Kazak Folklorunun Tarihi. Avelbek Koniratbayev

Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kazak Folklorunun Tarihi - Avelbek Koniratbayev страница 20

Автор:
Жанр:
Серия:
Издательство:
Kazak Folklorunun Tarihi - Avelbek Koniratbayev

Скачать книгу

ganimet getirir), “Ak jürgen adam azbas” (temiz düşünen ve işi dürüst olan insan kötü yola düşmez), “Adam alası işinde, Mal alası sırtında” (insanın içindeki sırrı bilinmez, davar hayvanın lekesi dışındadır, görünür), “Tav tavğa kosılmas, adam adamğa kosıladı” (dağ dağla birleşemez, insan insanla beraber olur), “Ädeptilik – adamdık belgisi, turpayı minez – nadandıktıñ belgisi” (edeplik insanlık göstergesi, kaba karakter cahilliğin göstergesi) sözleri bugüne kadar eğitsel ve etik değerlerini yitirmemiştir.

      Başkalarını dolandırarak zengin olan yönetici sınıf mensuplarını, çalıp çırparak arsızlaşan hırsızları ve dinî alet edenleri eleştiren atasözlerinin sayısı da pek çoktur. “Özi urı birevdi urı sanaydı” (Kendisi hırsız olan başkasını da hırsız sayar), “Jaman sopı – tobaşıl”(Kötü sofi tövbecidir), “Öleñdi jerde öğiz semiredi, ölimdi jerde molda semiredi” (Otlak yerde öküz semirir; cenaze çıkan yerde hoca semirir), “Savdagerde iman jok – arın satadı; ötirikşide iman jok – janın satadı” (Tüccarda iman yok, arını satar; yalancıda iman yok, canını satar), “Añkav elge – aramza molda” (Saf halka zalim molla denk gelir), “Ak säldeli Kojadan ak javlıktı katın artık”(Beyaz sarıklı hocadan beyaz başörtülü kadın iyidir), “Kesek-kesek dav – kerketkenniñ avılında”(Kibirli ve inatçılar köyünde sürekli kavga çıkar) gibi atasözlerinin eğitsel önemleri çok büyüktür.

      Kimi atasözlerinin anlamları eskimiş, kimileri ise feodalizm anlayışını yansıtmaktadır. “Kalın Mal” (Başlık Parası) romanında İtbay: “Baytal şavıp bäyge almas” (Kısrak at ne kadar koşsa da ödül alamaz) diyor. Bu söylem için kadına karşı dinî ve feodalik bir görüştür denilebilir.

      Makal (atasözü) kesin hüküm ve kanıt vardır. “Urlık tübi- Korlık” (Hırsızlığın sonu azaptır). Mätelde (deyim) ise sadece birisi bulunur. Atasözü, halk tarafından ortaya çıkan felsefesî anlam taşıyan sözlerdir. Atasözü; aforizma ve deyimlere benziyor. Örneğin, “Aydarınan jel esip” (Aydarından (çocuğun başının tepesindeki saç tutumunun özel adlandırılması) rüzgar eserek), “Murnınan esek kurt tüsip” (burnundan odun biti düşerek) bunlar birer deyim, yani metafordur.

      Atasözleri eskiden sadece ağızlarda kullanılıyordu. Yazı ortaya çıktıktan sonra tarih, edebiyat ve gazete yazılarında da kullanılmaya başlanmışdır. V. İ. Lenin, kendi teorik çalışmalarında atasözü ve Rus edebiyatı aforizmalarına çok yer vermiştir. Aforizma ve özdeyişler günümüz Kazak yazarların eserlerinde de bol bol işlenilmektedir. Bunların kökeni atasözlerine dayanmaktadır.

Bilmece

      Atasözleri, insanın mantıksal düşüncesini geliştirirken, bilmece ve tekerlemeler çocukların dilini, tabiat ile hayat anlayışlarını ve hayal güçlerini geliştirir. Bilmece en başta küçük yaştaki çocuklara öğretilmiştir. Bilmeceler çoğunlukla kafiyeli şiir gibi söylenmiştir. Bilmecenin objeleri; doğa olayları (uzay), yer-su, hayvanlar, bitkiler (totemler), insan uzuvları, çeşitli ölü nesneler ve yaşam araç-gereçleridir.

      Ak sandığım aşıldı, İşinen jibek şaşıldı.

      Ak sandığım açıldı, İçinden ipek saçıldı (güneş);

      Takiyam tolğan sök, Erte tursam dım jok.

      Takkem darı doluydu, Erken kalktım hiçbir şey yok. (yıldız);

      Äne baradı özi, Körinbeydi izi.

      Yürüyor ama izi görünmüyor. (rüzgâr);

      Jer tübinen boz jorğa at keledi.

