Türkistan'da Ceditçilik ve Mahmud Hoca Behbudî. Shavkat Kushmuratov

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Türkistan'da Ceditçilik ve Mahmud Hoca Behbudî - Shavkat Kushmuratov страница 9

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Türkistan'da Ceditçilik ve Mahmud Hoca Behbudî - Shavkat Kushmuratov

Скачать книгу

kendi evinde Terbiyat adında bir Usûl-i Cedit Mektebi açtı ve yine aynı yılda edebî konuları içeren Güldeste-i Edebiyat’ı yazdı. 1916 yılına geldiğimizde arka arkaya Eski Mektep-Yeni Mektep, Mazlume Hatun, Köknarı isminde oyunlar yazdı. 1922 yılında Zerafşan gazetesinin tahrir heyetinde görevlendirildi. 1924 yılında ise gençlere hitap eden mizah konuları içeren Meşrep dergisini çıkardı.79

      O, tüm eserlerinde, halkın cehaletten kurtulması için çaba göstermiş, cahillikle özgürlüğe ulaşılamayacağını ifade etmiş, halkını sömürgecilere karşı uyarmıştır. Özellikle tiyatro oyunlarında bu mesajı vermeye çalışmıştır. Arkasında bunca ölümsüz eser bırakan Ceditçi yazar, 1942 yılında vefat etmiştir.80

      Abdülkadir Şakuri (1875-1943): Medrese eğitimi görmüş Şakuru Tercüman gazetesi ve Tatar arkadaşları vasıtasıyla Racabamin’de ilk Usûl-i Cedit Okulunu açtı ve burada okutulmak için üç ders kitabı yazmıştır. Modern eğitim kurumlarını görmek için 1909’da Kazan’a, 1912’de İstanbul’a geziler yaptı.

      Ceditçilerin Faaliyetleri

      “Orta Asya Ceditçilerinin babası” olarak bilinen Mahmud Hoca Behbudî (1875–1919), Türkistan Ceditçilerinin birleştirilmesinde önemli bir rol oynadı. Türkistan’daki aydınlanma hareketinin gelişmesine büyük katkıda bulundu. Münevver Kâri, Behbudî ve başka aydınların çabaları, 1905 İhtilâli’nden sonra sonuçlarını vermeye başladı. Rusya’daki ihtilâlci hareketin başarılarından cesaretlenen Münevver Kâri, Ahmedcan Bentimur, İsmail Abid, Abdullah Evlâni ve Abdullah Hocayef’in öncülük ettiği Orta Asya liberal hareketi etkili olmaya başladı. Taşkent’te Ceditçiler Hurşid, Şöhret, Asya, Seda-i Türkistan, Terakki gibi gazeteler yayımlamaya başladılar. Buhara’nın yanı sıra Semerkant da Cedit Hareketinin ikinci önemli merkezi haline geldi. Burada Behbudî ve arkadaşları Semerkant ve Ayna’yı yayımladılar. Hareket Namangan, Hokand ve Fergana’da da kök salmaya başladı. Buralarda Seda-i Fergana, El-Bayrak ve Yurt dergileri çıkmaya başladı. Bu yayınların çoğu kısa ömürlü olmalarına rağmen reformcu fikirlerin yayılmasına önemli katkıda bulundular.

      1909’da Ceditçiler, Yardım adlı bir kültür derneği kurdular. Bu dernek yeni Özbek, Tatar ve Türk yazınına ait kitapları Orta Asya’nın bütün önemli kentlerine dağıttı. Derneğin çabaları sonucu, Usûl-i Cedit okullarının da sayısı artmaya başladı. 1908 yılında tüm Türkistan Genel Valiliğinde 92 Cedit okulu vardı. Aydınlar, yeni okulların ulusal kadroların ve Türkistan’daki genç kuşağın yetiştirilmesindeki önemini vurguladılar. XIX. yüzyılın sonunda, Orta Asya’da sadece birkaç yeni okul vardı, ancak 1911’e kadar sayı 63’e ve öğrenci sayısı 4106’ya yükseldi.

      Türkistan Cedit Hareketinin temsilcileri aydın insanlardı. Aydınlar, bilgiyi yayan geniş görüşlü insanlardı. Siyasal anlamda aydınlanma, halkın özgürleşmesi ve millî devlet fikirlerinin desteklenmesidir. Türkistan aydınları cehaleti, kültür eksikliğini, medeniyetsizlik ve dinî mutaassıplığı geri kalmışlığın temel nedenleri olarak yorumladılar.

      Önde gelen Ceditçilerin yurt dışına yaptıkları gezilerde edindikleri bilgiler ışığında Özbek geleneksel müziğinde Avrupa müziğinin kazanımlarından faydalanılmaya çalışılması dikkate şayandır. Ayrıca 1919’da Taşkent merkezli Eskişehir’de Türk Halk Konservatuvarı’nın şubesi kurulmuş, sanat alanında da yenileşme ve gelişim sağlanmaya çalışılmıştır. Cedit Hareketinin bir diğer önemli yönü de millî basın ve gazeteciliğin kurulmasına yaptığı katkıdır. Türkistan Ceditçiligi ayrıca, Rus devrimci hareketinin kazanımlarını da etkin bir şekilde kullanmıştır. İmparator II. Nikolas 17 Ekim 1905’te devrimci-demokratik hareketin baskısı altında özel bir manifesto imzalamak ve konuşma özgürlüğü, demokrasi, ifade özgürlüğünü getirmek zorunda kalmıştır.

