Issız Köşe. Kızıl Enik Kudajı

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Issız Köşe - Kızıl Enik Kudajı страница 12

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Issız Köşe - Kızıl Enik Kudajı

Скачать книгу

uğurlayanların ve uğurlananların kalabalığından dolayı bir şeyleri fark edememişti. Ancak şimdi farklıydı, bu kalabalık ona çok ilginç geliyordu. Nişanlısı olmayan erkek neredeyse hiç yok gibiydi. Müzik, çiçekler, kızlar… Kısaca söylemek gerekirse kızlar ve çiçekler, çiçekler ve kızlar… İki yıl önce Kızıl muhteşemdi.

      Eres, uçaktan iner inmez hemen Kızıl’ın güzelliğini gördü. Sanki Kızıl yaşlanmıştı ya da ona öyle gelmişti. Böyle bir şey olabilir miydi, yani bir şehir insan gibi yaşlanabilir miydi?

      Eres, eşyalarını sırtlanmış insanları geçe geçe hızla havaalanı binasına gitti:

      – Şagaan-Arıg’a uçak var mı?

      Pilot üniformalı, bembeyaz yüzlü; gözlerini, kirpikleri kapkara boyamış güzel kız, elinde dergi, kulağında telefon, Eres’i dinleyip dinlemediği meçhul, ayakta duruyordu.

      Eres neredeyse bağırarak “Sagaan-Arıg’a uçak var mı?” diye tekrar sordu.

      Kız telefondaki konuşmasını bitirip dergisini kapadı ve Eres’e baktı:

      – Az sonra, on dakika sonra uçak var.

      Eres, “Bilet var mı ya da uçakta yer var mı?” diye ısrarla sordu: “Ben askerim!”.

      Kız, “Sizin asker olduğunuzu çok iyi görebiliyorum” diyerek lambasının ışığını iyice açtı, altın dişlerini göstererek gülümsedi, “Ne kadar da güzelim” dermişçesine Eres’e baktı. – Acelem var.

      – Bugün bilet yok, çavuş yoldaş.

      Kız tekrar gülümsedi.

      – Havaalanı müdürlüğüne gitsem?

      – O sizin bileceğiniz iş. Ancak yer yoksa müdür ne yapabilir ki?

      Eres, neredeyse anlaşılmaz bir sesle “Benim bugün eve yetişmem gerek” diye mırıldandı.

      Kız “Müdüre gidiniz.” diye tavsiyede bulundu.

      Eres müdürün odasına alelacele giriverdi. Selamlaştılar. Müdür, Tuva’nın tecrübeli pilotlarındandı, oldukça tanınan biriydi, sakin sakin Eres’i dinledi. Eres derdini kısaca anlattı, çünkü sadece on dakikası vardı, uçak havalanıp gidecekti; ondan sonra uçağı geri döndürebilmenin bir yolu yoktu. Müdür oldukça kalın parmaklarıyla telefonun tuşlarına sertçe basarak görevliyi arayıp bilet durumunu sordu. Eres, az önce veznede duran kızın “Bilet yok” dediğini kendi kulaklarıyla duydu.

      Müdür, tekrar tuşlara sertçe basarak bir askeri çağırdı. Eres, müdürün arkasından baktığında onun ininden çıkan bir ayıya benzediğini düşündü: omuzları düşük, sırtı kambur, “eğile eğile yürüyor, geniş göğüslü yüksek tayga gibi”; ayaklarında köpek derisinden bol ayakkabı, deve gerdanı gibi duruyor. Eres müdüre hayranlıkla bakarken, ellerinde eşyaları çok acelesi olan on kişilik bir grupla karşılaştı. Müdür onları durdurup eliyle Eres’i gösterdi ve onun durumunu anlattı. Yolcuların bazıları sessiz kaldı, bazıları da balık gibi ağızları açık, Eres’e baktılar.

      Kısa deri ceket giyen ihtiyar, müdürün karşısına çıktı:

      – “Zamanınızı harcamayın, hava taşımacılığını kullanın!” diyorsunuz, hani nerede? Sizin lafınıza kandım, boşu boşuna bir gece kaybettim. İşimiz bozuldu, arabada oturacağıma gidip evinde otururum daha iyi.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Kudajı her ne kadar Irjım Buluŋ’u bir uzun hikâye olarak tasarlasa da sonraki yıllarda eserini bir üçlemeye dönüştürmüş; Irak Bulut ve Irlıg Bulak’ı roman formatıyla yazmıştır. Bu eserler bütüncül bir karakter gösterdiği için Irjım Buluŋ da tarafımızdan üçlemenin ilk romanı olarak değerlendirilmiştir.

      2

      Tuvaların Yenisey nehrine verdikleri isim: Ulug-Hem “Büyük-Nehir”.

      3

      Tuv. kaŋgmııl, Türk. döngele / töngelen: kurak mevsimde rüzgârın sürüklediği çalı topağı.

      4

      Tuv. dalbıy “kar küremek için kullanılan üçgen araç”.

      5

      Tuv. haptıga: Tuva’da kadınların giydiği kenarları kürklü bir tür kadın börkü.

      6

      Tuv. moova: canavar, yaratık!. Tuvalarda hayvanları azarlamak için söylenen söz. Bununla birlikte Tuvalar at gibi hayvanlara kötü söz söylenmesini hoş karşılamaz (Kenin-Lopsan, 2019: 181-182).

      7

      Tuvalarda hırsızlık en büyük ayıplardan biri olarak kabul edilir: Oor, megeniŋ oruu çaŋgıs, tamıga kirer “Hırsızla yalancının yolu birdir, cehenneme girerler” (Kenin-Lopsan, 2019: 71).

      8

      Tuvalarda diğer Türk halklarında olduğu gibi saçı geleneği yaygın bir inanıştır. Özellikle şamanlar tarafından kutsama törenlerinde (Tuv. dagılga) gerçekleştirilen bu adet halk tarafından da bereket için, kötü ruhlardan korunmak için farklı zamanlarda ve mekanlarda icra edilir.

      9

      Tuvalarda saçı yapılırken söylenen algışlardan (Türk. alkış) biri.

      10

      Tuva Türklerinde aza, çetker, buk, albıs, şulbus ve diireŋ

Скачать книгу