüyorsan, bizim için de öyle olsun. Hayırlı olsun! Diyerek âdeta bir büyü böceği gibi yakıp geçti.

      Eseney hiç çekinmedi.

      –Eseney’in eski heybesine Kenesarı’nın iki yüz batırı sığdıktan sonra, ben heybemden tamamen razıyım, dedi o. -AtıgayKaravıl’ın hatırı sayılır biyi idiniz, Kenesarı’nın ayakçısı olup boş işlerle uğraşmanız size de hayırlı olsun…

      İkisi arasında yaşanan bu didişmenin ardından ikisi de sustu. Üçüncü yılına varan çatışmalarda Eseney, Kenesarı’nın iki yüz kadar askerini esir edip Stap’a teslim etmişti. Bu sebeple ona, horunjiy16 unvanını vermişlerdi. Tilevimbet Biy, Ağa Sultan seçiminde eski biylik unvanını bırakıp, şimdilerde Kenesarı’nın “ayak işlerinde” hizmet ediyordu. İki biyin devamlı karşılıklı atışmaları bu sebeplerle idi.

      Şıngıs çok

Скачать книгу


<p>15</p>

“Köp bolsa kenesarı cüzge keler, jüzge jetse ajal kelip ol da öler.” Kazaklar arasında Kenesarı isyanı ile ortaya çıkan “Kenesarı en çok yüz yaşına kadar yaşar, yüz yaşına gelse bile ecel gelir nihayetinde o da ölür.” anlamına gelen bir sözdür.

<p>16</p>

Horunjiy: Subaylıkta bir rütbe.