      Türkistan’ın ilerici zenginleri, gerekli meslekleri sürdürmeleri için yurtdışına gençleri göndererek, halka hizmet eden gençleri ve onları önemseyen Ceditçileri desteklediler. Andican’dan Mirkomil Mirmuminbaev bu projeye büyük yatırım yaptı. 1910’da Buhara'da Mudarris Haci Rafi, Mirza Abduvahid, Hamid Hoca Mehri, Osman Hoca ve Muhammaddin Mahdum Tarbiya-i Atfol Derneği’ni (Çocuk Eğitimi Derneği) kurdular. 1911’de 15 öğrenci ve 1912’de 30 öğrenci Türkiye’ye eğitim icin gönderildi.81

      Ceditçilik Hareketi kendi edebiyatını oluşturmaktan da geri kalmadı. Cedit edebiyatı ile Türkistan edebiyatı tarihinde yeni bir dönem başladı. XX. yüzyılın başından 1937’ye kadar çok sayıda büyük şair ve yazar vardı: Molla Nefes, Evliya Kuli, Miskin Kılıç, Kamil Harezmi, Muhammed Aminhoca Mukumi, Zakircan Furkat, Mahmud Hoca Behbudî, Abay, Muryakup Dulat, Abdurauf Fıtrat, Aşurali Zahiri, Tavalla, Ubaydulla Zavqi, Abdulhamid Süleyman Çolpan, Avaz Ötar, Abdulla Evlanî, Hamza Hakimzade Niyazi, Sedriddin Ayni, Abdulla Kadiri, Muhtar Avaz ve vb82.

      Köleliğe alışık olmayan Türkistan halkı, memnuniyetsizliklerini önce yavaşça sonra da yüksek sesle ifade etmeye başladı. 1904-1907’de Semerkant bölgesinin köyleri, genel olarak zulme karşı mücadeleye başlayan Namaz Pirimkuloğlu liderliğindeki kurtuluş hareketini başlattı. Siyasî örgütler ortaya çıkmaya başladı. Abdulla Evlanî (1878-1934) biyografisinde 1904’te Taşkent’te gizli bir Cedit teşkilatı çalışmaya başladığını belirtiyor. 12 Mayıs 1909’da Taşhaci Tuyokbaev, Nizamkari Molla Husanov, Molla Abdulla Evlani, Munavver Kari Abduraşidhanov, Başirulla Asatillahocaev himayesinde 41 maddelik tüzüğe sahip bir yardım derneği kuruldu. 2 Aralık 1910’da Buhara, Müderris Haci Rafi, Mirzo Abduvahid, Hamidhoca Mehri, Ahmadcon Mahdum, Osman Hoca ve diğerleri Tarbiya-i Atfol Derneğini kurdular. Taşkent’teki hayır kurumu, özellikle Buhara’daki Tarbiya-i Atfol, gençleri gelişmiş ülkelerde çalışmaya göndermede büyük bir girişimde bulundu. 1913 yılında Taşkent’te kurucuları Ubaydulla Hocayev, Taşpulatbek Norbotabekov, Munavver Kari Abduraşidhanov, Komilbek Norbekov, Molla Abdulla Avlonov, Kattahoca Babahocaev, Başirullahan Asatillah’dan oluşan Turan Cemiyeti kuruldu. 1914 yılında yine Taşkent’te Abdurahmanov, Sarimsakov, Abduraşithanov, Avlanov, Azizhocayev, Padşahocaev, Umarhocayev, Saidkarimbaev liderliğinde Neşriyat şirketi çalışmaya başladı. Ayrıca Umid (Taşkent), Zarafşan (Semerkant), Gayrat (Hokand) şirketleri, Behbudîya (Semerkant) Kütüphanesi ve Ishakiya (Namangan) Matbaası açıldı.83

      1918’de Fıtrat’ın insiyatifinde Taşkent’te Çigatay Gurungi Edebiyat ve Kültür Derneği kuruldu ve Çolpan, Batu, Elbek, Gazi Yunus, Gulam Zafari, Mannon Uygur, Kayum Ramazan gibi millî bilim ve kültürün parlak yeteneklerini bir araya getirdi.84

      Buhara Ceditçiliği

      Buhara, İslamî düşüncenin Orta Asya’daki merkezi olarak görülen önemli yerlerden biriydi. O yüzden burada yeni bir usûlü savunan liberallerle muhafazakârlar arasındaki ideolojik mücadelenin şiddeti daha fazla görüldü. Ceditçiler muhafazakâr Müslümanlara karşı Rus himayesinde ve Rus diplomatik temsilcisinin de desteğiyle reform okulları açmaya başladılar.

      Buhara Ceditçiliğinin temsilcileri Behbudî, Aynî, Münevver Kâri, Nasırhan Tura ve Abdülrauf Fıtrat gibi kişilerdi. Bunların çoğu Buhara medreselerinde yetişdiği için kadimcilerin zayıf yönlerini iyi biliyorlardı. Bunlardan İstanbul’a gönderilen

Скачать книгу


<p>79</p>

Kasımov, Millî Uyanış, çev., Fatma Açık, 305.

<p>80</p>

Şerafuddinov, Hacı Muin ve Seçilmiş Eserleri, 8.

<p>81</p>

Tıllaboyev ve Zamanov, Özbekistan Tarihi, XIX. yüzyılın ikinci yarısı – XX. yüzyılın başı, 96.

<p>82</p>

Kasimov, Millî Uyanış: cesaret, aydınlanma, fedayilik, 36-40.

<p>83</p>

Begali Kasımov vd., Millî Uyanış Dönemi Özbek Edebiyatı (Taşkent: Manaviyet Yayınları, 2004) 138.

<p>84</p>

A.g.e.,142.