      Çok uzaklarda boz at geliyor. (fırtına);

      Ayağı jok, közi jok ak jılan.

      Ayağı yok, gözü yok ak yılan. (su)

      Otka janbas, suğa batpas.

      Ateşte yanmaz, suya batmaz. (buz)

      Satayın desem avır kilem, Satpayın desem täwir kilem.

      Satayım diyorum ağır kilim, Satmayayım diyorum iyi kilim. (Dünya)

      Bu bilmecelerde gök ve yer-su sorulmuştur. Aşağıdaki bilmecelerde ise farklı hayvan türleri sorulmuştur:

      At bastı, arkar müyüzdi, böri kevdeli, böken sandı.

      At başlı, dağ keçisi boynuzlu, kurt gövdeli, ceylan bacaklı. (çekirge)

      Ot basında tävkenşik.

      Ateş yanında kaplan yavrusu (kedi)

      Şiy tübinde şubar jılan.

      Ot dibinde ela yılan. (kesirge)

      Şiydim, şiydim, şiydim Kus, şiy basına Konğan Kus.

      Minik, minik, minicik kuş, Ot başına konan kuş. (karasinek)

      Buğday, kavun, karpuz, lale, böğürtlen de bilmece konusu olmuştur. Ayrıca dört tölik hayvan ve insan uzuvları da sorulurdu.

      Erte turdım, eki ayır jolğa tüstim.

      Erken kalktım, iki ayrı yola düştüm. (pantolon)

      Otız omırtka, kırık kabırğa, avız omırtka.

      Otuz omurga, kırk kaburga, ağzı da omurga. (çadır, otağ)

      Tursa tüyedey, jatsa koyanday.

      Kalkarsa deve gibi, yatarsa tavşan gibi. (eyer) hayatın içinden alınan bilmecelerdir.

      Ozanlar arasında yapılan jumbak aytıs (karşılıklı bilmece ve sorular sorulan atışma türü) türü de vardır. Örnek olarak Saparğali ile Nurjan’ın, Turmağambet ile Şädi’nin ve kız ile yiğit atışmalarını söyleyebiliriz. Bilmecenin bu türü şiir sanatına dâhil edilir.

      Demek tabiat ve yaşamı tanımak ve çocukların düşünce ve dillerini geliştirmek amacıyla üretilen kısa şiirsel sözcük gruplarına bilmece diyoruz. Çocukların düzgün konuşabilmelerini sağlayan söz sanatlarından biri de tekerlemelerdir.

Totemik Kavramlar

      Eski dönemlerde insanlar henüz hayvanlardan ayrılmadan doğada bulunan hazır yiyecekleri yiyerek mağaralarda yaşamışlardır. Tarihte bu döneme Bakır Çağ’ı denilmektedir. Bu dönemde insanlar yırtıcı hayvanlardan daha güçsüz durumdaydı. İnsanlar güçlülerden korktuklarında güçsüzlerin yardımlarına ihtiyaç duymuşlardır. İşte bu dönemde çeşitli totemizm48 inançları ortaya çıkmıştır.

      Her boy, kavim, aşiret farklı yerlerde yaşadıkları için, yerleşim yerlerinde daha çok bulunan hayvanlara (bazen kurt, bazen kuş, bazen de ejderha ve kertenkele) tapmışlardır. Bundan sonra ortaya köpek, öküz, at totemleri çıkmıştır. Türk-Moğol boylarında av, kuş, kurt-karınca, yılan ve ev hayvanları totem olmuştur. İlk totem inançları bu şekilde meydana gelmiştir. Bunu takiben tektanrıcılık ortaya çıkmıştır. Bu konu üzerine V.B. Taylor49, J. Frezer50, Mary Boyce51, N. A. Alekseyev52, M. T. Stepanyants53, E. S. Novak54 gibi İngiliz ve Sovyet bilim insanları ayrıntılı araştırma çalışmaları yapmış ve animizm, totemizm, zoomorfomizm, büyücülük (özel varlıkları sembolize

Скачать книгу


<p>48</p>

Totem, bütün canlı varlıkların sahibinin olduğuna inanma anlayışıdır.

<p>49</p>

Taylor Ä. B. Pervotınaya Kultura. M., 1989.

<p>50</p>

Frezer Dj. Zolotaya vest. M., 1980, s. 61-74.

<p>51</p>

Märi Boys. Zorostriytsı. M., 1987.

<p>52</p>

Alekseev N. A. Şamanizm Türkoyazıçnıy Narodov Sibiri. Novosibirsk, 1984.

<p>53</p>

Stepanyants M. T. Filosofskiye Aspektı Sufizma. M., 1987.

<p>54</p>

Novak E. S. Obryad i Sibiskom Şamanizme. M., 1984