Yabancı. Dinis Bülekov

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Yabancı - Dinis Bülekov страница 21

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Yabancı - Dinis Bülekov

Скачать книгу

gibi. Ama benim yerime kim geliyor ki. Belki…

      Gilman gülmeyi kesti. Yüzü ciddileşti.

      – İşte Keşfi bu sorun beni düşündürüyor. – Sonra hemen canlandı. – Sen nasıl bakıyorsun, işte bu, senin gibi bir okul müdürü parti komitesi sekreteri olarak tayin edilirse? Umurzakov’u? Çünkü, Gilman Semirhanoviç diye göze girmeye çalışıyor. – O masanın arasında kadehleri düzeltmeye çalışan Buranşa Necmiyeviç’i işaret etti. – Dilinin altındakini öğrendim, bence tamamen razı. Senin gidinceye kadar onunla konuşman gerekir.

      Bu kez Kutlubayev, Gilman’ın ensesine vurdu:

      – Tabi, tabi kolhoz çevresinde Parti Teşkilatı Sekreterinin rolü hakkında konuştuk. Unuttun galiba. Hatırladın mı? Ben gitmemiştim. E, sen kendine yarayacak bir parti komitesi sekreteri arıyorsun. Bu doğru değil mi yani? Onun, birincisi kendi insiyatifi olmayacak. İkincisi de senin emirlerini yapacak, hayata geçirecek biri olacak.

      İkisi de ciddi bir konuya geldiklerini fark etmedi bile. Kutlubayev de, Nurihanov da, RAPO Sovyeti başkanını ayık karşılamak için hâlâ çok içki içmemişlerdi. Şimdi RAPO’suz köy yerinde kılını bile kıpırdatmak mümkün değil. Böyle onlar şarap ile hemen sarhoş olan kişiler değil ama bugün bayram yapma sebepleri önemliydi. Ama şimdiye kadar katlandılar.

      Yoldaki araba yaklaşıyordu. İkisi de buna baktı biraz.

      – Arğınbayev’in arabası bu… diye belirtti Kutlubayev.

      Gilman biraz önceki önemli konunun dışına çıkmadı:

      – Keşfi, işte elini vicdanına koyup konuş, hadi, Parti Teşkilatı Sekreteri beni dinlese, kötü mü yani? Seninle nasıl anlaşıp çalıştık?

      Kutlubayev pencere çerçevesini ovalayarak düşündü, kafasını topladı.

      – Bence, anlaşıp çalışmak kötü değil, dedi o. Ama ikinci bir şeyi de dikkatlice gözden geçirelim: İlçe çevresinde partinin birinci sekreteri bütün kolhoz-sovhozları42, ilçe merkezindeki teşkilatları, sanayi işletmelerini doğrudan yönetiyor. Yürütme kurulu bu kararı, işaretleri hayata geçirmek için çok yardım ediyor. E, köye gelince, bu niçin değişecek? Gerçekte Köy Sovyetleri müşterek işten uzaklaştı, çoğumuz da onun işlerini yapmaya gayret göstermedik. Onların ikisi bu kez, gayriihtiyari, milletvekillerinin Yüzşişme Köy Sovyeti Başkanı Yeğeferova’ya bir baktı. Meryem Kenzeferovna tek başına boş masanın ardında sıkılarak oturuyordu. Ama yerlerine hâlâ ulaşan yok ki. Kim ilgilenecek ki bununla?

      – Sen Keşfi! – diye güldü Gilman anlamlı bir şekilde, o yine yalnız iş yapmaya çalışan Yeğeferova’ya göz attı. Köy Sovyeti Başkanı, eli yüzü düzgün olsa da hiç evlenmemiş yaşlı bir kızdı. İlk önce kolhozun komsomol43 teşkilatı sekreteri oldu, daha sonra da Nurihanov zamanında komsomol ilçe komitesi uzmanlığına yükseldi. Oradan Yüzşişme Köy Sovyetine başkan olarak seçtiler. Nedense erkekler ondan uzaklaştı. Yaptığı görevden mi şüphelendiler, yoksa gönlünü açmaya kendisinin vakti olmadı mı, anlaşılacak gibi değil. Karısını boşayan bir iki kişi istetti galiba, ama o onları hakir gördü.

      – Meryem ikinci iş, – diyerek el salladı Kutlubayev. – Üzülüyorum onun için. Kendi ailesini kuramadan kalması da bizden, ayrıca benim kabahatim de var.

      Gilman bu kez gerçekten de güldü. Onlara başkaları da bakışlarını yöneltti, hatta Meryem bile kafasını kaldırıp baktı.

