Türkmen Türkçesinde Kalıp Sözler. Süveyda Şahin

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Türkmen Türkçesinde Kalıp Sözler - Süveyda Şahin страница 14

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Türkmen Türkçesinde Kalıp Sözler - Süveyda Şahin

Скачать книгу

kelime türüne göre olan ikilemeleri dört alt başlıkta incelemiştir. Bunlar; sıfat olan ikilemeler; şunca-şunça cüýce (NHF. 154) “böyle civciv”, gelýӓngeçýӓn millet (ÇTŞÖ. 102) “gelip geçip millet”, gyýçak-gyýçak daş (THM. 122) “sivri sivri taş”; zarf olan ikilemeler; eýlek-beýlek urun- (NHF. 178) “ öyle böyle aranmak”, hacyr-hucur (NHF. 353) “çabucak, çabuk çabuk”, cüp-cüp gez-(ÇTŞÖ. 316) “çift çift gezmek”, zamir olan ikilemeler; sen-men (NHF. 232) “sen ben”, men-menlik (THN. 76) “benlik, bana göre”, ondan-mundan (THN. 531) “ondan bundan”, ünlemlerle kurulan ikilemeler; eý-vaý (TTS. 208) “vay!”, haýhaý (TTS.339) “ünlem”, huvva-huv (YYY I. 19) “çocuk avuturken söylenen söz” vb. (Doğan, 2012: 99-100).

      Sonuç olarak; Türkmen Türkçesindeki ikilemelerin kuruluşu ve kullanışı Türkiye Türkçesindeki ikilemelerle benzerlik gösterir. İkilemeler Türkmen Türkçesinde de sıkça kullanılan ve anlatımı güçlendiren sözcüklerdir.

      Birleşikler: Türkiye Türkçesinde birleşikler deyince aklımıza en az iki ya da daha fazla sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu ve yeni bir anlam kazandığı sözcük veya sözcük grupları gelir.

      Birleşikler veya birleşik sözcükler, sözcük öbeklerinin özel bir kavramı karşılamak üzere kalıplaşıp sözcükselleşmesiyle oluşan yapılar biçiminde tanımlanmıştır: aslanağzı, gecekondu, çalıkuşu, yer elması, yazıver-, bakakal-, vb. (Gök-dayı, 2015: 49).

      Türkmen Türkçesinde de birleşikler kuruluş açısından hemen hemen Türkiye Türkçesindeki ile aynıdır. Yani isimlerle kurulan ve fiillerle kurulan birleşikler olarak iki ana başlıkta inceleyebiliriz.

      Türkmen Türkçesindeki birleşiklere örnek vermek istersek:

      İsimlerle kurulan birleşikler: ӑçgöz (TTS 2. 3) “açgözlü”, agzybirlik (TTS 2. 31) “dostluk, ahbaplık”, aşgӑzan (TTS 2. 33) “mide”, aşhӑna (TTS 2. 33) “mutfak”, athӑna (TTS 2. 33) “at ahırı, tavla”, at-ýarag (TTS 2. 33) “askeri teçhizat, silah”, aýakgӑp (TTS 2. 33) “ayakkabı”, basmahӑna (TTS 2. 35) “matbaa”, betdogӑ (TTS 2. 36) “beddua”, bӗşburç (TTS 2. 36) “beş köşeli”, cӑmbörük (TTS 2. 38) “takke”, dӑşdeşen (TTS 2. 42) “ağaçkakan”, dün’ýevî (TTS 2. 45) “dünyaevi”, düýeguş (TTS 2. 46) “ devekuşu”, elalgyç (TTS 2. 46) “havlu”, garaýӑg (TTS 2. 48) “katran”, garynbӑg (TTS 2. 49) “kolan”, günbatar (TTS 2. 54) “batı”, gündogar (TTS 2. 54) “doğu”, günebakar (TTS 2. 54) “günebakan, ayçiçeği”, günorta (TTS 2. 54) “güney”, günsӑýyn (TTS 2. 54) “her gün, günbegün”, içigara (TTS 2. 57) “kötü niyetli”, kitӑphӑne (TTS 2. 60) “kütüphane”, kovum-garyndaş (TTS 2. 60) “akrabalar”, ok-dӗri (TTS 2. 64) “cephane”, ýanardӑg (TTS 2. 79) “yanardağ”, ýasyýaprak (TTS 2. 80) “dulavratotu” vb. daha birçok örnek sıralayabiliriz (Çeneli, 1982-1983: 31-84).

      Fiillerle kurulan birleşikler: ӑybogdaş gur- (TTS 2. 33) “bağdaş kurmak”, bӗs gel- (TTS 2. 36) “galip gel-, yenmek”, ompa otur- (TTS 2. 64) “halsiz düşmek, kuvvetten düşmek” vb. örnekler fiillerle kurulan birleşiklere örnek olarak verebiliriz (Çeneli, 1982-1983: 31-84).

