Unuttuğun Yerdeyim. Memmed İsmayıl
Чтение книги онлайн.
Читать онлайн книгу Unuttuğun Yerdeyim - Memmed İsmayıl страница 23
70
Okucu: Okuyucu
71
Aparmak: götürmek
72
Yoka çıkmak: Birdenbire kaybolmak, yok olmak.
73
Sen yabancılara bak, sana yakın olanlar her şeye tahammül eder.
74
Yâda salmak: Hatırlamak.
75
Payız: Sonbahar
76
Aye: Seslenme edatı.
77
Kurguşun: Kurşun
78
Giley: Sızlanma, intizar, yakınma, şikâyet.
79
Yay: İlkbahar.
80
Kövrelmek: Kalbi hassaslaşmak.
81
Kadere kebin olmak: Kaderle kebin kesmek, nikâhlanmak.
82
Zerrebin: Dürbün.
83
Serhed: Serhat, sınır.
84
Mug: Zerdüştlük inancında müritlere verilen ad.
85
Neğatifteki şekil: Fotograf filmindeki negatif resim.
86
Dayanmak: Durmak
87
Şefek: Tan vakti, ya da gurub vakti kızıl güneş ışıkları
88
Dere dik: Dere tepe
89
Gor: Kabir, mezar.
90
Göynetmek: Sızlatmak.
91
Rakip aparmak: Rakibin(hayatın) galip gelmesi,
92
Canını bir teher çekip aparmak: Bir şekilde beladan kurtulmak, canını kurtarmak
93
Gider gelmez: Gidilip bir daha dönülemeyen yer, sürgün yeri.
94
Gepik: Azerbaycan para birimi, kuruş.
95
Kirakeş: Kiracı.
96
Hezer: Hazar denizi.
97
Dahma: Derme çatma baraka, kulübe.
98
Fır: Hörgüç
99
Tapmak: Bulmak.
100
Dalınca: Ardından, arkasından.
101
Ayak baş olmak: Tepetaklak olmak.
102
Süt uyutmak: Sütü mayalamak, yoğurt çalmak.
103
Üyüşmek: Sütün, damızlık yoğurt ile uyuşup yoğurt haline gelmesi.
104
20. Yüzyıl Azerbaycan şairlerinden Mehemmed Hadi.
105
Tapmak: Bulmak/ Tapılmak: Bulunmak
106
Canına daraşmak: Sülük gibi yapışmak.
107
Kulluğunda durmak: Her isteğini yerine getirmek için emrine amade beklemek.
108
Kanıkmak: Kana susamak.
109
Sap: İp
110
Şaker: Alışkanlık, adet, görenek.
111
Kanı kararmak: Suratını azdırmak.
112
Tapmak: Bulmak.
113
İy: Koku.
114
Verdiş: Alışkanlık, gelenek.
115
İştir: Olur ya, olabilir, iştir başa gelebilir anlamında.
116
Verdiş eylemek: Alışkanlık haline getirmek.
117
Laçın: Azerbaycan’da, Karabağ bölgesinde bir şehir.
118
Soruşmak: Sorup haber almak
119
Okumak: Türkü, söylemek.
120
Ay Laçın: Ermenilerin işgali altında kalan Laçın şehrini anlatan meşhur bir halk türküsü.
121
Kesme Şikeste: Karabağ’a özgü bir mugam havası.
122
Zile yükselmek: En tiz perdeye çıkmak, en tiz perdeden ses vermek
123
Pesden ötmek: En kalın perdeden ses vermek
124
Yanaşı: Yan yana, birlikte
125
Vuruş: Vuruşmak, savaş
126
Acık: Öfke, hiddet.
127
Uzak başı: En sonunda, olsa olsa, anlamında deyim.
128
Yavaşımak: Yavaşlamak, duraksamak.
129
Kor: Bir musiki eserini seslendirenler topluluğu, koro.
130
Ved: Vaat.
131
Dütar: İki telli Türk çalgısı.
132
Gıfılbend: Kilit, kapı kilidi.
133
Telesmek: Acele etmek, gayret göstermek.
134
Belen: Dağ sırtı, geçit
135
Baş hayına düşmek. Can telaşına düşmek, başını kurtarmaya çalışmak.
136
Kar: Sağır
137
Asan: Kolay
138
Doğma: Bize en yakın, sevgili, sevimli…
139
Düğülmüş; Düğümlenmiş.
140
Bağrına badaş olmak: Birbirine çok yakın olmak.
141
Çıkdaş çıkarmak: Kapı dışarı etmek.
142
Güzar: Yol. Hara: Nereye
143
Boş vede çıkmak: Vaatleri boşa çıkmak.
144
Ilgım: Aldatıcı görüntü, serap, hayal.
145
Baş vermek: Olmak, oluşmak, meydana gelmek.
146
Güzgü: Ayna
147
Hulkum: Erkeklerin gırtlağındaki kemik çıkıntı.
148
Hardaysa: Nerede ise.
149
Çapık: Darp sonucu alışan iz, yara.
150
Calak etmek: Yamamak, yapıştırmak, eklemek.
151
Sancmak: İğne, mızrak, bıçak gibi sivri uçlu nesneleri bir yere, batırmak…
152
Tapmak: Bulmak
153
Boylanmak: Boynunu uzatarak bakmak.
154
Nemiş: Nemli.
155
“Om” nidası, Hint ve Budist inancında “mutlak”ın sembolüdür ve bu mutlak geçmişi, bu günü ve geleceği özünde yaşatır. “Om ma ni pad me hum” ise devamlı şekilde yaratılan ve mahvolan dünya, onun tanrıların ak ışığını (nurunu), insanlığın mavi ışığını, yer etrafı çevrelerde yaşayan şeytanların sarı ışığını, canlıların yeşil ışığını, aç ruhların kırmızı ışığını ve c