      – Oturunuz şimdi yiğitler, – dedi o. – Beni yalnız bıraksanız daha iyi…

      – Hemen, hemen Meryem! – Gilman ona bakıp gülümsedi. Keşfi’yi oturması için çağırdı. Diğeri tersledi.

      – Bekle, konuşmayı tamamlayalım. Arğınbay gelirse o zaman başkaları bir şey söyleyemeyecek.

      – Öyle deme…

      – Desen de demesen de böyle. İşte dinle: Bölgede parti teşkilatlarının rolünü arttırmak gerek. Sen buna yardım et. Lenin partinin temelini attığında bölgelerdeki ilk teşkilatlar hakkında da bu görüşte olmuşlar. Onun talimatı değişmiyor. Hâlâ esas prensipler öyle. Ama biz Moskova’dan uzakta olanlar, bu dağların taşların arasında yaşıyor, kendimizi aşamıyoruz, bozulmaya yol açıyoruz. Aklımız da yetmiyor… Düzeltecek birileri de yok…

      Nurihanov bu kez gerçekten şaşırdı.

      – Bak, bak, sen öfkelenip, akıl mı veriyorsun yani?

      – Yok, Gilman öfkeyle değil üzülerek gidiyorum. Biliyorum, orada benim üstümde de başkanlar çok. Bu kaygılandırmıyor.

      Büyük yoldan gelen araba, iki farını dalgalandırıp Kolhoz Sokağına dönmesiyle, Gilman kapıya atıldı.

      – Karşılayayım hemen… – O, Umurzak’a seslendi: – Buranşa, herkesi oturt, çıkıp durmayın! Ben sadece…

      Kutlubayev niyeyse yerinde kaldı. Nedense çok ciddi o bugün. Misafirliğe geldiğine de pişman oldu. Ama bunun uygun olmadığını da çok çabuk anladı. Gilman, ne desen de onun dostu yani. Nişan almak oyun değil. Çalışkanlığı, mahareti için verdiler ona. Nitekim çok doğru da oldu. Daha da heyecanla çalışmak için bir neden olarak bakmak gerek. Böyle düşündü Keşfi.

      Pencere gerisinden Arğınbayev’i gördü. Arabadan çıkar çıkmaz selamlaştı ve ışığa, eşiğe doğru yürüdü. Gilman arabanın içinden çanta alan Nefise’yi bekledi galiba, kız gelince, karanlıkta onu kucaklayıp bağrına basmayı da unutmadı. Diğeri kucaktan kurtulunca çantayı Gilman Ağabey’ine tutturup, kendisi Arğınbayev’in arkasından koştu.

      “Gilman’a hayat kolay veriliyor…” diye serzenişte bulundu Keşfi. Yerine yürüdü.

      …Arğınbayev odayı şişman gövdesi ile doldurunca ziyafet tamamlanmış gibi oldu. Meclis devam etti. O anda Aznağol Hibetoviç:

      – Kardeşim, kim, Gilman Semirhanoviç, kıyafetini de, nişanını da gördük. Nurbike kıyafetin çok iyisini satın almış. Zevki iyi kardeşimin. Artık çıkartsan da olur, – diye şaka yaparak söze başladı. O, özellikle ısrarla yanına oturtulan Nefise’ye şakacı bakışlarını çevirdi, göz kırptı. Herkes bunu görünce rahat rahat güldü. Arğınbayev şu andaki hâlinden, yerinden, kendini bekleyip karşılayanlardan memnundu. Keyfi yerine geldi. Yağ bürüyen gözleri mutlu parladı. Kalın kaşlarını bir çattı, bir indirdi bir kaldırdı, sarı patatesi hatırlatan büyük burnu, gelmesi şerefine kadeh kaldırılınca terledi. Kalın dudakları, büyük ağzı tek bir dakika bile durmadı. Yemek yediği esnada, hatta çiğnemeyi bırakıp konuşma da yaptı. O, şişman olmasına rağmen hareketli, çevik, çenesi de başını çevirdiğinde ya iki, ya üç katlı oluyordu.

      Gilman ona bakıp memnuniyetle gülümsedi. En sevindiği şey, Nefise’yi evine göndermeden, yalnız gelen Arğınbayev’in yanına oturtması oldu. Çünkü, onu niye çağırdığından şüphelenir, Nurbike’si sormaya başlardı. E, böyle iyi, ziyafeti süsleyip oturuversin. Dahası, Arğınbayev

Скачать книгу


<p>42</p>

Sovyetler Birliği’nde ziraat için kurulan büyük çiftlikler.

<p>43</p>

Komünist gençlik birliği.