      Yapısal olarak baktığımızda Türkmen Türkçesinde de birleşiklerin en az iki sözcükten oluşarak bir kalıba girdiğini görmekteyiz. Türkiye Türkçesinde olduğu gibi Türkmen Türkçesindeki birleşiklerde de sözcük diziminde genellikle bir değişiklik yapılmaz. Bunun yanı sıra bazı birleşikler çekim eklerinden herhangi birini alarak cümlede anlama uygun olarak kullanılmaya devam ederler. Örneğin; kitӑphӑneden birleşiği -den ayrılma hal eki alarak cümlede vermek istenilen anlama göre görev alabilirler.

      Birleşikler, kullanıla kullanıla süreç içinde kalıplaşmaya girmişlerdir. Tek başlarına iken kullanıldıkları kendi anlamlarından çıkarak yeni bir kavramı ifade etmek için kullanılırlar. Örneğin; aýakgӑp sözcüğü ayak ve gӑp (kap) sözcüklerinden oluşur. Kendi başlarına her ikisinin de bir anlamı mevcuttur. Ancak her iki kelime ya da kelimelerden biri, bir araya gelerek yeni bir kavram oluşturup ayağı korumak için kullanılan, ayağın biçimini alan bir kap haline gelmiştir. Anlam olarak bakıldığında birleşiklerin bazıları gerçek anlamında kullanılırken bazıları da mecaz anlamda kullanılırlar içigara (kötü niyetli) kelimesinin mecaz anlamlı olduğu gibi.

      Sonuç olarak birleşikler; en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşurlar, yeni bir kavramı karşılarlar, yapısal olarak genellikle yer değiştirmezler, bazıları cümle içinde ek alabilirler, anlamsal olarak yeni bir kavramı karşıladıkları halde bazıları gerçek bazıları da mecaz anlamda kullanılırlar. Bu açıdan bakıldığında birleşikler de birer kalıplaşmış birimlerdir.

      Kalıp Sözler: İletişimin en önemli noktalarından biri de kalıp sözlerdir. Kalıp sözler, diğer kalıplaşmış dil birlikleriyle çoğu zaman karıştırılmakta ve aynı sınflama içine alınmaktadır. Günlük hayatta insanlar tanıdık olsun olmasın farklı farklı insanlarla sürekli iletişim halindedir. İhtiyaçlardan doğan bu iletişim halini başlatmak, sürdürmek ve sonlandırmak için kullandığımız bazı kalıp sözler vardır. Örneğin, uyandığımızda en yakınımızdan başlayarak gün içinde belli bir vakte kadar karşımızdaki kişilere iletişim başlatmak için günaydın deriz. Yemek yerken afiyet olsun, hal hatır sormak için nasılsınız?, akşam uyumadan önce yatağa giderken iyi geceler, Allah rahatlık versin gibi iletişimi sonlandıran kalıp sözler kullanırız. İşte, toplumun iletişimi kolaylaştırmak adına zaman içinde oluşturduğu bu kalıp sözler bir dilin önemli unsurlarıdır.

      2.1.6.1. Kalıplaşmış Birlikler İçindeki Kalıp Sözler

      Kalıp sözler deyince adından da anlaşılacağı üzere belli bir kalıba girmiş sözler akla gelmektedir. Bu kavram oldukça geniş bir kavramdır; çünkü kalıp sözlerin içine atasözleri, deyimler, ikilemeler ve birleşikler de alınmaktadır. Kalıplaşma sonucu oluşan bu dil birliklerinin belli bir süreç içinde meydana geldiği ve kullanıldığı toplumun kültürüne ışık tuttuğu bir gerçektir. Bu birliklerin içinde yer alan kalıp sözler de bir toplumun yaşayan dil unsurları olarak o toplumun gelenek, görenek, örf ve adetlerinin yanı sıra yaşam biçimi ve iletişiminde önemli bir yere sahiptir. Kalıp sözler, insanlar arası iletişimde belli bir seviyeyi ve düzeni sağlamakla görevli sözlerdir. Toplumun vazgeçilmez bazı iletişim unsurlarının başında gelir ve ilişkilerin dereceleri fark etmeksizin herkes tarafından kullanılırlar. Bu sözleri kullanmak iletişimi hızlandırdığı için ve pratik olması bakımından tercih edilmesinden dolayı zamanla kalıplaşmıştır. Bu sözlerin yerine ve zamanına göre kullanılması bir gelenek haline gelmiş ve toplumun kültürünü yansıtması bakımından toplum üyeleri tarafından bir zorunluluk hali almıştır. Kalıp sözler de atasözleri ve deyimler gibi süreç içinde kullanılarak geçmişten günümüze ulaşmışlardır. Bu açıdan bakıldığında eskilerden günümüze kadar gelmesi onun kullanıldığı toplumun deneyim ve tecrübelerinden kaynaklı olmasının bir göstergesidir. İletişimi başlatan sözler olması bakımından bir dilin en önemli unsurlarından biridir. Böylelikle kalıp

Скачать книгу